Sümela Manastırı, görünce ‘acaba nasıl yapmışlar?’ diye düşündüren 300 metre yükseklikte, sarp bir kayalık üzerinde bulunuyor. Dünyanın birçok yerinde Meryem Ana Manastırı olarak tanınıp bilinen mabet, aynı zamanda 2000 yılından bu yana UNESCO Dünya Mirasları Geçici Listesi’nde yer alıyor.
Yakın tarihlerde bir Karadeniz turu planlıyor ve rotanıza Sümela Manastırı’nı da dahil etmek istiyorsanız size bir açılış müjdesi verelim. Kaya ıslah çalışmaları, çevre düzenlemesi ve restorasyon nedeniyle 2016 yılından bu yana ziyarete kapalı olan Sümela Manastırı, 1 Mayıs 2022 tarihinden itibaren ziyarete açıldı. Hatta en son 2010 yılında ara verilen ayinler de 15 Ağustos 2022 yılında tekrar başlatıldı ve 3 saat süren bu ayini de Fener Patriği Bartholomeos yönetti. Restorasyonun başladığı tarihten itibaren 3 farklı zamanda kademeli olarak ziyarete açılan ve sonra tekrar kapatılan manastırda artık her bölüm haftanın her günü 08: 00 – 18:00 saatleri arasında gezilip, görülebiliyor.
2022 Sümela Manastırı giriş ücreti 125 TL. Manastır ziyareti için içinde bulunduğu Altındere Milli Parkı’na da girmeniz gerekiyor ki, buraya giriş ücreti de 10 TL. Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde olan manastırı müzekartınız varsa ücretsiz gezebiliyorsunuz.
Dağların üzerindeki bir mağaranın oyulup genişletilmesi ve duvar örülmesiyle yapılmış olan Sümela Manastırı’nın günümüzdeki görkemli görünüşünü alması 19. yüzyılda gerçekleşmiş. Ana kaya kilisesi dışında, irili ufaklı birçok şapel, öğrenci odaları, mutfak, kutsal ayazma gibi bölümleri de bulunan manastırın vadiye bakan tarafında 19. yüzyılda eklenmiş bir kütüphane ve misafirlerin kullandığı hücre odalar yer alıyor. Kütüphanenin bir bölümü yıkılmış olsa da üzerindeki 'Bibliotheka' yazısı hala okunabiliyor. Manastırın ana girişine çok basamaklı dar bir merdiven çıkarak ulaşabiliyorsunuz.
Sümela Manastırı’nın dışındaki freskolar ise 18. yüzyıl yapımı olup alt katmanlarında çok daha eski freskolar da olduğu da düşünülüyor. Freskolarda en çok işlenen konular arasında; evrenin ve kadın – erkeğin yaradılışı, Adem ile Havva figürleri, cennetten kovulma, Hz. İsa’nın göğe yükselişi gibi sahneler görüyorsunuz. Bunların çoğu deforme olsa da konuların işlenişinden oldukça etkileniyorsunuz. Mabetle ilgili en çok merak edilenlerin başında ‘Sümela Manastırı nasıl yapıldı’ sorusu gelirken; Mabedin içindeki en etkileyici kompozisyon nedir diye soranlara da tahtında oturan Meryem Ana’nın bu görsel seyirde ayrı bir yeri olduğunu belirtmek isteriz.
Heybetiyle memleketin en ünlü mekanları arasında bulunan Sümela Manastırı’yla aynı dönemde ya da daha önceden yapılmış bazı manastırlar var ki, onlar maalesef bu kadar tanınıp bilinmiyor. Yine Trabzon Maçka’da bulunan ve Sümela’dan daha önce inşa edilen Vazelon Manastırı, Panagia Keramesta (Kızlar Manastırı) ve Kuştul (Peristera) Manastırı da tarih severlerin bir başka gözle bakacağı o güzelim memleket köşelerinden. Dünyada Sümela Manastırı’na benzeyen yerler arasında ilk akla gelen yer ise Yunanistan’ın Kalambaka şehrinde bulunan Meteora oluyor.
Hristiyanlığın ilk dönemlerini yansıttığı için çok önemli bir eser olan Sümela Manastırı’nın tarihi M.S. 395 yılına, Bizans İmparatorluğu dönemine dayandırılıyor. Manastır şimdiki haline en yakın olan görünüme ise 13. yüzyılda, Trabzon Rum İmparatoru III. Aleksios zamanında kavuşuyor. Sonraki dönemlerde Doğu Karadeniz’i himayesi altına alan Osmanlılar ise Sümela Manastırı’nın işlevini değiştirmeden ve hiçbir müdahalede bulunmadan aynı koşullarda var olmasına izin vermişler. Hatta bazı imtiyazlar bile sağlamışlar.
18. yüzyılda içindeki birçok bölümün yenilendiği manastırda en göze çarpan bu devrin duvar freskleri. 19. yüzyılda ise başka bina eklemeleriyle manastır daha da genişletilmiş ve en büyüleyici dönemlerini de bu yüzyılda yaşamış. 1916 – 1918’deki Rus işgalinde el konulan manastırın içindeki yaşam 1923 yılında son bulmuş ve tamamen boşaltılmış. 1924’de ören yeri statüsü kazanan mabette, Türkiye Cumhuriyeti’nin izni ile Hıristiyanların Meryem Ana’nın gökyüzüne yükseliş günü kabul ettiği 15 Ağustos 2010 yılında ilk kez bir ayin düzenlenmiş. Çok uzun yıllar kapalı kalan Sümela Manastırı’nı zaman kadar, içindeki eserlerin kaybolması da yıpratmış. Mesela manastırın en özel eseri olan gümüş çerçeveli Meryem Ana ikonası nerede, nasıl oldu da yok oldu tam olarak bilinmiyor. Bir ihtimal Rus işgali sırasında manastırda yaşayan keşişlerin burayı terk edip giderken bu ikonayı da yanlarında götürdüğü söyleniyor. Manastırdaki el yazmaları ve 17 – 18. yüzyıllardan kalan İncillerin bazıları halen Ankara Etnografya ve Atina Benaki Müzesi’nde sergileniyor. Manastırın en eski eserlerinden olan 12. yüzyıla ait Sümela İncili’ni ise Ayasofya Müzesi’ni ziyaret ettiğinizde görebiliyorsunuz.
Sümela Manastırı adını bir komedi filmi olan Sümela’nın Şifresi’yle daha geniş kitlelere duyurmuş ve birçok izleyici için de Sümela Manastırı hikayesi bu senaryo olmuş. Ayrıca Defne Suman’ın 2018 yılı yayınlanan ''Kahvaltı Sofrası'' adlı romanında Sümela Manastırı’na atıfta bulunarak Maçka bölgesinde yaşayan Pontus Rumları’nın yakın tarihteki izlerine ve uğradıkları soykırıma değiniyor.
15 Ağustos 2022 tarihinde düzenlenen ve Fener Patriği tarafından yönetilen ayin dışında Sümela Manastırı çok farklı bir etkinliğe de sahne oldu ki, bu da kamuoyunda oldukça büyük bir tartışma yarattı. Bu etkinlik bir DJ’in özel izinle girdiği manastırda bir tanıtım filmi çekmesi ve bu çekimlerde de bol bol elektronik müzikle dans etmesiydi. Tartışmanın nedeni ise ses desibelinin yüksek olmasının kayaların düşme riskini artırmasıydı. Manastır günümüzde müze statüsünde ve henüz bir etkinlik takvimi de yok.
Maçka’nın 16 km doğusundaki bu ihtişamlı mabet, Trabzon’un merkezine de asfalt yoldan yaklaşık 1 saat (47 km) mesafede. Sümela Manastırı nerede, nasıl gidilir sorusuna aradığınız yanıtlara cevap verirken mesafeler dışında söylemek istediğimiz başka bir şey daha var ki; o da yolların çok virajlı olduğu, tüm virajları aştıktan sonra da sizi kısa bir yürüyüş yolu ve neredeyse 300 basamaklı bir merdivenin beklediği. Kronik rahatsızlığınız ya da merdiven çıkmak için engeliniz varsa dikkat edin önerisinde bulunacağımız Sümela güzelliğine şahit olmanın bedeli de maalesef bu tırmanma zorluğu! Kendi aracınızla gelebileceğiniz gibi, Trabzon merkezde bulunan tur firmalarından günübirlik Sümela turu satın alarak, Sümela Manastırı’nı rahatlıkla gezebilirsiniz.
Trabzon Maçka’da kriterlerinize uygun bir otel konaklaması için Neredekal.com’un size sunduğu Trabzon Maçka Otelleri içerisindeki alternatifleri değerlendirebilir, yemyeşil bir doğa ve muhteşem yöresel yemeklerle tanışabilirsiniz.
Pilav Dağı Yavuz Yılmaz Tesisleri (YATES): Trabzon’un merkezine 23, Trabzon Havalimanı’na da 25 km mesafede konumlanan Pilav Dağı Yavuz Yılmaz Tesisleri (YATES)’nde bol oksijen ve harika bir doğa sizi bekliyor. Tesis Maçka’nın Lagana denilen bölgesinde olup, birbirinden bağımsız ahşap kır evlerinden oluşuyor.
Voice Hotel: Sümela Manastırı’na 11 km mesafedeki Voice Hotel’in her biri özenle dekore edilmiş 15 odası var. Otel Trabzon Havalimanı’na 27 km mesafede ve terasıyla, bahçesiyle, ailenize özel geniş odalarıyla Maçka’nın en favori konaklama adreslerinden.
Kesos Hotel: Sümela Manastırı’na giden yol üzerinde dağların arasında konumlanan Kesos Hotel’in 58 odasının pencerelerinden dağ ve nehir manzaraları izleyebiliyorsunuz. Yöresel lezzetler tatmak ve Sümela Manastırı gibi özel rotalara kolay ulaşmak için ideal olan tesis, doğa içinde bir tatlı huzur için sizi bekliyor.