Eğer kış sporlarını ve kar manzaralarını seviyorsanız, ülkemizin en güzel kış tatili rotalarından Palandöken’i de beğenebilirsiniz. Erzurum’un güneyinde yer alan Palandöken Kayak Merkezi, 3176m yüksekliğiyle ve çeşitli pist seçenekleriyle yılın 5 ayı kış sporları yapmaya elverişli bir iklime sahip. Kar kalitesi ve profesyonel pistleriyle de sadece ülkemizin değil, dünyanın önemli kayak merkezlerinden. Kış olimpiyatlarının bile düzenlenmesine imkan sağlayan Palandöken Kayak Merkezleri, dünyanın en uzun ve en dik pistleri arasında yer alıyor.
Fakat tüm bu özellikleri sizi endişelendirmesin; Palandöken Kayak Merkezleri içerisinde her şey düşünülmüş. Profesyonel pistler dışında her seviyeden kış sporu tutkununun kalbini çalmayı başaran imkanlara da sahip. Palandöken Kayak Merkezleri, eğer kış sporlarıyla ilgilenmiyorsanız bile kafeler ve seyir terasları sayesinde huzurlu bir kış tatilinin tadını çıkarmanıza olanak sağlıyor. Özellikle teleferik aracılığıyla tanıklık edebileceğiniz manzaralar, fotoğraflarınız arasında en iyi kış manzaraları olabilirler. Gün batımı ve gün doğumu manzaraları adeta kartpostallardan fırlamış gibi. Ejder Tepesi’nin zirvesine çıktığınızda ise ülkemizdeki en güzel manzaralardan birine tanıklık etmiş olacaksınız.
Kış sporlarıyla ilgilenen herkesin mutlu ayrıldığı Palandöken Kayak Merkezleri, ulaşım bakımından ülkemizdeki en kolay rotalardan biri. Çetin kış şartları sizi hiç şüphelendirmesin; yollar oldukça bakımlı ve güvenli bir sürüşe elverişli. Ulaşım kolaylığı demişken kayak merkezinin yerine de değinmezsek olmaz. Merkeze 7 km kadar uzaklıkta bulunan Palandöken Kayak Merkezleri, şehirde konaklayanlar için de vakitten tasarruf sağlıyor. Merkez bölgesinde konaklıyorsanız otelinizden çıkıp kayak merkezine varmanız yaklaşık yarım saat civarı sürüyor. Ayrıca ekipman kiralama hizmetleri sayesinde sporlar için gerekli malzemeleri de temin edebilirsiniz. İşletmelerinin son derece uygun fiyatlı olması, her seviyeye hitap eden pistleri, gece kayağı olanağı ve tesislerinin kalitesiyle öne çıkan Palandöken Kayak Merkezleri, konaklama bakımından da ayrı bir deneyim sunuyor.
Erzurum kayak otelleri arasında en çok ilgi görenler Palandöken çevresinde bulunuyor. Palandöken kayak merkezi otelleri, ziyaretçilerine rahat bir konaklama çerçevesinde pek çok olanak sunuyor. Bu olanaklar arasında ekipman kiralama, danışmanlık, kış sporlarına giriş eğitimleri, otellerin kendilerine özel pistleri, gelişmiş otelcilik anlayışı sayesinde rahat konaklama imkanları ve pistlere ulaşım hizmetleri gibi kolaylıklar yer almakta.
Oteller tamamen ziyaretçilerinin rahat etmesine ve konforuna göre tasarlanmış. Odalarda kişisel ihtiyacınızı giderebileceğiniz araç gereçlerden çalışma masası, giysi dolabı gibi mobilyalara kadar her şey düşünülmüş. Gece kayak yapma olanağından yararlanmak isteyenler için 24 saat açık resepsiyonlar ve ortak kullanım alanları da otellerin sundukları hizmetlere dahil. Ücretsiz kahvaltı ve açık büfe hizmetleri neredeyse her işletmede bulunuyor ve elbette Palandöken’in eşsiz manzarasını gören odaları da atlamamak gerekir. Güzel bir manzara eşliğinde güne başlamak, her tatilin vazgeçilmezleri arasında.
Palandöken en iyi otel bakımından herkesin ihtiyacını karşılayabilecek seçeneklere sahip. Sunulan imkanlara, bütçeye ve diğer konaklama tercihlerinize göre değişiklik gösteren seçenekler arasından kendiniz için en uygununu bulabilirsiniz. Daha önce belirttiğimiz gibi, Erzurum merkezinde konaklamanız da Palandöken Kayak Merkezleri’ne ulaşımınızda bir sorun meydana getirmez. Ulaşımın teleferik ve karayolu üzerinden rahat bir şekilde ve kısa sürede sağlanabilmesi, bölge için güzel bir avantaj. Ayrıca unutmadan belirtelim; günümüzde önemli faktörler arasında yer alan Covid sertifikası, neredeyse her işletmede var. Hijyeniniz ve sağlığınız için dikkat edilmesi gereken hususlardan biri ve oteller bu konuda oldukça hassaslar.
Erzurum ve Palandöken, yalnızca kış için değil diğer mevsimler için de ziyaret edilmeye değer bir yer. Doğu Anadolu Bölgesi’nin en büyük üçüncü ili olarak bilinen Erzurum köklü bir tarihe, kendine özgü yöresel lezzetlere, birbirinden güzel doğa alanlarına ve önemli müzelere sahip. Eğer kış sporlarına ayırdığınız vakitten sonra zamanınız kalırsa Erzurum’u da gezebilirsiniz. Özellikle merkezi bir yerde konaklarsanız yol üzerinde bile gezilecek yerler bulabilirsiniz.
Erzurum Kalesi, şehir merkezinde yer almasıyla herkes tarafından bilinen bir yer haline gelmiş. Hatta Erzurum’un sembolü olarak da kale kabul görüyor. Kalenin ilk inşa tarihi kesin olarak bilinmese de M.S. 5.yy’ın ilk yarısında, Bizanslılar tarafından yaptırıldığı düşünülüyor. Zaman içerisinde Persler, Araplar, Romalılar gibi pek çok medeniyet arasında yer değiştirmiş, 11. yy’da Türklerin eline geçmiş. Erzurum Kalesi’nin iç kale kısmında ilk Türk-İslam eserlerinden Saltukoğulları Dönemine ait Kale Mescidi de yer alıyor. Erzurum Kalesi hakkında çeşitli efsaneler ve söylentiler ortaya çıkmış. Eğer bunları daha yakından öğrenip kalenin tarihi dokusunu bizzat hissetmek isterseniz, kaleyi kısa sürede gezebilirsiniz
Erzurum’un en çok tanınan bir diğer yapısı da Saltukoğulları tarafından yaptırılan, döneminde gözetleme kulesi işlevini gören “Tepsi Minare”. Daha sonrasında farklı dönemlerde çeşitli eklentiler yapılmış, son olarak da saat kulesi olarak kullanılmaya başlanmış.
Erzurum Tabyaları, 1877 - 1878 yılları arasında gerçekleşen Osmanlı – Rus savaşlarında müdafaa amaçlı kullanılan askeri yapıların genel ismi. Erzurum içerisinde 19 tabya bulunuyor ve eski savaş topları tarihi eser olarak sergileniyor.
1225 yılına kadar dayanan tarihi cami ve medreseler de Erzurum’da yer alan miraslardan. Çifte Minareli Medrese, Ayazpaşa Camii ve Derviş Ağa Camii bu eserlerden en önemlileri arasında. Fakat hepsinin kendine has tarihi bir dokusu ve hikayesi bulunuyor.
Erzurum’da üç adet önemli müze bulunuyor.
Erzurum Arkeoloji Müzesi: Eski zamanlara kadar dayanan arkeolojik kazıların, yöresel kıyafetlerin ve el sanatlarının sergilendiği bir müze.
Erzurum Atatürk Evi Müzesi: Mustafa Kemal Atatürk’ün Erzurum’da konakladığı yapı müzeye dönüştürülmüş. İçerisinde Atatürk’ün kaldığı oda ve yöreye ait tarihi eşyalar sergileniyor.
Türk İslam Eserleri ve Etnografya Müzesi: Tarihi Yakutiye Medresesi içerisinde hizmete açılan müzede oldukça iyi korunmuş çini ve el sanatları sergileniyor. Fakat müzeye dönüştürülen medresenin iç dizaynı ve desenleri, figürleri de atlanmamalı. 1310 yılında inşa edilen tarihi yapı günümüze kadar çok iyi bir kondisyonda ulaşmayı başarmış.
Türkiye’nin en eski kayak merkezi olma özelliğine sahip Palandöken Dağı’nın turizm merkezi olma süreci yaklaşık olarak 1960’lı yıllara dayanıyor. Palandöken Kayak Merkezinin Türkiye'de kış turizmi olma yolunda adım atılan ilk kapsamlı proje “Erzurum-Palandöken Kış Sporları ve Turizm Master Plan” çalışmasıdır. Yapılmış olan bu önemli çalışmada Palandöken Dağları’nın doğal yapısı ve sert iklimi sebebiyle uluslararası anlamda kış sporlarının yapılabileceği tespit edilmiştir. Bu projede, üç tane alanda totalde 32 bin kişinin kayak yapabileceği, uluslararası yarışmalar ve kış olimpiyatlarının düzenlenebileceği öngörülmüş. Erzurum-Palandöken Kış Sporları ve Turizm Master Planında şehirde üç tane önemli kayak merkezi alanı tespit edilmiştir. Bu alanların hepsi Palandöken Dağları’nın kuzey eteklerinde bulunmakta. Bu alanlar; Hınıs-Palandöken Boğazı Mevkii, Gez Yaylası ve Konaklı Bölgesi’dir. Daha sonrasında Palandöken Dağları’nın kış sporlarına imkan veren doğal yapısı ve üzerinde yapılan bu önemli projelerin de göstereceği üzere, Palandöken Dağları 1993 yılında Kış Turizm Merkezi ilan edilmiştir.