Doğal koyları, denizi, restoranlarıyla zamanda sıkışmış, mega kentin modern köylerinden çok uzakta, sakin bir yer olarak kazındı hafızama.
Beykoz’da yer alan Riva, Rumca’da ‘Su kenarındaki yerleşim bölgesi’ anlamına geliyor. İncecik altın sarısı kumları ile yaz aylarında İstanbul’da denize girilebilecek en güzel yerlerden biri burası.
Riva'nın, sahip olduğu manzarayla da günü birlik gelenleri büyüleyerek geri göndermediğini de hatırlatayım. Bu yüzden hafta sonu tatillerini değerlendirmek istersen rahatça konaklayabileceğin oteller bulunuyor.
2 – Durusu
Eski adıyla Terkos yeni adıyla
Durusu. İstanbul’un Avrupa yakasında masmavi göl ve yemyeşil ormanların arasında doğa ile baş başa kalmak isteyenler için gizli bir sığınak. Şehrin mutlaka keşfedilmesi gereken yerlerinden biri burası. Doğanın içinde spor yapmak istersen de yürüyüş, bisiklet ve at biniciliği için düzenlenmiş doğal parkurlar var.
3 – Kumbaba
Bizanslıların ‘Güneş Hamamı’ olarak adlandırdığı bölgenin incecik ve şifalı olduğu düşünülen kumları günümüzde Talassoterapi için kullanılıyor.
Kumbaba yaz aylarında serinlemek, denize girmek, tatil yapmak ve güneşlenmek için oldukça ideal bir yer. Ayrıca Kumbaba Tepesi’den eşsiz güzellikteki gün batımını da mutlaka izlemelisin.
4 – Kumcağız
Kandıra'nın doğal güzelliğiyle huzur veren koyu
Kumcağız.
Kefken'e yürüyerek beş dakikalık mesafede olan Kumcağız Sahili, sakin denizi ve adını merhum Nihat Erim'den alan Erim Tepesi ile meşhur. Kumcağız’da sakin ve huzur dolu ortamın dinginliğine kendini bırak ve gevşemeden sakın şehre geri dönme.
5 – Uçmakdere
Tekirdağ Şarköy’e bağlı eski bir Rum Köyü olan Uçmakdere, giderken enfes manzaralı yolları ile daha oraya varmadan kendine aşık edecek cinsten bir yer. Sakinlik ve sükunetin adresi, mis gibi bir sahil, daha ne olsun. Uçmakdere’de tam da adına yaraşır bir aktivite de var. Yamaç paraşütü. Tandem yapabileceğin gibi kendi ekipmanlarınla da uçabileceğin bir destinasyon. Unutmadan, Uçmakdere’den ayrılmadan önce ev yapımı şarap, zeytinyağı ve ıhlamur alabileceğin yer var.
6 - Kilyos
Son yıllarda özellikle yaz aylarında oldukça popüler olan beach clubları ve lüks villalarıyla İstanbulluların
Sarıyer’deki kapı komşusu
Kilyos ve Kilyos sahilleri. İstanbul’dan fazla uzaklaşmadan tatil yapabilmen için gereken her türlü imkanın bulunduğu Kilyos’ta; plajın dışında, restoran, bar ve kamp alanları da bulunuyor. Kilyos plajları eğlencenin tadını çıkarmak isteyenlere de yeşillikler içinde kitap okuyup dinlenmek isteyenlere de kapılarını açıyor.
7 – Poyrazköy

Poyrazköy; şehrin kalabalığından uzak ve sakin bir ortamda dinlenmek, plajda denize girmek ve keyifli vakit geçirmek isteyenler için ideal bir ortam. Poyrazköy’de
İstanbul Boğazı’nın
Karadeniz ile nasıl kucaklaştığını izleyebilirsin. Poyrazköy tam karşısına
Rumeli Feneri ve Garipçe Köyü’nü alarak harika gün batımı manzarasına eşlik etmen için seni çağıyor.
8 – Garipçe Köyü

Küçük ve şirin bir balıkçı köyü Garipçe. Şahane güzellikteki bir koyun etrafında kurulmuş olan bu tarihi köy; kale kalıntıları, ahşaptan yapılmış eski Rum ve Türk evleri, sahilde bulunan butik restoranları ile ziyaretine gelenleri karşılıyor. Sit alanı olmasından da kaynaklı el değmemiş hatta değememiş bu yer, adı gibi garip’çe kalmış bir köy.
9 – Selimpaşa
Silivri tarafında yer alan Selimpaşa
İstanbul’un sayfiye yerleri listesinde. Kum plajı ve plajda hizmet veren işletmelerinin yanı sıra kumsal sevmeyenler için denize girilebilecek kayalık yerlere de sahip. Selimpaşa’da gün içinde denizin ve güneşin keyfini çıkardıktan sonra akşamüzeri limanda leziz mezelere sahip balık restoranında günü sonlandırabileceğini de hatırlatmak isterim.
10 – Kınalıada
Prens Adaları'nın en küçüğü ve İstanbul'a en yakını olan
Kınalıada; muhteşem yalıları, tertemiz denizi ve plajları ile adından sıkça bahsettiriyor son aylarda. Özelikle denize girilebilen koyları bu aralar oldukça revaçta. Hem şehre yakın hem de şehrin gürültüsünden ve hengamesinden uzakta, küçük hafta sonu kaçamakları, deniz ve güneş için ideal bir adres.