Neredekal.com
Neredekal.com
Tatil Blog
Rota Önerileri
Karadeniz'in Sadece Yemyeşil Bir Doğadan İbaret Olmadığının 10 Kanıtı

Karadeniz'in Sadece Yemyeşil Bir Doğadan İbaret Olmadığının 10 Kanıtı

Paylaş
Sevgi Özdil  
Eklenme: 16 Temmuz 2018
 • Son Güncellenme: 17 Mart 2023
Karadeniz'in Sadece Yemyeşil Bir Doğadan İbaret Olmadığının 10 Kanıtı
Doğasıyla, havasıyla, sıcakkanlı insanlarıyla, yöresel leziz yemekleriyle bizleri her daim büyülemeyi başaran bir bölgemiz Karadeniz. Ama Karadeniz Bölgesi içinde barındırdığı tüm bu güzelliklerin yanı sıra sadece doğasıyla değil, tarihin izlerini günümüze kadar taşıyan dokusuyla da bilinmeli. İşte Karadeniz'den yeşilin bin bir tonuna sahip doğasının değil de tarihi güzelliklerinin de ön plana çıkan 10 farklı noktası.
1 - Mudurnu ve Göynük Evleri / Bolu Göynük

Kentsel sit alanı olarak ilan edilen Mudurnu ve Göynük, Mudurnu'daki ünlü Armutçular Konağı gibi Türk sivil mimarisinin en güzel eserlerine ev sahipliği yapmaktadır. Geçmişten günümüze gelen ve eski Türk evleriyle dikkat çeken Mudurnu'nun, sınırları içinde ev sahipliği yaptığı 165 ev, 8 cami, çeşme ve hamamlarla birlikte toplam 173 adet mimari eseri koruma altındadır. Göynük ise konaklar, camiler, çeşmeler, hamamlar ve türbelerden oluşan 127 adet sivil mimari esere ev sahipliği yapmaktadır. Gazi Osman Paşa Camisi ve Hamamı, Akşemsettin Türbesi ve Saat Kulesi Göynük'ün ünlü eserlerinden sadece birkaçı.
2 - Amasra Kalesi ve Fatih Cami / Amasra Amasra

M.Ö. 6. yüzyılda Miletler tarafından Sasamos adıyla kurulan Bir şehirdi, Amasra. M.ö. 4 yüzyılda ise adını Prenses Amatris'ten alan Amasra, iki yanında birer körfez bulunan bir yarımada ile onun ucundaki ikinci bir yarımada olan Boztepe üzerine kurulu. Kayalık burunda ise bir Bizans Kalesi ve kalenin duvarlarının içinde, artık Fatih Cami olan eski bir kilise mevcuttur. 3 - Safranbolu Evleri / Karabük Safranbolu

Adını bölgede yetişen 'Safran' bitkisinden alan şehir Osmanlı - Türk sivil mimarisinin birbirinden güzel örneklerine ev sahipliği yaparak tüm dünyaya tanıtmaktadır. Geleneksel Türk evleriyle Safranbolu, UNESCO'nun 'Uluslararası bir kültür merkezi' tanımını hak etmektedir. Safranbolu evleri, 18 yy, 19 yy ve 20 yy başlarında yapılmış yaklaşık 2000 adet gelenek Türk evinden oluşmaktadır. Bu evlerden 800 tanesi de koruma altına alınmıştır. Tüm bu tarihi evlerin yanında Safranbolu ve çevresi tarih öncesi devirlerin aydınlatılması açısından önemli sayılabilecek 32 tane tümülüs ve 4 tane de höyüğe ev sahipliği yapıyor. 4 - Zımbıllı Tepe Höyüğü / Kastamonu Zımbıllı

Pompeipolis adıyla da bilinen höyük Kastamonu'nun Taşköprü ilçe merkezi yakınında bulunan bir antik kenttir. M.Ö. 64 yılında Romalılar tarafından Paphlagonia şehrinin merkezi olarak kurulmuştur. Antik kette yapılan kazı çalışmaları sonucunda da birçok eser ve mozaik gün yüzüne çıkarılmıştır. Kastamonu Kalesi'de bölgenin tarihi değere sahip noktalarından biri. Şehrin tarihi ve görkemli yapıları arasında gösterilen kalenin yapımı Bizans dönemine kadar uzanıyor. Oldukça iyi durumda olan iç kalenin temel kısmı Bizans, üst kısmı ise Çandaroğulları dönemine aittir. 5 - Sinop Kalesi / Sinop Sinop Kalesi

Boztepe Yarımadası'nın en dar yerinde, M.Ö. 7 yy. Gaskalılar tarafından yapılan kale; Pontuslular, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlılar tarafından kullanılmış Sinop Kalesi de günümüze kadar gelmeyi başaran önemli bir yapıdır. Zaman ve doğanın yıpratıcılığına karşı koyamayan yapıda dönem dönem büyük onarımlar yapılmıştır. Kalenin iç burçları Selçuklu Sultanı İzzeddin Keykavus tarafından 1215 - 1218 yılları arasında yaptırılmıştır. 6 - Kral Kaya Mezarları / Amasya Amasra

Strabon'un memleketi, Ferhat'ın Şirin'i için dağlarını deldiği yer alan Amasya Yeşilırmak Nehri'nin dar bir boğazında kurulmuştur. Nehrin bir tarafında cumbalı tarihi konuklar ve bu konakların sırtını yasladığı dağlarda Pontus krallarının kaya mezarları. Bu dağın biraz daha üst kısmında ise Amasya Kalesi yer alıyor. Zengin bir tarihsel mimariye sahip olan Amasya; Hitit, Pontus, Selçuklu ve Osmanlı'nın tarihi ve kültürel izlerini halen taşımaktadır. 7 - Ayasofya Müzesi / Trabzon Ayasofya

13 yy'da Kral Manuel tarafından yaptırılan bir kilisedir aslında, Ayasofya Müzesi. Kilisenin kuzeyindeki 4 sütunlu ve 3 apsisli şapel yapıdan daha eskidir. Trabzon Ayasofya'sı bölgenin son Bizans dönemi yapılarının en önemlilerindendir. Kilisenin içinde Adem ve Havva'nın cennetten kovulmaları, tahta oturmuş Meryem, Hz. İsa'nın göğe çıkışı, doğumu, mucizeleri, son akşam yemeği, vaftiz gibi semboller, tasvirler, figürler görülebilir. Bina 1670 yılına kadar kilise olarak kullanılmış ve sonrasında Osmanlılar tarafından camiye dönüştürülmüştür. 1964 yılından bu yana da yapı müze olarak kullanılmaya başlanmıştır. 8 - Vazelon Manastırı / Trabzon Vazelon

Trabzon doğal güzelliklerinin yanında tarihi dokusuyla da sıkça ön plana çıkan bir ilimizdir. Vazelon Manastırı'nın ne zaman inşa edildiği tam olarak bilinmemekle birlikte, dönemin imparatoru Justinianus tarafından 565 yılında bir onarım geçirdiği bilinmektedir. Manastır 133 yy'dan sonra Maçka'nın dini, kültürel ve ekonomik yapısında etkili olmuştur. Hatta Sümela Manastırı'nın Vazelon'un gelirlerinden elde edilen ganimetle yapıldığı söylenir. Üç nefli kilisenin kuzey dış duvarlarında yer alan cennet, cehennem ve son hüküm tasvirlerinin konu edildiği freskler, canlılık ve güzelliklerini günümüze kadar koruyarak getirmeyi başarmıştır. Yahya Peygamber'e adanan manastır 1923 yılında tamamen terk edilmiştir. 9 - Zil Kale / Rize Zilkale

Rize'nin Fırtına Vadisi'nde yer alan Zilkale, bölgenin en dikkate değer ve önemli tarihi yapılarından biridir. Kale'nin 14 yy'da ya da 15 yy'da inşa edildiği düşünülmektedir. İlçe merkezinin yaklaşık 15 km. kadar güneyinde konumlanan kale, Fırtına Deresi'nin batı yamaçları üzerine inşa edilmiştir. Kalenin üzerine inşa edilmiş olan sarp kaya kütlesi denizden 750 hemen önünden akan dere yatağından ise 100 metre yükseklikte yer almaktadır. Kale; dış surlar, orta surlar ve iç kaleden oluşmaktadır. Orta kale içerisinde üç önemli yapı mevcuttur. Bu yapılar; muhafız binası, şapel ve başkuledir. 10 - İşhan Kilisesi / Artvin İshan

İşhan Kilisesi; Yusufeli ilçesinin yaklaşık 11 km doğusunda, Dağyolu (İşhan) köyünde bulunmaktadır. 1008 yılında inşa edilen kilise, 1549 yılında Osmanlıların bölgeyi hakimiyeti altına almasıyla camiye çevrilmiştir. Kilisenin pencere kenarlarındaki süslemeler arasında yer alan ve ejderha ile aslanın boğuşmasını tasvir eden kabartma özellikle dikkat çekmektedir. Konik bir yapıya sahip olan kilise, orijinal haliyle günümüze kadar gelmiştir.

Yorumlar

Çağlar Taş 
23.07.2018
Karadeniz bölgesinde uzun süre çalıştım ve bazılarını bilmiyordum bile resmen. Harika yazı.
Murat Açış 
21.10.2020
Tokat Zile'de Zile kalesini de eklemeli. Sezarın Veni vidi vici sözünü söylediği kale.