İstanbul’dan 2,5 – 3 saatte varabileceğiniz Misi Köyü’nün Bursa Merkez’e uzaklığı sadece 12 km. Yani şehri gezip üstüne bir de İskender yedikten sonra çaya; ya da şehre varmadan şöyle kallavi bir kahvaltıya davetlisiniz buraya!
Köyün bir adı da Gümüştepe ve Bursa’nın Nilüfer ilçesine bağlı. Giderken üzüm bağlarıyla çevrili keyifli yollardan geçiyor, yol üzerindeki tabelalarda her iki ismi de görebiliyorsunuz. Ortasından Nilüfer Çayı geçen ve sokakları renkli ahşap evlerle bezeli bu köyün beklediğinizden küçük olmasına şaşırıyorsunuz ilk önce. Ama sonra büyükşehir insanlarına minicik bir dünya ve huzurlu bir inzivayı çağrıştıran bu köye kocaman zamanlar ayırmak istiyorsunuz. Kavaklar, çınarlar ve adı gibi mis kokulu meyve ağaçlarıyla çevrelenmiş köy ona ayıracağınız bir yarım günü fazlasıyla hak ediyor. Misi Köyü’nün Tarihi ve İsminin Hikayesi
Bursa’yı en çok da Osmanlılardan, Sultan Makamı bir şehir olarak tanırız ya, Misi Köyü Osmanlı’dan da eski; tarihi neredeyse 2000 yıl öncesine uzanıyor. Köyle ilgili ilk bilgiler tüm erkeklerinin paralı asker olduğu hatta Truva Savaşı’nda Akhalar’a karşı Troyalılar ile birlikte savaştığı yönünde. Ama isterseniz biz M.S. 183 yılına gidelim ve İsmi Alex olan bir keşişle beraberindeki 85 kişinin köye geldiği ilk zamanlardan başlayalım tarihini anlatmaya! Köyün ilk adı Mysia ve belki de savaşlardan sonraki ilk sosyalliğini de keşişlerin burada konsil kurup İncil’i tartışmasıyla yaşıyor. Bir yandan Hristiyanlığı yaymaya çalışırken bir yandan da saklanan keşişler köyü zamanla bir misyonerlik merkezine dönüştürüyor. Bu teze kanıt olarak yakınlarındaki Misipoli Manastırı’nın kalıntıları gösteriliyor ve İncil’in orijinal nüshalarından birinin burada bulunduğuna inanılıyor. Yani köyün Hristiyanlık tarihinde ayrı bir önemi var. 14. yüzyıl başında Osmanlı topraklarına katılan Misi Köyü, 1961 yılından bu yana da Gümüştepe ismiyle birlikte zikrediliyor. Misi Köyü Rivayeti Hristiyanlık için önemli bir adres olmasından bahsettik ama köyün Müslümanlar için de maneviyatı farklı. Kavacık Sultan Yatırı hem dua etmek hem de dilek dilemek için Misi’nin uğrak noktası. Bir kayada yer alan yatırın hemen yanına, akan suyun Kavacık Sultan’ın gözyaşları olduğuna inanılan bir hayrat yapılmış. Yakınındaki ağacın her dalına da dilekleri temsilen çaputlar ve kurdeleler bağlanmış. Yatırın hikayesine gelince; Bursa henüz bir Osmanlı şehri olmadan önce burada yaşayan Rum kadınlardan biri kendisine saldıran 15 Bizans askerini öldürmüş. Bu yatır da onun anısına yapılmış. Dini inançla pek örtüşmese de yatırın hikayesi böyle… Misi Köyü’nde Ne Yapılır? Sokaklarında Dolaşın, Renkli Evlerini Fotoğraflayın
Köyün anlam ve önemi sokaklarında saklı. Çoğu restore edilmiş evler Rum ve Osmanlı mimarisinin bir sentezi. Tıpkı Safranbolu, Cumalıkızık gibi renkli bir sokak dekoruyla karşılaşacağınız köy, 1989’da SİT alanı ilan edilerek koruma altına alınmış. Sosyal medyanızı renklendirecek fotoğraflar çekebileceğiniz bu nostaljik sokaklar köyde en çok zaman geçireceğiniz yerlerin başında geliyor. Nilüfer Çayı’na Nazır Keyifli Bir Kahvaltı Yapın
Nilüfer Çayı’nın karşılıklı iki kıyısına yayılan ve asma köprülerle birbirine bağlanan çay bahçesi dışarıdan gelen gezginlerin en rağbet ettiği seyir yeri. Dere kenarındaki onlarca mekan özellikle Bursalıların pazar kahvaltısı adresi. Misi Köyü’nde kahvaltı yapmayı planlıyorsanız boş masa bulmak için erkenden gelmeniz gerekiyor. Kahvaltı hem Nilüfer kıyısı hem de köy içindeki başka yerlerde serpme olarak servis ediliyor ve kişi başı fiyatlar da ortalama 40 TL’den başlıyor. Kahvaltınızı yapıp gelecekseniz çay veya kahve içebileceğiniz en manzaralı yer de çay kıyısı! İpek Evi ve Koza Evi’ne Uğrayın
Çin emeğin değerini bu kadar düşürene kadar ipekböceği yetiştiriciliği köyün en önemli geçim kaynaklarından biriymiş. Fakat ithal edilerek maliyeti düşürülmüş ve bu zanaat da böylelikle unutulup gitmiş. İpek Evi de Misi’nin bu konudaki becerisini tekrar hatırlatmak için kurulmuş. Burada göreceğiniz ipekten üretilen ve çeyiz titizliğiyle işlenen ürünlerin hepsi Misi kadınlarının el emeği göz nuru.
Kadın eli değen bir Misi girişimi de Koza Evi ve burası da bir lezzet durağı. Kestaneli kuzu güveç, lahanayla yapılan kocagörmez dolması gibi geleneksel yemekler ise en favori menülerden. Dilerseniz kadınların yaptıkları ürünlerden alarak veya tadarak onlara siz de destek olabilirsiniz.
Yaşınız Kaç Olursa Olsun Çocuk Kütüphanesiyle Tanışın Küçücük bir köyde çocuk kütüphanesi görmeyi beklemiyorsunuz değil mi? Nilüfer Belediyesi’nin hem yetişkinlere hem de çocuklara bir hediyesi olan bu kütüphane haftanın her günü açık. Çocuklara kitaplar, oyunlar sunan kütüphanede büyükler için de bir çalışma odası düzenlenmiş. Burada ücretsiz internet erişimi de sağlayabiliyorsunuz. Müzelerini GezinEvet köy küçük ama müzeleri de var. İlk önce Etnografya Müzesi’nden başlayalım anlatmaya. Burası Karagöz kukla sanatçısı Şinasi Çelikkol’un katkılarıyla açılmış. Bursa’nın ve Misi’nin yöresel özellikleriyle ilgili güzel bir vitrin olan bu 150 yıllık evde Karagöz oyunları da sergileniyor. Girişte cüzi bir ücret ödeniyor.
Fotoğraf Müzesi ise Bursa’nın hem günümüzden hem de öncesinden birçok fotoğrafını görebileceğiniz bir müze ve aynı zamanda fotoğrafçılık atölyeleri de yapılıyor. Pazartesi dışındaki günlerde ücretsiz gezebiliyorsunuz.
1300 kişilik köyün bir de Edebiyat Müzesi var diyeceğiz ve şaşıracaksınız. Bu müzede de Fazıl Hüsnü Dağlarca, Yaşar Kemal, Nazım Hikmet ve Atila İlhan gibi birçok yazarın kişisel eşyası sergileniyor. Edebiyatseverlere duyurulur.
Pekmez ve Şarap AlınKöy günümüzde misket üzümlerinin cenneti desek de yeridir. Bu yüzden pekmez ve şarap yapımı da bir zanaata dönüşmüş. Gelirken hem kendinize hem de eşe dosta seçeceğiniz en güzel hediyeler, tadı Misi’ye özel bu ürünler! Tabii mevsimine denk gelirseniz asma yaprağı ve misket üzümü de alabilirsiniz. Kamp Yapın
Misi Köyü’ne çadırınız veya karavanınızla da gelebilirsiniz. Nilüfer Belediyesi 2013 yılında gerek karavanların gerekse çadır kampçılarının güvenle konaklayabileceği bir kamp alanı kurmuş. Etrafı tamamen çevrili, duşu, tuvaleti, suyu ve diğer imkanlarıyla donanımlı bir alan yaratmış.
Bir diğer alternatifiniz ise Dağyenice Göleti. Bursa’nın en güzel kamp alanlarından biri olan Dağyenice Göleti Misi Köyü’ne çok yakın. Eğer kamp yapmak isterseniz telefonun çektiği şahane manzaralı bu noktaya çadırınızı kurabilirsiniz. Dağyenice Göleti doğa yürüyüşü, piknik, olta balıkçılığı, su bisikleti, dağ bisikleti ve ATV safari için de çok uygun bir arazi.