Örneğin buz patenini ele alacak olursak artistik buz pateni, sürat pateni, senkronize buz pateni ve buz dansı pateni gibi pek çok kategoriye ayrılıyor. Bu ayrım neredeyse her kış sporu için geçerli. Yazımızda değineceğimiz sporlar hem ülkemizde yapmaya elverişli hem de ana kategori sporları olacak. Bunlar arasında ise hepimizin aşina olduğu buz pateni, kayak, kızak ve buz hokeyi gibi kış sporları yer alıyor. Snowboard ise en popüler kış sporları arasında birinci sırada desek kimse şaşırmaz.
Buz zeminde altı demir kızaklı sert ve spora özel ayakkabısı ile yapılır. Ülkemizde de sevilen bir spordur. Ailelerin çocuklarını götürdüğü, çiftlerin romantik bir spor olarak gördüğü bir aktivite de diyebiliriz bu spora. Mantığı normal paten ile aynıdır. Denge bu sporun en önemli unsuru. Bir diğer önemli unsuru ise dikkat. Özellikle yeni başlangıçta birçok düşüşe de gebe. Ama alıştıkça çok keyifli bir spor, hatta izlemesi de çok keyifli bana göre. Olimpiyatlarda buz pateni tekli ve çift olarak “artistik” bir spor olarak kategorileşmiştir mesela. Çoğumuzun izlemeyi sevdiğini ya da bir kere izlerse bu yarışmalarda seveceğini de düşünüyorum. Ayrıca sürat pateni ve senkronize buz pateni de yine sporlaşmış ve olimpiyatlarda kendine yer bulmuş diğer alt kategorileri.
Artistik buz pateninde iki alt başlıkta yarışır genelde sporcular. Bunlar tekli ve çiftlidir. Tekli buz pateni de yani Figür Pateni başlığında kadın ve erkek sporcular bir koreografi hazırlarlar ve istenen sürede, belirli puan getiren dönüşleri de içeren koreografilerini sergilerler. 5 üzerinden bir puanlama mevcuttur. En iyi puanı alan ilk üç kadın ve erkek olarak ayrı derecelendirilir. Çift buz pateninde ise teklidekinin iki kişilik bir gösteri olarak planlanması vardır. Buz Dansı ise dans gösterisi üzerine kurulu bir yarışmadır. İzlemesi masalsıdır. Hem teklerde hem de çiftlerde hareketin hikaye anlatması inanılmaz gerçekten de.
Sürat pateni ise iki sporcunun istenen uzunluktaki kulvarı en önce tamamlaması üzerine bir spor dalı. Burada hız ve hızı kontrol gerçekten çok önemli. Kulvarlar koşu yarışlarındaki gibi kısa, uzun ve maraton olarak üç ana alt başlığa ayrılmakta. Genellikle düz, oval buzdan bir pistte yapılır bu yarışlar. 500 metre ile 10 kilometre arasında değişir bu pistlerin uzunlukları. Federasyonun kaydettiği bilgilere göre uzun kulvarda kaydedilen en yüksek hız ise ortalama olarak 65 km/h imiş. Senkronize buz pateninde de yaşları 8 ile 16 arasında değişen bir grup genç buz patencinin koçlarıyla hazırladığı koreografi yarıştırılır ve puanlanarak derecelenir.
Kayak ülkemizde de birçok merkezde bulunan ve genç, yaşlı, yerli ve yabancı demeden birçok kişinin sevdiği, yaptığı ya da yapmak istediği bir spor. Kayak sporu ayaklara takılan ince uzun şeritlerin üzerinde yumuşak karda batmadan ilerlemeye yarayan bir araçtır aslında. Spora da bunun için üretilen araç adını verir zaten. Ağırlığımızı daha geniş bir alana yayar, böylece batmayız. Ayrıca ayakkabılara sabit değildir, düşünce de genellikle kilit yerlerinden kolayca kendini atar, böylece düşme anında bir tehlike oluşturması da engellenir. Kayak kuzey disiplini bir spor diyebiliriz. Modern kayak üç teknikte inceleniyor günümüzde. Biri Alp Disiplini, diğerleri ise Kuzey Disiplini ve Telemark.
Alp disiplini, hız üzerine ve aşağı doğru giderek artan ivmeyle hızlanılan bir yarışma biçimi. 1936’dan beri de olimpiyatlarda yerini almış. Alp disiplininde dört farklı yarışma türü bulunur. Bunlar da slalom, büyük slalom, süper büyük slalom ve iniş. Slalomdan süper büyük slaloma isim konusunda yaratıcılıklarına ise bayıldım gerçekten. Kuzey disiplininde dayanıklılık önemlidir, düz bir yolda yarışmacılar yukarı çıkarlar. Telemark ise ise Alp ile Kuzeyi birleştirir.
Snowboard kayak merkezlerinin favori aktivitesi hatta günümüzde en popüler kış aktivitesi ve sporu diyebiliriz. Özellikle dışarıdan görünen havalı duruş ve dopamin artıran bir spor olması ise tercih edilmesinin başlıca sebeplerinden. Eğer düzenli bir kış aktivitesi ya da kış sporu insanıysanız genellikle snowboard’u tercih edersiniz.
Snowboard aslında mantık olarak kaykay ve sörf gibidir. Bir tahta üzerinde yan duruş sergileyerek yapılan bir spor. Genellikle vücuda öne ve arkaya doğru eğilip yön verilir. Öndeki ayak yönünüzü belirler. Arka ayak ise durma, bedenin sabitliğini koruma gibi konumlanır. Dizleri içeri bükmenizde sarsıntı hissetme açısından dengede kalmayı sağlar. Bu eğlenceli spor 1960’lardan beridir de biz dünyalıların sevdiği bir spor.
Ülkemizde ise Lazboard adı verilen bir şekilde, garip bir biçimde Riza bölgesi civarında bazı kaynaklarda 1600’lerden beri kullanılan bir ulaşım şeklinde aslınsa snowboard görülmekte. Buna o bölgede üzme tahtası denirmiş. Petran Yaylası civarı severek kullanmaktaymış. Bölgede 2008’den beri her Şubatta da Petranboard/Lazboard Kayak Şenliği yapılarak bölge halkının geleneği kutlanıyormuş.
Kızak en genel mantığıyla iki kişinin içerisine oturduğu kocaman bir patendir aslında. Altındaki ağzı bıçaklı demir kaydırak yapıları yardımıyla maksimum iki kişi taşıyan bir kış aracıdır. Bir de bunu aracın adını taşıyan bir spor dalı vardır tabii.
Kızak sporunda sporcular kızağın üstüne uzanırlar ve karın üzerinde yatayda kayarlar. Şekillerine dayalı sürtünme kuvvetleri çok hızlanmalarını sağlar. Ülkemizde 2003 yılında bir sporcunun adımıza yarışabilmesi için kayak federasyonu bünyesine kızak sporunu da eklemiş. O zamandan beri de bu kategoride yarışan sporcular yetiştirilmekte.
Bu spor ülkemizde bir de yoğun kar dönemlerinde poşetli versiyonlarının ara sokaklardaki yokuşlu yerlerde görülür. Trafik iptal varsa eve yakın bir yokuşta hemen poşetlerle sıraya dizilir ve keyifle yapılır.
Buz hokeyi ülkemizde giderek popülerleşen bir spor dalı olarak görülmekte. Özellikle profesyonel spor kariyeri düşünen bireyler çocukluktan itibaren bu spora yöneltilip profesyonelleştirilebilir. Özel okulların kendi arasındaki liglerin dışında şehir takımlarının olduğu süper ligi de vardır. Yine buradaki başarılara göre Milli Takımlara da girebilir yetişen profesyonel sporcular.
Altışar kişilik takımlarda hem kadınlar hem de erkek sporcular için ligler var. Bu takımlarda mantık yine gol atmak ve sayı kazanıp farkla maçı kazanmak üzerine. Birer kaleci var. Savunmada iki buz hokeyci, ilerde ise üç sporcuyla takım kurulur. Farklı stratejileri ve dizilimleri elbette var. Sert oynanabilen bir spor. Alanda saldırı stratejileri büyük önem tutmakta. Maçları da 20 dakikadan 3 devrede oynanır.
En önemli ve ilk kuralı tabii ki hokey çubuğu ile diskin oynanmasıdır. Diske ayakla da vurabiliyor sporcular ama gol atamıyorlar.
Ve son olarak curling. İskoçya’dan çıkan bu sporun ülkemizde de federasyonu var. Yine buz hokeyi burada da ligler mevcut. Bu spor dalına ilgisi olan bir gençseniz burada da yine kendinizi deneyebilirsiniz.
Bu oyun ring denen bir pistte oynanır. Takımları dörder kişiliktir. Oyunun amacı top yeirne kullanılan taşın kaleye ulaşıp sayıya dönüşmesidir. Burada iç içe girmiş gibi görünen. Dairelerden hedefler de vardır buz hokeyinden farklı olarak. Maçlar on devreden oluşur. Fakat devre araları kısa ve çabuktur.
Doğa yürüyüşü, geçmişten günümüze kadar tabiatla iç içe olmayı seven ve keşfetmekten hoşlananlar tarafından tercih edilen bir aktivite olmayı sürdürüyor. Değişen mevsimle birlikte değişime uğrayan doğa, güzelliklerinin görünmeyen taraflarını ziyaretçilerine sunuyor. Özellikle bahar ve yaz aylarında tercih edilen doğa yürüyüşü aktivitesi, kışın özellikle zorlu tabiat koşulları sebebiyle diğer mevsimlerde olduğu kadar rağbet görmüyor. Fakat, her doğa sporunda olduğu gibi, karşılaşılabilecek olumsuz durumlara karşı gerekli tedbir ve önlemleri aldıktan sonra kış aylarında doğa yürüyüşü yapmak için önünüzde herhangi bir engel bulunmaz.
1- Zamana Dikkat Edin: Bilindiği gibi kış aylarında günlerin kısalmasıyla birlikte geceler daha uzun olur. Spor sürenizi ve mola noktalarınızı kararlaştırırken bu faktörü göz ardı etmemek gerek. Özellikle karda ve buzlu zeminlerde yürümek daha yorucu ve yavaş olduğundan dolayı yürüyüş sürelerinizi ve mesafeleri olabildiğince pratik şekilde kısaltmanız, hem boşa enerji harcamanızı hem de yolda kalma gibi olumsuzlukları engeller. Aslında temel olarak güvenliği sağlamanın en önemli kuralı bu; olabildiğince pratik ve verimli rotalar oluşturmak. Molalarda seri bir şekilde ihtiyacınızı karşılayacak kadar sıvı ve gıda tüketimi yapmak ve mola bölgesine gün ışığını kaybetmeden ulaşmak oldukça önemli.
2- Hava Durumunu Kontrol Edin: Hava durumu hakkında kesin bir bilgiye sahip olmak göz ardı edilmemesi gereken bir durum. Yağışın hangi saatte ne kadar olacağı, sıcaklığın ne seviye hissedileceği gibi bilgiler kolayca öğrenilse de bunları hep bir saat daha erken, birkaç derece daha az olarak düşünmek size avantaj sağlayabilir.
3- Hipotermiye Dikkat Edin: Pek yaygın bilinen bir gerçek olmasa da aslında kışın, yaza oranla çok daha fazla su tüketimine ihtiyaç duyarız. Özellikle hareket halinde bu ihtiyaç daha da artabilir. Bunun en temel sebebi, vücudumuzun ısısını sabit tutmak için ciddi miktarda enerji ve su harcaması. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli konu susuzluğu hissedemeyişimiz. Yaz aylarındaki gibi ağız içindeki kurumalar kış aylarında pek rastlanmayabilir fakat bu size suya ihtiyacınız olmadığını düşündürmesin. Yürüyüşünüz sırasında belli aralıklarla su içme rutini oluşturarak tedbir alınabilir. Genel su tüketimi, bünyenize göre 3 ila 5 litre arasında değişiklik gösterebilir.
4- Kar Suyu İçmeyin: Kar suyu tüketimine de küçük bir parantez açmak gerek. Metal mataraların içinde kar eritmek, soğuktan ötürü mataranızın delinmesiyle sonuçlanabilir. Ayrıca bir bardak dolusu karı erittiğinizde bardağın çeyreği kadar bir su elde edersiniz. Ek olarak kar suyunun içerisinde bulunan mineraller, kaynak sularına kıyasla açık farkla daha azdır, bu nedenle daha çok susamanıza bile sebep olabilir. Bu yüzden yanınızdaki içme suyunuzun tükenmesi ve çok susuz kalmanız gibi durumlar haricinde kar suyu eritmenizi tavsiye etmeyiz.
5- Yanınıza Küçük Atıştırmalıklar Alın: Beslenme bakımından kamp yapmayacaksanız yanınızda çikolata ve protein barı gibi yiyecekler bulundurmanız, kısa yürüyüşlerde yeterli olabilir. Kamp yapacaksanız da bölgede oluşabilecek ve yürümenizi engelleyecek fırtınalara karşı fazladan yiyecek taşımanız gerekiyor. Hatırlatalım; kış aylarında vücut daha fazla enerji harcıyor ve karda yürümek, normal bir zeminde yürümekten çok daha yorucu. Özellikle kaymamak için tedbirli adımlar atarken ayak bileğinizin işlevini dizlerinize yüklemek, bu enerji tüketiminin temel sebeplerinden biri. Bu yüzden kısa yürüyüşlerde bile çikolata ve protein barı gibi yiyeceklerin yanında tercihe göre besinler getirmek, çantanızda kapladığı alana değecektir.
6- Arazı Yapısı Hakkında Bilgi Edinin: Yürüyüş yapacağınız arazideki çığ durumu, hipotermiyle, belki de kışın en önemli tehlikelerden biri sayılabilir. Özellikle dağlık bir arazide iseniz bu bölge hakkında kesinlikle bir bilene danışın. Unutmamak lazım ki felaketlerden doğan trajedilerin çoğunluğunu maalesef, ne de olsa başıma gelmez düşüncesi oluşturuyor. Doğada her an her şey olabilir ve keyif alırken tedbirleri elden bırakmamak her mevsimde, her şartta dikkat edilmesi gereken bir konu.
7- Yaban Hayvalara Dikkat Edin: Ve son olarak rotalara geçmeden arazideki yaban hayat da oldukça önemli. Yürüyüş yapacağınız yer bilindik bir rota olsa bile hakkında bilgi sahibi olmadığınız hayvanlar yaşıyor olabilir. Bu konuda da bölgede bulunan yerliler ve benzeri kişilerden bilgi alabilirsiniz. Özellikle çığ bölgelerinde herhangi bir yaban hayvanı ile karşılaşınca panikleyip düdük gibi uzaklaştırıcı eşyaları kullanmamanız gerekiyor. Bu gibi durumlarda sakin kalıp daha önce edindiğiniz bilgiler dahilinde bir önlem alarak rota değişikliğini düşünebilirsiniz.
Kışın kış sporları ve doğa yürüyüşlerinde ekipman ve giyinme şekli oldukça önemli bir yere sahip. Tüm şartlar altında elbiselerinizin, özellikle ayaklarınızın, kuru kalması hipotermi riskini azaltmak için elzem.
Bot - çizme: Sporun genelinde kullanacağınız botların su geçirmez özelliğe sahip olması çok büyük avantajlar sağlayacaktır. Fakat longoz ormanları gibi su birikintilerinin yoğun olduğu yerlere gidiyorsanız gerekirse yağmur çizmelerinizi de çantanıza alabilirsiniz çünkü botunuz ne kadar kaliteli olursa olsun bilek boyunuzu aşan sıvılara karşı koruma sağlamaz. Sonrasında şartlara göre ikisi arasında değişim yapabilirsiniz.
Termal iç çamaşırı: Eğer bir günden fazla süren, kampın ya da kayağın dahil olduğu bir doğa yürüyüşü ya da zirveli bir kar tatili planlıyorsanız iç çamaşırlarınızın en az bir çiftini yedek olarak almanız, beklenmeyen durumlar karşısında güvenliğinizi artırır. Özellikle en alt katmanda bir termal içlik kullanılması hem terin dışarı atılmasına hem de vücut sıcaklığının muhafaza edilmesine olanak sağlar.
Sırt çantası: Başta da söylediğimiz gibi ıslanmak hayati tehlikelere yol açan senaryolar doğurabilir. Sırt çantanız su geçirmez özelliğe sahip değilse, makbul fiyatlara bulabileceğiniz çanta yağmurluklarından satın alabilirsiniz.
Üst Giyim: Kış yürüyüşlerinde yapılan en büyük hatalardan biri de olabildiğince kalın giyinmek. Yün kazak, kürk gibi giysiler sadece çantanızda fazla yer kaplamakla kalmaz aynı zamanda bedeninizi de ağırlaştırarak daha çabuk yorulmanızı sağlar. Bunun yerine fermuarlı, kolayca çıkarabileceğiniz ve terlemeye başladığınız zaman önünüzü açabileceğiniz şekilde giyinmeniz daha faydalı olur. Hastalanmanıza neden olacak aşırı terleme olayının da böylelikle önüne geçebilirsiniz.
Aksesuarlar: Ek olarak bere, eldiven ve atkı gibi aksesuarlar da size kolaylık sağlayacaktır. Özellikle alın, boyun, burun ve kulak gibi soğuğa hassas yerlerin korunması açısından önemli bir yere sahipler. Stilinize uyan bir bereyi, eldiveni ve atkıyı yanınızdan eksik etmeyin. Ayrıca yoğun kar ve kristalize olmuş bölgelerde ışık yansıması fazla olduğundan gözleriniz yorulabilir ve soğukla birlikte baş ağrıları, migren gibi sorunları tetikleyebilir. Aynı zamanda bu yansımalar "Kar körlüğü" olarak da adlandırılan, korneaya ciddi zararlar veren göz hastalıklarını da doğurabilir. Bu yüzden UV korumaya sahip bir kar gözlüğünü de ihmal etmemek gerek. Yeri gelmişken şunu da hatırlatalım; herhangi bir acil durum anında üstünüzde canlı renkler ve reflektörlü aksesuarlar olması, sizi aramaya gelenlerin işini fazlasıyla kolaylaştırır. Bu yüzden canlı ve parlak renkleri tercih etmeye dikkat edin
Kış sporları genellikle kar yağısının fazla olduğu zirveli bölgelerde ya da şehir içinde bunun için kurulmuş özel pistlerde yapılmaktadır. Kayak, snowboard gibi sporlar daha çok zirvelerde yapılırken buz hokeyi, curling gibi sporlar için buzdan bir pist yeterli olmaktadır.
Ülkemizde genellikle kış aylarında en çok tercih edilen spor snowboard. Bunu ise kayak takip etmekte. Yabancı turistler kadar yerli gezginlerin de uğrak noktalarının başında kış aylarında kayak merkezleri geliyor.
Buz hokeyi ve curling ise daha çok kış sporlarında kariyer hedefleyen yetenekli gençlerin okul döneminde yani şehirdeyken tercih ettikleri bir spor olarak görülmekte.
Kış denilince aklımıza nasıl kar geliyorsa kış sporları denince de Uludağ gelmesi bir o kadar olası. Hatta Uludağ, ülkemizin en çok ziyaret edilen spor merkezi desek bile pek yanılmış olmayız. Tesis olarak fazlasıyla gelişmiş ve modern bir yapıya sahip olması da elbette bunun en öncü sebeplerinden; ziyaretçiler gayet rahat ve konforlu konaklayabiliyor, pistlerden yararlanabiliyor. Pek çok kayak branşını yapmaya elverişli pistleri sayesinde yeni maceralara atılabilirsiniz. Bunun yanında trekking, dağ tırmanışı, kızak, snowkite, motor sporları ve helikopterli kayak gibi aktiviteler de bulunmakta. Her seviyeden sporseveri ağırlayacak özelliklere sahip Uludağ, listemizin ilk sırasında yer alıyor. Bölgede konaklayacağınız en iyi otelleri öğrenmek için Uludağ Kayak Merkezi sayfasına bakabilirsiniz.
Listenin ikinci sırasında ise Kapadokya yakınlarında yer alan Erciyes bulunuyor. Pistlerinin doğallığı ve kar kalitesi bakımından düşünülürse tam kış sporlarına uygun bir bölge denebilir. Zaten bu yüzden dünya standartlarındaki pistlere sahip ve çoğu etkinliğe ev sahipliği yapıyor. Tesisleri ve konaklamaları da her bütçeye ve zevke uygun, içlerinden spor malzemeleri de kiralayabilirsiniz. Bünyesinde toplam 33 adet pist bulunduran Erciyes kar motosikleti, kayak, snowboard ve paten gibi sporlara elverişli, doğa harikası bir yer. Bölgede konaklayacağınız en iyi otelleri öğrenmek için Erciyes Kayak Merkezi sayfasına bakabilirsiniz.
Elbette listemizin bir diğer olmazsa olmazı Bozdağ. İzmir'e yaklaşık 100 km uzaklıkta yer alan bu doğal güzellik, pek çok kış sporuna elverişli. Aynı zamanda İzmir'de yaşayanlar için tam bir hafta sonu rotası. İçerisinde bulunan pistler daha çok orta ve amatör kayakçılara hitap etmekte yani kış sporlarını ilk defa deneyecekler için biçilmiş kaftan. Hem doğal güzellikleri hem de kar kalitesi bakımından güzel bir deneyim sunabilir. Kızak, kayak ve doğa yürüyüşü başta olmak üzere çeşitli sporlara elverişliliği de eklenince her listede bulunması gereken bir yer haline geliyor. Bölgede konaklayacağınız en iyi otelleri öğrenmek için Bozdağ Kayak Merkezi sayfasına bakabilirsiniz.
Saklıkent Kayak Merkezi, Antalya'ya sadece bir saat uzaklıkta bulunmasıyla pek çok kişinin uğrak noktası halinde. Zorluk dereceleri değişen 4 adet piste sahip tesis, genellikle kayak ve snowboard konusunda öne çıkıyor. Fakat kızak, trekking gibi sporlar da yapabilir, teleferikten eşsiz Antalya manzarasının tadını çıkarabiliriz. Kar kalitesinin en üst düzeyde olduğu Ocak-Mart ayları arasında bölgenin sezonunun açıldığını söyleyelim. Nisan-Mayıs zamanında ise ılıman iklimi sayesinde sabahları kayak yapabilir, öğleden sonra da sahillere inerek denizin keyfini çıkarabilirsiniz. Bölgede konaklayacağınız en iyi otelleri öğrenmek için Saklıkent Kayak Merkezi sayfasına bakabilirsiniz.