Ülkemizin Mistik Coğrafyası Kazdağları'na Ait 10 Keşif Noktası

Öyle bir coğrafya ki burası, anlatmak için iki kelam etmeye kalksak hep bir şey eksik kalır. O denli özgün, o denli mistik, o denli muazzam topraklar… Sadece ülkemizin değil, tüm yeryüzünün en önemli mücevherlerinden biri Kazdağları. Hangi mücevher derseniz, olsa olsa zümrüt deriz herhalde, böylesine bir yeşil ancak zümrütle benzeşebilirdi çünkü. Çanakkale'den Balıkesir'e uzanan bu ihtişamlı dağlar, içerisinde benzersiz bir doğa ve tarih barındırıyor. Kazdağları ile ilgili bilmeniz gereken bir şey daha var ki, o da Alpler'den sonra dünyanın en fazla oksijen üreten ikinci noktası olması. Biz şehir insanları günlük hayatımızda böyle manzaralarla pek karşılaşmadığımızdan abartıyormuşuz gibi görünebilir ama Kazdağları'nın içinde barındırdığı güzellikleri bir kez keşfettiniz mi, işte o zaman eminiz ki siz de bizimle aynı hissiyatları paylaşıyor olacaksınız.

Geçtiğimiz günlerde ekipçe Kazdağları'nı keşfetmeye gittik. Biraz planlı biraz spontane 3 günlük harika bir gezi gerçekleştirdik. Ve ilk etapta şunu söyleyebiliriz ki, Kazdağları sonbaharda bir başka oluyormuş gerçekten. Tüm bunların ışığında da sizlere rehber olabilecek bir Kazdağları gezi rehberi hazırladık.

1 – Ayazma Pınarı Tabiat Parkı

Burayı nasıl olur da daha önce keşfetmedik diye hayıflanıp durduk. Yemyeşil doğası ve bol su sesiyle Ayazma Pınarı Tabiat Parkı, ayağımızın tozuyla ilk başlangıç noktamız oldu. Bol oksijeni ve buz gibi akan deresiyle, adeta bir stres atma noktası olan Ayazma Pınarı Tabiat Parkı, Kazdağları Milli Parkı'nın kuzeyinde, Bayramiç ilçe sınırları içerisinde bulunuyor. Çoğu yerin aksine burası daha az keşfedildiğinden biraz daha sakin. Tabi sonbaharın etkisini de görmezden gelmemek lazım. Tabiat parkı alanı içerisinde çok sayıda alabalık çiftliği ve balık restoranı hizmet veriyor. Kiremitte kırmızı benekli alabalık, burada denenmesi gereken bir lezzet anlayacağınız. Dolayısıyla buraya gelecekseniz aç gelin. :)

2 – Assos Antik Liman

Assos Antik Liman, ertesi günün ilk keşif noktasıydı. Sırtını Kazdağları'na dayamış Assos, ülkemizin en popüler tatil bölgelerinden biri. Assos Antik Liman da, Assos bölgesinde ziyaret edilmesi gereken yerler arasında bulunuyor. Sahil boyunca sıra sıra dizilmiş restoranları ve sakin sokaklarıyla burayı mutlaka ziyaret etmenizi tavsiye ediyoruz. Yaz aylarında gelirseniz konaklama yapabileceğiniz çok sayıda oteli ve küçük de bir plajı bulunuyor.

3 – Assos Antik Kenti

Assos Antik Liman ziyaretiniz sonrası antik kenti ziyaret edebilirsiniz. Bize göre ülkemizin en güzel manzarasına sahip antik kentlerinden biri Assos Antik Kenti. Athena Tapınağı kalıntıları ve kentin hemen aşağısındaki antik tiyatro kesinlikle görülmeye değer. Assos Antik Kenti, Behramkale Köyü'nün hemen yukarısında bulunuyor. Gelmişken köy sokaklarında da bir tur atmanızı tavsiye ediyoruz. Kentin giriş kapısında yer alan, Osmanlı'dan kalma Hüdavendigar Cami'yi de es geçmeyin deriz.

4 – Adatepe Köyü

Kazdağları'nın en güzel keşif noktalarından biri olan Adatepe Köyü, Kazdağları'ndaki bir sonraki keşif noktamız oldu. Taş evleri ve sokaklarıyla hem oldukça şirin bir görüntüye sahip hem de yaşayan bir tarih niteliğinde. Zeytin ağaçlarının gölgesinde bu mistik ortamı solumak ise oldukça iyi hissettiren bir aktivite. Adatepe Köyü, mübadeleye kadar Rumlar ile Türkler'in uyum içinde yaşadığı köylerden biriymiş. Mübadele sonrası verdiği göç ile birlikte adeta bir hayalet köye dönüşmüş diyebiliriz. 1980 sonrasına geldiğimizde, büyük şehrin kalabalığından bunalan İstanbullu entelektüel kesim tarafından keşfedilmiş ve köydeki evler bu grup tarafından satın alınıp restore edilerek günümüzdeki haline kavuşmuş. Bugün Adatepe Köyü'nde restore edilmemiş ev neredeyse yok. Kimi otel kimi restoran kimi dükkan olarak hizmet veriyor bu evlerin. Adatepe Köyü'nü keşfettikten sonra, köy meydanındaki yaşlı çınar ağaçlarının altında soluklanmayı da ihmal etmeyin deriz.

5 – Zeus Altarı

Adatepe'ye geldiğinizde hemen yanı başındaki Zeus Altarı'na çıkmamak olmaz. Adatepe Köyü'nün hemen aşağısındaki demir kapıdan içeri girip, 750 metrelik orman yolunu aştıktan sonra sizi efsane bir manzara karşılıyor. Zeus Altarı'na çıktığınızda göreceğiniz manzaranın öyle bir etkisinde kalacaksınız ki, bu keşif noktasının hafızlarınıza kazınması kaçınılmaz olacak. Devasa Edremit Körfezi manzarasının yanı sıra, efsanesi ile de son derece ilgi çekici bir nokta burası. Siz burada tüm körfezin ve Midilli Adası'nın manzarasına dalıp gitmişken şunu da aklınızda bulundurmanızı isteriz; şu an Zeus ile Hera'nın Troya Savaşları'nı izlediği tepede bulunuyorsunuz.

6 – Yeşilyurt Köyü

Kazdağları'nın batı ucunda yer alan bu güzel köy, 3. yani son günümüzün ilk durağıydı. Aslında taş evleri ve daracık sokakları ile ülkemizin turistik köylerinden pek bir farkı yok Yeşilyurt Köyü'nün, doğruya doğru. Ama işte Kazdağları'nda olmasından mıdır nedir, farklı bir atmosfer hakim buraya. Edremit Körfezi'nin sonunda, İzmir-Çanakkale yolu üzerinde konumlanan Yeşilyurt, Küçükkuyu'ya 3 km mesafede. Köyde çok sayıda lüks pansiyon ve butik otel de hizmet veriyor. Köyden ayrılmadan önce mutlaka “'otlu dondurma”' tabelası dikkatinizi çekecektir. Şansınız yaver giderse lavantalı dondurmadan mutlaka tatmanızı tavsiye ediyoruz.

7 – Hasanboğuldu Göleti

Kazdağları adeta bir efsane cenneti. Öyle ki, sahip olduğu her bir zenginlik ayrı bir efsaneye konu olmuş. Bunlardan biri de Hasanboğuldu Göleti. Kazdağları'nın eteklerinde, Zeytinli sınırları içerisinde bulunan Hasanboğuldu Göleti'ne, Beyoba Köyü'nden geçerek ulaşım sağlayabilirsiniz. Gölet ve şelaleye ulaşmak için ise kısa bir yürüyüş yeterli. Şelalenin aktığı yerde yazın yüzebiliyorsunuz ancak su aşırı ötesi soğuk, buz gibi! Nasıl soğuk olduğunu burada anlatmamız ise imkansız. Bu arada, söz konusu Hasanboğuldu efsanesini merak edenler buraya tıklayarak hikayeyi öğrenebilirler.

8 – Sütüven Şelalesi

Sütüven Şelalesi, Hasanboğuldu Göleti'nin 300 metre öncesinde yer alıyor. Kazdağları'nın en meşhur doğal güzelliklerinden biri olması sebebiyle özellikle yazın ziyaretçi sayısı bir hayli fazla. Ancak bizim gibi sonbaharda giderseniz, kimsecikler yokken ve havada ılıkken bu doğal güzelliğin tadını doyasıya çıkarabilirsiniz. Biz önce Hasanboğuldu'yu sonra Sütüven'i ziyaret ettik. Siz tam tersini de yapabilirsiniz.

9 – Babakale

Babakale, gezimizin son durağı oldu. Aslında şu saydığımız keşif noktaları arasında en uzağı diyebiliriz Babakale için ancak dönüş yolundayken mutlaka uğranmalı ve hatta günü burada batırmalı zira muhteşem bir gün batımı manzarası var. Neden mi? Çünkü sadece Türkiye'nin değil Asya Kıtası'nın en batı ucu oluyor Babakale. Küçük bir balıkçı kasabası olan Babakale'de aslında aynı ismi taşıyan bir kale, şirin sokaklar ve bol huzur var diyebiliriz. Assos tarafından gelirseniz sizi 1 saatlik muazzam bir yolun beklediğini de söylemek isteriz, gerçekten hayatımızda gördüğümüz en güzel yollardan biri olabilir Babakale'ye giden yol.

10 – #YepyeniFordPuma ile Kendini Daha İyi Göstereceğin Bir Keşfe Var Mısın?

Kazdağları keşfimizde bize Ford'un yeni SUV modeli Puma eşlik etti ve açıkçası biz bu keşiften iki katı keyif almış olduk. Panoramik cam tavanı; başımızı kaldırdığımızda ağaçlarla kaplı gökyüzünün muhteşem manzarasını bizlere sunarken, büyük hacme sahip megabox bagaj alanı istediğimiz yerde mola vermemize olanak sağladı. Zira masa, sandalye, termos ne varsa megabox bagaj alanına rahatça sığdırdık ve güzel manzaraların keyfini çıkardık. Anlayacağınız megabox bagaj alanı ile kendimize büyük bir dünya yaratmış olduk. Yepyeni Ford Puma'nın bizi bizden alan diğer bir özelliği de pet friendly tasarımı oldu. Böylesine bir deneyimde minik dostlarınızı da beraberinizde rahatlıkla götürebiliyor olmanız bizce şahane bir özellik. Ayrıca Yepyeni Ford Puma'nın sürüş modları ile keşfedilmemiş yolların da keyfini fazlasıyla çıkarttık.