Keşif Rehberi Arzu Aksaya
Emin olun doyamayacaksınız ama vaktiniz varsa ve aracınıza atlayıp gitmeye niyet ettiyseniz batısından doğusuna keyifle gezeceğiniz 12 günlük bir Karadeniz rotası hazırladık size. Yediğiniz, içtiğiniz, gördüğünüz her şey gönlünüzce olsun!
Not: Karadeniz'in havasına pek güven olmuyor. Kışın hava yağışlı ve soğuk olduğundan gezmek için pek önerdiğimiz bir mevsim değil. Üşümeye karşı donanımlı olmanızı ve mümkünse yolda kalmaz diyeceğiniz bir araçla yola çıkmanızı öneriyoruz.
Amasra'nın Ceneviz, Roma, Bizans'tan kalan ve siluetine işleyen tarihi noktalarını gezdikten sonra denize nazır restoranlarından birinde balık yemek de olmazsa olmaz bir ritüel gibi. Canlı Balık Restaurant Mustafa Amca'nın Yeri bu ritüeli bir lezzet anısına dönüştürecek kadar becerikli bir yer. Masaya gelen salatanın Amasra'da bir namı var ki, bu kadar renkli ve süslü salatayı başka şehirlerde ya da başka balık masalarında pek göremiyorsunuz. Dilerseniz koya nazır bir otelde kalabilirsiniz elbet, ama yola düşecekseniz rota bir buçuk saat mesafedeki Safranbolu. Eğer bu nostaljik kasabada konaklayacaksanız restore edilmiş eski bir Safranbolu konağında kalmanızı ve cumbalı bir odanın kaneviçeli yatağında uyanmanızı da şiddetle öneriyoruz.
Hazır gelmişken o en uçtaki İnceburun'u ve Hamsilos Koyu'nu göreyim diyorsanız Sinop'un merkezinden 88 km yol yapıyorsunuz. Ama Kastamonu'dan gelirken Ayancık yolunu takip ederseniz ilk önce İnceburun'a sonra Sinop merkeze ulaşıyorsunuz. Merkezde Teyze'nin Yeri'nde mantı yemek için bir mola vereceğinizi düşünüyoruz ve ardından da Erfelek Şelaleleri'ni görün diyoruz. 28 tane şelalenin doğanın içinde dans ettiği bu bölge 750 dekarlık bir alana yayılıyor ve merkeze de 45 km mesafede. Diyojen'in memleketinde cadde üzerinde yolunuza çıkacak heykelle de bir fotoğraf çektirmeyi unutmayın. Şehirde konaklarsanız merkezdeki Karadeniz manzaralı oteller arasından bir seçim yapabilirsiniz. Ve rota Samsun!
Ordu'nun yaylalarını, yeşilinin tonlarını ve şehrin daha ötesini merak ediyorsanız size önereceğimiz rota Aybastı ve Perşembe Yaylası. Merkeze 88 km mesafedeki yayla 1500 metre rakımlı ve ülkemizdeki en güzel menderes kıvrımlarını göreceğiniz yer. İyi bir yemek için menüde ne var diye soruyorsanız kahvaltıda kuymak siparişi verebilir, yemekte de balık, pide, kaygana, kavurma ve fasulye kavurması deneyebilirsiniz. Merkezdeki Aktaşlar Restaurant menüsünü seveceğiniz bir yer ve lezzetleri de güzel.
Eğer yayla gezdiyseniz ve Ulugöl gibi tabiat parklarına uğramadan gitmek istemiyorsanız Ordu sahil şeridindeki otellerden birinde konaklayabilirsiniz. Ordu'dan Giresun'a gitmek bir saat bile sürmüyor, acele etmenize gerek yok.
Şehir rotasının ilk gününü şehir merkezine ve yakın civardaki tarihi eserlere ayırabilirsiniz. Trabzon'un en ünlü siluetlerinden biri olan Ayasofya Müzesi'ni gezmekle başlayabilirsiniz keşfe. 13. yüzyıldan kalma bu eser freskleriyle etkiliyor insanı. 4-5 km mesafedeki Soğuksu bölgesindeki Atatürk Köşkü ise ilk günün ikinci durağı. Trabzon halkının Atatürk'e armağan ettiği bir zamanlar onun kullandığı eşyalarla döşenmiş bu eski köşkün çok fotojenik bir de bahçesi var. Ya da merkeze bir saat uzaklıktaki Maçka'yı da ilk günün rotasına alabilirsiniz. Böylece öğle yemeğini Hamsiköy'de kavurma ve sütlaçla yöresel bir sofraya dönüştürebilirsiniz. Osman Usta sütlaç konusunda çok popüler bir restoran olmasına rağmen diğer yerler de aynı sütlacı aynı lezzette yapıyorlar.
Trabzon'un tarih efsanesi 4. yüzyıldan kalma Sümela Manastırı ise Hamsiköy'e yaklaşık 40 km mesafede ve Altındere Milli Parkı içinde olduğu için aracınızı park ettikten sonra yürümeniz gerekiyor. Restorasyon çalışmasına denk gelmezseniz şanslı sayılabileceğiniz bu manastır dünyanın en önemli eserlerinden biri. Manastır yolu üzerindeki salaş restoranlarda dereden avlanan balıklarla bir akşam yemeği ziyafeti çekebilirsiniz.
Uzungöl sonrası yaklaşık 2 saat mesafedeki Rize Çamlıhemşin, Çat Vadisi'nin kapılarının açıldığı yer. Şenyuva Köyü'nün ve köprünün harika manzarası, bir masal kulesi gibi ihtişamlı bulacağınız Zilkale ve o masalın devamı Palovit Şelalesi sizi bekliyor.
Yaylayı gezdikten sonra sıra Karadeniz'in en ama en sevdiğimiz şehri Artvin'de! Yaylalar ve göller diyarı bu yeşil kentte Macahel'de, Borçka'da ve Hopa'da konaklama alternatiflerini değerlendirebilirsiniz.
Artvin'de önce Borçka'ya giderek başlayabilirsiniz keşfe. Ayder Yaylası ile Borçka arası yaklaşık bir buçuk saat. Macahel'de İremit - Camili Köy, Maral Şelalesi ve tabii bizim büyülü göl dediğimiz Karagöl mutlaka görün diyeceğimiz tabiat güzelliklerinden.
Arhavi'den Hopa'daki Sarp Sınır Kapısı'na geldiğinizde karşı taraf Gürcistan. Aracınızla giriyorsanız kapıda trafik sigortası yaptırmanız şart. Yaya veya araçlı geçişlerde pasaport veya çipli kimlikle geçiş yapılabiliyor. Batum'la Artvin'in merkezi arasındaki mesafe 75 km. Konaklama için kent merkezinde veya sahil kesiminde birçok otel alternatifi bulacaksınız. Ne yemeli diye soranlara bölge kültüründe tıpkı Artvin gibi Gürcülerin olduğunu ve başta mantı olmak üzere pide ve balık türlerinin de çok tüketildiğini söylemiş olalım. Batum'daki ilk geceyi şehir merkezinin keşfine ayırın ve 7 kilometrelik palmiyeli bulvarda yürüyerek gece hayatındaki harekete tanık olun.
Karadeniz yolculuğunuzun keyifli geçmesi dileğiyle…
Bir yıl nasıl geçerse geçsin aralık ayına girdik mi içimiz farklı bir neşe ile doluyor....
İlerleyen günlerde nelerin olacağını bilemiyoruz ama bu belirsizlik içinde geleceğe "uyum" sağlamamız gerekiyor. Ne iyi...
Hangi ülkelere gidebileceğimizi ve istenilen şartların ne olduğunu Covid-19 aşısı uygulamaları ile alakalı hazırladığım yazıda...
Dünya üzerinde, özellikle Avrupa'da çok sayıda şehir, nehirler tarafından ikiye bölünmüş durumda. Her bir nehir,...
Ülkemiz, kaplıcalar açısından oldukça zengin kaynaklar barındırıyor. Bununla birlikte, özellikle sonbahar ve kış aylarında tercih...
Sarıyer'den Kilyos'a doğru 10 kilometre uzaklaşınca sizi şirin bir köy karşılıyor. Rumeli Kavşağı ile Rumeli...
Her sanat eserinin ayrı bir hikayesi ve ayrı bir güzelliği olmasının yanında her insanda farklı...
İstanbul'un hızlı temposundan biraz uzaklaşıp, hem tarih hem de doğayla kucaklaşan yakın bir yere yol...
Öyle bir coğrafya ki burası, anlatmak için iki kelam etmeye kalksak hep bir şey eksik...
Maslak çoğu İstanbullunun gözünde iş hanları olarak yer etse de aynı zamanda çok önemli bir...
Doğayla içe içe konaklamanın en konforlu şekli olan bungalovlar son zamanlarda oldukça revaçta. Hem gezginleri...
Hepimizin bildiği üzere dünya zor bir dönemden geçiyor. Fakat bu süreçte moralimizi yüksek tutmamız oldukça...
İkbal İçer - 25 Kasım 2020, Çarsamba 09:08
Sarp sınır kapısı açık değilken bu turu yapabiliyor musunuz? Ya da açıldı mı kapı?
Ceyhan ve Engin AKKAYA - 25 Kasım 2020, Çarsamba 11:44
Rota dizaynı dolu ve çok güzel.Bunun için teşekkürler. Ama yazarken biraz daha dikkatli olunursa daha şık olur. Örneğin: Amasra'yı anlattığınız birinci bölümde, baştan üçüncü satırın sonundaki kelime .....Amasya Kalesi değil, Amasra Kalesi olmalıydı. Herhalde masum bir harf hatası. Teşekkürler.
Osman Çelik - 25 Kasım 2020, Çarsamba 12:11
Slm. Bu 12 günlük Tur Fiyatı ne kadar ? Afyon veya Îzmir'den Amasra'ya Transferiniz varmı ? Beni bilgilendirirseniz sevinirim . Saygılarımla
ŞEREF NEGİŞ - 25 Kasım 2020, Çarsamba 16:04
çok güzel bir güzergah.karadenizi iki kez gezdim ama hala doyamadım.zorlu coğrafik yapı farklı insanlar.bu tür yolculuklarda konaklamak için istenilen şey temiz bir oda ve yatak.şu virüs olmasa idi.hemen bu geziyi tamamlamak isterdim.seneye inşallah
ahmet torun - 29 Kasım 2020, Pazar 20:43
orta ve doğu karadenize gittim. sarpsınırkapısından öte geçmedim. ama doğu karadeniz in güzelliğini yazmakla anlatmak imkansız. görüp yaşamak lazım. belki dünyanın en güzel doğası doğu kadareniz de .yıllarca gitseniz gene gitmek isteyeceğiniz güzel muazzam çekici bir güzelliği var