Zamanın birinde Assos Kralı Hermias bir felsefe okulu kurması için Aristo’yu şehrine davet ediyor. Aristo davete icabet edip geliyor ve gelmesiyle de kralın kızı Pythias’a aşık oluyor. Aşk mutlu sona varıyor ve evleniyorlar. İşte bu aşk Aristo’yu tam 3 yıl bu şehre bağlıyor. 3 yılın sonunda ise Aristo ve eşi, Büyük İskender’e danışmanlık yapmak için kentten ayrılıyor. Bir süre sonra Assos Perslerin eline geçince de Aristo saygınlığıyla Büyük İskender’i etkileyip Perslerin üzerine salıyor ve Persler yeniliyor…
Önemli bir hatırlatma: Assos Antik Liman ve bu lokasyondaki tesisler kaya ıslah çalışmaları nedeniyle Nisan 2021’de kapatıldı. Çalışmaların tamamlanması için 500 günlük bir süre belirlenmiş. Behramkale açık fakat Antik Liman’a inen yol Aristoteles Heykeli’nin hemen yanındaki barikatla kapatılmış. Köy, tapınak ve ören yerini görmenizde ise bir engel yok.
Tapınak Assos’un en yüksek tepesinde bulunuyor. Gezdiğiniz vakti akşamüstüne ayarlarsanız memlekette görebileceğiniz en güzel günbatımlarından birini burada yakalayabilirsiniz. Gelelim tapınağın masalımsı geçmişine; Athena, tanrı Zeus’un kızı ve görevi de Assos’un korunması. Öyle kızgın ve kindar bir tanrı da değil, sanatı seviyor ve oldukça da barışçıl. Tapınaktaki heykellerin çoğu 19. Yüzyıl sonlarında buraya gelen Amerikalı kazı ekiplerince kaçırılmış. Çok uzun süre kayıplarının yasını tutan tapınak 1980’lerde yeniden kazılmaya başlanmış ve nekropolü ortaya çıkarılmış. Maalesef buradan da birçok tarihi eser çalınmış. Kalanlar Çanakkale ve İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde. Ama asıl kalıntılar Louvre ve Boston Müzesi’nde. Ne kadar sinir bozucu değil mi!
Bu arada bu tapınak Anadolu’nun Antik Çağ’dan yadigar dorik sütunlu tek tapınağı ve 2500 yıldır karşısındaki Midilli Adası’yla bakışıyor. Nekropol, agora gibi bölümlere ayrılan antik kentte tapınak yolunda kayalara oyularak yapılmış Amfi Tiyatro’yu gördüğünüzde ise binyıllar öncesinin sanatını, sanatçısını ve sahnede kimin olduğunu ister istemez çok merak ediyorsunuz. Assos Antik Kenti’ni yanınızda müzekartınız varsa ücretsiz, kartınız yoksa 30 TL ödeyerek gezebiliyorsunuz.
İşte size memleketimizin en fotojenik köylerinden biri. Assos Antik Kenti içindeki bu eski köy uzun yıllardır SİT alanı olduğu için karşınıza en doğal haliyle çıkıyor. Eskiden kaleyle çevrelenmiş köyün surlarının çoğu yıkılmış. Geriye de Arnavut kaldırımlı sokaklarıyla Rumlardan yadigar taş evler kalmış. En tepesindeki antik kent kalıntıları, taş evlerin bambaşka kıldığı dar sokakları ve Midilli Adası’yla cilveleşen manzarasıyla bir dolu fotoğraf çektirtecek köyü gezebileceğiniz en güzel zamanlar akşamüstü vakitleri. Çünkü güneş kızgınlığını kaybedip yumuşacık bir hale geliyor ve günbatımını izlemek için yakınındaki Athena Tapınağı’na koşturmanıza gerek kalmıyor. Köyde yörenin meşhur sakızlı kahvesini içebileceğiniz bir kahve ve birkaç butik işletme var. Osmanlı’dan kalan 14. Yüzyıl yapısı Murat Hüdavendigar Camii, köylülerin kendi emekleriyle ürettikleri ürünleri sattığı tezgahlar, sanat atölyeleri ve hediyelik eşya dükkanları da gününüzü cıvıl cıvıl kılacak yerler.
Assos’un güneyinde ve kuzeyindeki koylarda genel anlamda henüz kirlenme yok. Küçükkuyu yönünde tepelerdeki zeytin ağaçlarını izleyerek yüzebileceğiniz Kadırga Koyu’nun suyu buz gibi, derin ve çakıllı. Ama tertemiz, özellikle de akşamüstleri şahane. Babakale tarafına giderken karşılaşacağınız Koruoba, Yeşil Liman, Sokakağzı ve Sivrice’de denize girebileceğiniz diğer alternatif rotalar.
Assos’un lezzetteki iddiası denizden ne çıkarsa çıksın, zeytinyağlı mezeyle kombin edilip sunulması yönünde… Çanakkale gurme bir şehir değil ama deniz ürünleri olsun, sebzesi-otu olsun çok lezzetli. Başka zaman olsa Antik Liman’a gidin, bir restorana oturun ve assolisti rakı-balık olan bir sofrayı mezelerle donatın derdik fakat burası kaya ıslah nedeniyle 500 gün kapalı. Ama gerek Kadırga Koyu gerekse diğer koylar olsun, Behramkale’de ve yol üzerlerindeki restoranlarda da deniz ürünleri ve zeytinyağlı mezeleri tadabilirsiniz. Sivrice Koyu’nda yüzmeye geldiğinizde mezeleriyle ünlü Ege meyhanesi Etem ile Aslı’ya, Kadırga Koyu’na geldiğinizde ise Meşhur Yahya Usta Assos Dondurmacısı’na uğramanızı öneririz.
Ege’nin kuzeyinde, Çanakkale’nin Ayvacık ilçesine bağlı Assos’un bir adı da Behramkale. İstanbul’dan Assos’a özel araçla gelecekseniz yol rotasına feribotu da ekleyebilirsiniz. Bunun için 3 seçenek var;
Gelibolu – Lapseki arası ortalama 20 dakika, Kilitbahir – Çanakkale arası 7 dakika, Eceabat – Çanakkale arası ise 15 dakika. Çanakkale Boğazı’ndan geçtikten sonra Ezine – Ayvacık yönünü takip ettiğinizde Assos’a 1 saate varıyorsunuz.
Daha az araç kullanarak gitmek isterseniz İstanbul – Bandırma arasındaki hızlı feribot da bir seçenek. Feribot sonrası Assos’a ortalama 2,5 saatte ulaşabiliyorsunuz. Ama feribotlu kestirmeleri tercih etmezseniz İstanbul ile Assos arası ortalama 460 km. Assos güzergahı basarım giderim diyeceğiniz kadar kolay bir yol değil, bu yüzden yolculuğunuz 6-7 saat sürüyor. Assos'un diğer büyük illere ortalama mesafesi ise şöyle;
Eğer otobüsle gelecekseniz; Assos’a direkt giden otobüs yok. Bu yüzden yakın yerlere (Çanakkale Merkez, Ayvacık, Ayvalık, Altınoluk, Küçükkuyu) gelerek buralardan minibüslere binmelisiniz. Uçak tercih edecekseniz Edremit veya Çanakkale Havalimanı’nı kullanabilirsiniz.
İster ilkbaharda isterseniz yaz aylarında hem bütçenize hem de tatil anlayışınıza uygun olabilecek Assos Otelleri tercihinizi Neredekal.com üzerinden yapabilir, Assos Otelleri listemizden dilediğiniz tesise kolaylıkla rezervasyon yapabilirsiniz.