Aslında bu dönüşüm, önemli bir kültürün devam etmesini sağlamış. Çünkü aynı alanı kaplayan manastırın günümüze ulaşan tek kısmı olan Aigos Yannis, 1835 yılından itibaren zenginleşen kitaplığı ve kilise hukukuna yönelik yayımlarıyla uzun süre adından söz ettirmiş.
Kilisenin aslına uygun restorasyonu sırasında batı tarafındaki değirmen de es geçilmemiş. Haliyle bir taşla iki kuş vurulmuş. Yani kitap kurtları değerli eserlerle dolu bir kitaplığa kavuşurken, manzara fotoğrafçılığına meraklı bireyler ideal arka planlarına kavuşmuş.
Ayvalık'ın önde gelen iş insanlarından Sezai Madra'nın kızı olan Sevim Kent, 1918-2000 yılları arasında yaşamış. 1950 yılında Necdet Kent ile evlenen Sevim Hanım, başarılı bir ressam ve seramik sanatçısı olarak isim yapmış.
Uzun yıllar boyunca farklı ülkelerde Türkiye Cumhuriyeti'ni başarıyla temsil eden Necdet Kent ise II. Dünya Savaşı esnasında onlarca Musevi'yi soykırımdan kurtarmış değerli bir isim. Kitap okumayı aktiviteden ziyade yaşam biçimi olarak benimseyen Necdet Bey, aynı zamanda dolaylı olarak kitaplığın eşsiz koleksiyonunun toplanmasına da önemli katkı yapmış. Zira oğlu Muhtar Kent, babasından kalan 1.300'ü aşkın kitabı kültürel tesise bağışlamış.
Ayvalık ve çevresindeki adaların tüm güzelliğini gözler önüne seren bu manzarayı daha net biçimde seyretmek için dilerseniz kitaplığa ait kafenin bahçesine yönelebilirsiniz. Konuklarına yaz aylarında serinleme fırsatı veren bu bölümdeki manzara, sonbaharda daha da etkileyici bir hal alıyor.
Özçekim yapmak isteyenlerin yoğun ilgi gösterdikleri değirmen ise anı ürünlerinin satışının yapıldığı bir mağaza olarak düzenlenmiş. Bu kısımda ayrıca Ayvalık'ın aromasıyla eklendiği tarifleri zenginleştiren zeytinyağının satışı yapılıyor. Özellikle dinlenmiş olanlarını kaçırmayın derim.
Örneğin, kitaplığın bulunduğu tepeden aşağıya indikten sonra Taş Kahve'de oturup, kahve keyfi yapabilirsiniz. Tabii dilerseniz adanın sahil kesiminde uzun yürüyüşlere de çıkabilirsiniz. Yalnız hangi aktiviteyi seçerseniz seçin, fotoğraf makinenizin yanınıza almayı sakın ihmal etmeyin. Zira bölgeyi bilen herkes gibi ben de Cunda'yı dolaşırken her an harika bir görüntüyle karşılaşmanın mümkün olduğuna defalarca ilk elden şahit oldum.
Hareketli bir günün ardından yeniden güç toplamak içinse Cunda'nın kıyısında sıralanan restoranlardan birine oturmayı tercih edebilirsiniz. Böylece Ege'nin bereketli sularında yetişmiş taze deniz ürünlerinin ve mezelerin tadına bakma fırsatı yakalayabilirsiniz.
Antalya ilimizin en batısında yer alan tatil ilçesi Kaş, doğa manzaralarıyla ziyaretçilerini büyüleyen bir aktivite...
İstanbul gibi bir metropolde yaşayıp, hafta sonları arkadaşlarımızla ve ailemizle vakit geçirmek, stresimizi atmak, kendimizle...
İzmir'in Konak ilçesinde, ismini bu önemli yapıdan alan Milli Kütüphane Caddesi'nde yer alan İzmir Milli...
Akdeniz ikliminin hakim olduğu Antalya, meyve ve sebze bakımından oldukça elverişli bir bölgedir. Hem doğal...
Türkiye'nin Maldivler'i olarak betimlenen ve turkuaz sularıyla her göreni kendine hayran bırakan Salda Gölü, özellikle...
Evden çalışmak hem konforlu hem de yolda geçen vakti azaltmak adına pratik oluyor. Özellikle pandemi...
Kimileri şehrin ayakları altında olduğu kimileri doğanın kimileri ise denizin gelgitlerini izlediği anlarda huzur bulur....
Ankara, genelde siyasi konularla birlikte gündeme gelen bir şehir. Ancak köklü tarihini ve kültürünü asla...
Marmaris, ülkemizin en fazla ziyaret edilen tatil bölgelerinden biri olmayı hala sürdürüyor. Türkiye'nin İncisi olarak...
Bahar aylarının gelmesi ve pandemi yasaklarının kalkmasıyla bisiklet severler bilgisayarın başına oturup rotalarını oluşturmaya...
Adına her ne kadar Ölüdeniz dense de gittiğinizde cıvıl cıvıl bir maviliktir sizi bekleyen. Sessiz,...
Antalya denilince akla gelen Antik kentler arasında olan Phaselis Antik Kenti, coğrafi konumu itibarıyla geçmiş...