Kahvaltısı efsane güzel
Ebruli Otel’de 2 yıl içerisinde 2. kez misafir olduk. Misafir ifadesini özellikle kullandım, çünkü sanki bir ahbabınıza yatıya misafir gitmiş gibi. O kadar sıcak, o kadar rahat... Sahipleri Ebru Hanım ve Ufuk Bey, kibar, güler yüzlü insanlardır. Öyle şirin görünmeye çalışan yapay güler yüz değil, her zaman saygılı, seviyeli, gerçek ve naziktirler. Otele gelince; eğer süper imkanlı, lüks bir tatil beklentiniz varsa zaten Bozcaada'ya gitmeyin. Bozcaada; samimiyetin, iyiliğin, güvenin ve keyfin hissedildiği, kendi ada sınırlarına sığan, çoğalan ama taşmayan bir yerleşim. Ebruli 'de yataklar tertemiz, bembeyazdı. Havlular mis gibi kokuyordu. Bu sefer kaldığımız oda 2 yıl öncesine göre biraz daha genişti ki, zaten 1 m2 büyük olsa ne olur, olmasa ne olur? Her gün, havlular değişir, oda temizliği yapılır. Kahvaltı ya gelince; Bozcaada’ya bilerek gelen pek çok kişinin beklentisi ‘Mutluluk veren kahvaltıdır.’ Ebruli, kahvaltısı da bu beklentiyi layıkıyla karşılayacak nitelikte. Ebru Hanım'ın kendi yaptığı reçelleri mutlaka tadılmalı. Minimum 3 peynir çeşidi var ki peynirler de güzel, taptaze. Yumurta ve veya menemen, omlet, yeşillik, domates, salatalık, birkaç meze, arada kızartma, mevsime göre mutlaka meyve. Ekmek, simitin yanında mutlaka pişi, bazen börek, bazen ev yapımı poğaça. İçecek sadece çay değil, süt, limonata, filtre kahve veya Nescafe. Bitmedi. Kahvaltının arkasına Türk kahvesi isterseniz, yanına bir tatlı çeşidi. Fiyatlar, ada ortalaması ile aynı. Neyi nereyle kıyaslarsınız bilmem ama Bozcaada için zaten ucuz tatil beklentiniz olmasın. Biz, Ebruli Otel’den ikinci sefer de mutlu ayrıldık, ayrılmış olmanın hüznü ayrı konu tabii. İnşallah, tekrar görüşmek dileğiyle.