1) Cuma akşamı İstanbul Esenler Otogar'dan Tekirdağ'a veya Kırklareli'ne giden bir otobüse atlayın. Tekirdağ'ın Saray ilçesinden ya da Kırklareli'nin Vize ilçesinden kalkan araçlara binerek Kıyıköy'e ulaşabilirsiniz. Eğer özel aracınız var ise (ki özel araçla gitmeniz tercih sebebidir) Tekirdağ yönüne doğru sürün. Çerkezköy'ü geçtikten sonra Saray ilçesine ayrılan yoldan sapın, 30 km sonra Kıyıköy'desiniz. Eğer Edirne ya da Kırıkkale üzerinden geleceksiniz Kırıkkale'nin Vize ilçesinden Kıyıköy'e ayrılan 38 km'lik orman içi yolu kat etmeniz gerekiyor. Her halükarda 2 – 2,5 saat sürecek bir yol sizi bekliyor.
2) Öncelikle şunu söyleyelim; Kıyıköy'de öyle lüks ve büyük bir tesis aramayın. Yıl boyu hizmet veren pansiyonlardan birini tercih edebilirsiniz. Ancak biz ormanla çevrili Poliçe Koyu ya da Panayır İskelesi Koyu'nda kamp yapmanızı veya karavan kiralamanızı öneriyoruz. Böylesi daha zevkli oluyor. Elbette ki bu tercih mevsimsel koşullara göre değişkenlik gösterecektir. Pansiyon fiyatları sezona göre değişkenlik gösterebiliyor ancak 10 – 20 TL arası bir ücret ödeyerek çadır kiralayabiliyorsunuz.
3) Akşam biraz dinlenin. Kalacağınız yerin yetkilisiyle sohbet edin, gezilecek yerler, yemek yenilecek mekanlar hakkında bilgi edinin.
4) Cumartesi sabahı erkenden kalkın, güzel bir kahvaltı yapın. Sonra Kıyıköy'ü keşfetmeye başlayın.
5) Gezinize Kıyıköy'ün 800 metre güneybatısında bulunan Aya Nikola Manastırı Kıyıköy'nden başlayın. Aya Nikola Manastırı Pabuçdere kıyısında bulunuyor. Zaten gezinizin en can alıcı noktası hiç şüphesiz Pabuçdere olacaktır.
6) Pabuçdere'de bir sandal kiralayın. Fiyatları oldukça uygun. Sandal turu boyunca göreceğiniz güzelliklerden ağzınız açık kalacak, bundan emin olabilirsiniz. Bol bol fotoğraf çekin. Hatta sandal sahibiyle samimiyetinizi ilerletmeye çalışın. Böylece sizleri Pabuçdere'nin en güzel noktalarında durdurmasını sağlayabilirsiniz.
7) Pabuçdere'nin üzerinde birkaç lokanta bulunuyor. Çay ya da öğlen yemeği molasını mutlaka bunlardan birinde vermelisiniz. Bu lokantalarda yemekler gerçekten de çok leziz.
8) Öğle yemeğinin ardından Kıyıköy merkezi çevreleyen surları ve Kıyıköy Kalesi'ni gezin. Kıyıköy Merkez, Pabuçdere'ye yürüme mesafesinde bulunuyor. Merkeze kadar gelmişken Kıyıköy Camii de görün.
9) Akşamüstüne doğru çadırınıza ya da pansiyonunuza geri dönün. Günün yorgunluğunu bir kahve molası ile üzerinizden atın, biraz soluklanın. Sonrasında akşam yemeği için hazırlanmaya başlayın.
10) Karadeniz'in en zengin balık mutfağını bulabileceğiniz yerlerden biridir Kıyıköy. Sahil boyunca ve merkezde, eşsiz manzaralara sahip birçok balık lokantası bulunuyor. Kaldığınız tesis yetkililerinden ya da Kıyıköy yerlilerinden bu konuyla ilgili tavsiyeler aldıktan sonra bir tanesine gidin ve kendinize güzel bir balık ziyafeti çekerek günü sonlandırın.
11) Sabah kahvaltının ardından Selvez Koyu'na doğru ufak bir gezintiye çıkın. Pabuçdere üzerinde bulunan köprüden karşı kıyıya geçin ve 1 km'lik yürüyüş yolunu takip edin. Mevsimlerden yaz ise burada küçük bir yüzme molası verebilir ya da sahil boyunca yürüyüş yapabilirsiniz.
12) Sonrasında Kıyıköy'ün 2 km güneyinde bulunan Kıyıköy Mağarası'nı ziyaret edin. Büyük Kurudere ismiyle bilinen akarsu yatağının 25 metre yüksekliğine ve yamaçta yer alıyor Kıyıköy Mağarası.
13) Bu noktadan sonra Kıyıköy gezinizi sonlandırabilirsiniz. Merkezde vereceğiniz bir kahve molasının ardından geri dönüş yolculuğuna başlayabilirsiniz.
14) Kıyıköy gezinizi dilerseniz sevgilinizle/eşinizle planlayabileceğiniz gibi çok kalabalık olmayan bir arkadaş grubunuzla da planlayabilirsiniz. Bizce maksimum 4 kişiyle daha fazla keyif alabilirsiniz.
15) Şu önemli uyarıyı da yapmayı kendimize bir borç biliyoruz; Fotoğraf makinenizi almayı sakın ama sakın ihmal etmeyin. Hatta bataryanızın/pillerinizin doluluğundan emin olun, yedeklerini almayı unutmayın. Şimdiden keyifli bir Kıyıköy tatili geçirmenizi dileriz.
İstanbul gibi bir metropolde yaşayıp, hafta sonları arkadaşlarımızla ve ailemizle vakit geçirmek, stresimizi atmak, kendimizle...
İzmir'in Konak ilçesinde, ismini bu önemli yapıdan alan Milli Kütüphane Caddesi'nde yer alan İzmir Milli...
Akdeniz ikliminin hakim olduğu Antalya, meyve ve sebze bakımından oldukça elverişli bir bölgedir. Hem doğal...
Türkiye'nin Maldivler'i olarak betimlenen ve turkuaz sularıyla her göreni kendine hayran bırakan Salda Gölü, özellikle...
Evden çalışmak hem konforlu hem de yolda geçen vakti azaltmak adına pratik oluyor. Özellikle pandemi...
Ankara, genelde siyasi konularla birlikte gündeme gelen bir şehir. Ancak köklü tarihini ve kültürünü asla...
Marmaris, ülkemizin en fazla ziyaret edilen tatil bölgelerinden biri olmayı hala sürdürüyor. Türkiye'nin İncisi olarak...
Bahar aylarının gelmesi ve pandemi yasaklarının kalkmasıyla bisiklet severler bilgisayarın başına oturup rotalarını oluşturmaya...
Adına her ne kadar Ölüdeniz dense de gittiğinizde cıvıl cıvıl bir maviliktir sizi bekleyen. Sessiz,...
İstanbul'un fethi, bir çağı kapatıp yeni bir çağı açmasının ötesinde; günümüze kadar ulaşan muazzam bir...
18-24 Mayıs tarihleri arası, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de Müzeler Haftası olarak kutlanıyor. Bu...
Ülkemizde Doğu Ekspresi ile başlayan tren maceraları gün geçtikçe daha da popüler olmaya devam ediyor....
KSBasaraner - 25 Eylül 2014, Perşembe 18:29
Anlatım oldukça güzel ve bu anlatıma karşılık gidilip görülesi bir yer demek geliyor içimden... İlk fırsatta değerlendireceğim ve yine buraya yorum yazacağım, buna emin olun...