Tatil Sonrası Sendromu Atlatmanın Yolları

Tatil Sonrası Sendromu Atlatmanın Yolları

Paylaş
Diley Kuru  
Eklenme: 26 Ağustos 2015
 • Son Güncellenme: 18 Ocak 2024
Tatil Sonrası Sendromu Atlatmanın Yolları

Tatil dönüşü iş sendromu, özellilkle tatilin bittiği gün ya da işe başlanacak günden bir önceki gün sıklıkla yaşanır. Enerjinin yeniden depolandığı, hem fiziksel hem psikolojik sağlığa iyi gelen tatil zamanları sonrasında biriken e-postaları düşünmek, artan işleri akla getirmek sorun yaratabiliyor.

{ad:0}

Ne var ki tatil sonrası sendromunu çeşitli yöntemler ile atlatmak mümkün. Bunun için özellikle iş-yaşam dengesi kurmak gerekiyor. Tatilden sonraki ilk hafta adaptasyon konusunda yaşanan problemleri belirli iş-yaşam dengesi yöntemleri ile atlatmak, azaltmak mümkün. Bunun için çeşitli önerilerimizi aşağıda bulabilirsiniz.

Tatilden Bir Gün Önce Dönün

Örneğin, Pazar yerine Cumartesi döndüğünüz takdirde, tatil dönüşü iş hayatınıza adaptasyon sürecinizin çok daha kısa süreceğini buyurmuş uzmanlar. Hem yol yorgunluğunuzu atmanız için de kendinize fırsat tanımış olacaksınız.

Döner Dönmez Ev İşlerine Gömülmeyin 

Kendinize biraz süre tanıyın. Tatilde depoladığınız motivasyonu ev işlerine heba etmeyin. Sadece valizinizden çıkardıklarınızı yıkayın, kurulayın ve ütüleyin ki zaten bu saydıklarımızın da bezdirici gücü oldukça fazla. Ayrıca bu sayede tatil yorgunluğunun üzerine de hemen ev işlerine geçmeniz gerekmez.

Döndüğünüz Hafta Sosyal Çevrenizle Vakit Geçirin

Evden işe, işten eve yaparsanız bu içinizdeki bunalımı daha da körükler, emin olun. Sonuç olarak bir haftadır sosyal çevrenizden uzaktınız. Döndüğünüz hafta yakın arkadaşlarınıza, ailenize sıklıkla vakit ayırın. Çıkın dışarıda yemek yiyin, bir şeyler için. Sosyalleştiğiniz sürece yaşadığınız sendromdan biraz daha uzaklaşmış olacaksınız.

Tatili Anımsatacak Şeyler Yapın

Mesela hafta sonları havuza gitmek, yaşadığınız şehir deniz kenarındaysa plajlara takılmak ya da makinenizi alıp doğada fotoğraf çekmeye çıkmak gibi şeylerden bahsediyoruz. Ya da yakın çevrenizde gezilebilecek yerlere de gidebilirsiniz. Hiç olmadı masaj yaptırabilirsiniz. Buradaki amaç, dinlenmek için illa ki şehirden uzaklaşmak gerekmediğini su yüzüne çıkarmak.

Kısa Yürüyüşlere Çıkın 

Yürüyüş yapıp kendinizi dinlemek de size iyi gelecektir. Bunun hem fiziksel hem de psikolojik sağlık ile olan etkileri ortada. Bu nedenle akşamları ya da hafta sonları yürüyüşlere çıkarak kendinize bir rutin sağlayabilirsiniz. Hatta müzik dinleyip yürüyüş yapmak da iyi gelebilir. Tabii kalabalık bir yerde yürüyüş yapıyorsanız dış seslerden tamamen izole olmayın.

Evim Evim Güzel Evim

Evinizin gerçek yaşam alanınız olduğuna kendinizi ikna etmeniz gerekiyor. Herkes yaşadığı evini seviyor, yatağını özlüyor ve evindeki sıcaklığı hiçbir yerde bulamıyordur elbette.

Pazartesi İşe En Şık Halinizle Gelin

Mümkünse tatile çıkmadan önce, döndüğünüzün ilk iş gününde ne giyeceğinizi ayarlayın. En azından döner dönmez bir de bununla uğraşmayın yani. Pazartesi günü işe olabildiğince şık gelmenin avantajına gelecek olursak; bir kere misler gibi bronzlaşmışsınız, şu an en güzel/en yakışıklı halinizle çıkacaksınız iş arkadaşlarınızın karşısına. Üstüne bir de güzel şeyler giyindiğiniz vakit, arkadaşlarınızın size edeceği iltifatlar moralinizi oldukça yükseltecektir.

İşinizi Sevin

Maalesef pek çok insanın en fazla mustarip olduğu konu bu. İşinizi sevmiyorsanız, bu saydığımız maddelerin birçoğu işe yaramayacaktır. Çünkü işini seven insanın yaşayacağı sendrom işe başlamaktan ziyade, gittiği yere doyamadan geri dönecek olmasıdır. Ki bu da zaten kolay atlatılır. Ancak işinizi sevmiyorsanız, tatil dönüşü ölümcül derecede acı çekebilme olasılığınız yüksektir. Kendinize bunu yapmayın, işinizi sevmeye çalışın.

İş Yükünüzü Abartıp Kendinizi Zorlamayın


Yanıtlacak e-postalar, bekleyen raporlar, cevap verilecek mesajlar, girilecek toplantılar... Hepsini aradan çıkarayım, derken kendinizi gereğinden fazla zorlamayın. İşlerinizi planlayarak zamanınızı yönetmeyi deneyin

Dayanabiliyorsanız Yaz Sonu Tatile Çıkın

Tatile erkenden çıkarsanız, herkes tatile gittiğinde siz çalışıyor olursunuz ve yazın bir an önce son bulması için dua etmeye başlarsınız. Üstelik tatil fotoğraflarınız da çoktan eskimiş olur. Dişinizi sıkıp tatil için Ağustos ayının ortalarını tercih ederseniz, döndüğünüzde işe çok daha kolay adapte olur ve yaz mevsimine güzelce veda edersiniz.

Etkinliklere Zaman Ayırın

Kente döndüğünüzde konser, tiyatro, söyleşi, müze gibi etkinlikler ve mekânlar arasından sevdiğiniz birkaçını seçin. Ardından işinizden zaman ayırıp bu etkinliklere katılmayı sürdürün. Hatta arkadaşlarınız ile bunu yaparsanız daha keyifli de olabilir. Böylece iş hayatı ve çeşitli zorunlulukları unutacağınız zaman dilimlerini yaşayabilirsiniz. Hatta bunu vesile yaparak kendinize bir Müze Kart da alabilirsiniz.

Bunun için Müze Kart Nedir, Nasıl Alınır? başlıklı içeriğimizi inceleyebilirsiniz.

Bonus: Çarşamba İş Başı Yapın 

Bunun için tatile hafta ortası çıkmanız gerekiyor eğer süpersonik bir patronunuz yoksa tabii. Çarşamba iş başı yapabiliyor olmak tatil dönüşü büyük bir lüks. Hem iş hayatınıza hem kendi sosyal hayatınıza adaptasyonunuz çok kısa bir sürede gerçekleşir ve planınızı, programınızı düzgün bir şekilde yoluna koyabilirsiniz. Yoksa ki bu iş pazartesi var oldukça mümkün değil çözülmez.

Yorumlar

Gözde Yeşildere 
16.06.2016
Valla bence bu yazıyı okumak tatil dönüşü sendromu yaşamayanları bile sendroma sokabilir. Çok abartılı bence. Ben şahsen tatil dönüşü evimi, iş arkadaşlarımı ve doğal ortamımı, atmosferini özlemiş oluyorum. Kimsenin de bu anlatıldığı kadar down olduğunu düşünmüyorum, zaten olanlar da sürekli bir işte çalışmayanlardır muhtemelen.
Ahmet Nuri ÖZKAN 
16.06.2016
Hafta ortasında işe başlayarak haftayı kısaltma fikri çok cazip geldi. Bunu denemeye çalışacağım.
Editor 
31.08.2015
İzinden dönüp işe başladığım şu Pazartesi gününde, bu yazı bir harika oldu. :) Hafta ortası işe başlayamamış olsak da, diğer maddeler bu süreci atlatmama yardımcı olacak. :)
tokay ceritoğlu 
27.08.2015
Öneriler çok akıllıca görünüyor, yoksa yazıda da belirtildiği gibi insan duvara toslamış gibi olabiliyor, keşke tatile çıkmasaydım, o güzel günleri nasıl unutabilirim, şimdi …’da olmak vardı gibi hayallere dalabiliyor.