Aynı zamanda İstiklal Savaşı neferlerinden olan Kastamonu’da gezecek görecek çok yer, deneyimlenecek çok şey var. Mesela yeni güne tarihi bir konakta uyanmak, geçmişin dokusunu hissetmek gibi! Sahi, Kastamonu’ya geldiğinizde siz hangi otelde uyanmak istersiniz?
Misafirperver bir ailenin işlettiği konak tam tamına 150 yıllık. Eskiye sadık kalınarak yapılan bir restorasyonla hizmet veren otelin her biri huzur dolu 14 odası, büyük bir sofası ve çok hoşunuza gidecek yemyeşil bir bahçesi var. Misafirleri oteli oylarken ve deneyimlerini paylaşırken en çok da çeşit çeşit kahvaltılıklarıyla güne keyif ekleyen otel sabahlarından bahsetmiş. Aracınızla geldiğinizde sorunsuz park edebileceğiniz, temizlik kokusunu içinize çekebileceğiniz ve güler yüzle karşılanıp güler yüzle uğurlanacağınız konakta Kastamonu’nun nostaljisini hissedeceksiniz. Üstelik her yere yakın, yürüyerek gezebilirsiniz.
Şehrin merkezinde, bol bol tarihi yapı göreceğiniz bir bölgede konumlanan otel de tıpkı Kadıoğlu Konağı gibi nostaljik bir atmosferde. Restore edilerek otele dönüştürülmüş Şahmeran Konak 1870’lerde yapılmış. 11 odasının her biri de Kastamonu kültürünü yansıtan bir dekorasyonla tasarlanmış. Hem ön hem de arka cephesindeki yemyeşil bahçeler kuş cıvıltıları eşliğinde kitabınızı okuyabileceğiniz kadar huzurlu. Kahvaltıları ise hem bol çeşitli hem de doyurucu. Otele özel aracınızla gelecekseniz otopark sorunu yaşamıyorsunuz. Şöyle bir dolanıp geleyim derseniz merkezde her yeri araç kullanmadan gezebiliyorsunuz.
Eskilerin Kastamonu’sundan miras kalan Uğurlu Konakları iki ayrı konağın birleştirilip restore edilmesiyle hizmete açılmış sevimli bir otel. Geniş bahçesinde yanan ateş etrafında oturup çayınızı kahvenizi yudumlarken tarihi kalenin manzarasını izleyebiliyor, merkezdeki birçok yere ve AVM’lere yürüyerek ulaşabiliyorsunuz. Konağın toplamda 25 odası ve avlusunda da şırıltısıyla terapi yapan küçük bir fıskiyeli havuzu var. Geleneksel yemekleri, otantik atmosferi ve evcil hayvanıyla seyahat eden misafirlerini geri çevirmemeleri Uğurlu Konakları’nın bu denli güzel yorumlar almasında oldukça etkili.
Restorasyonu 2006 yılında tamamlanıp hizmete açılan bu tarihi konağın bir yanında saat kulesi bir yanında da Kastamonu Kalesi var. Yani burada konaklamak demek, bu çağdan biraz olsun uzaklaşıp tarihin o çok eski demlerine ışınlanmak demek! 13 odalı otelin geniş bahçesinde dinlenirken, cihannüması ve sofasında da geleneksel bir kültürün izlerini sürmeniz mümkün. Estetik bir tarih anlayışının yanında yerel yemekleri de başarıyla sunan bir restoranı olan otelde aracınızı park edebileceğiniz ücretsiz bir otopark da bulunuyor.
Kastamonu’nun eşsiz doğasının içinde, kanyonlara doğru at sürebileceğiniz muhteşem bir inziva burası. Ama isterseniz sıkı bir tenis maçı yapabilir, bisikletle turlayabilir ya da mevsimindeyseniz havuzda uzun kulaçlar da atabilirsiniz o ayrı! Şehrin Daday ilçesinde mis gibi köy havası soluyabileceğiniz bu otel, Karadeniz kültürünün tüm inceliklerini bulabileceğiniz renkli bir atmosferde. Uzanarak keyif yapabileceğiniz sedirli odalar havuza ve ormana bakıyor. Otelin genel mimarisi ise otantik hatlarıyla gören herkesin hoşuna gidiyor. Yemekler konusunda olumlu yorumlar alan Gölköy Yaşam Resort’un kış atmosferi de oldukça beğeniliyor.
Bir yandan otel hizmeti alırken bir yandan da 600 yıllık bir tarihi eserde uyuyup uyanmanın eşsiz hazzını yaşıyorsunuz Kurşunluhan Hotel’de. 1443 – 1461 yılları arasında yapılan han sadece Kastamonu’nun değil ülkemizin de en büyük kervansaray otellerinden biri. Küçücük kapılardan geçerek ulaşılabilen odalarında kendinizi bir İpek Yolu yolcusu gibi hissedebilir, otantik dokusunda Osmanlı döneminden kesitler sunan rüyalar görebilirsiniz. 25 standart – 1 suit odayla hizmet veren otelin geleneksel yemekleri ve özellikle de mezelerinden çok bahsedilmiş.