Neredekal.com
Neredekal.com
Tatil Blog
Gezi Rehberi
Şubat Ayı Rotası: Anadolu'nun Parlayan Yıldızı Eskişehir

Şubat Ayı Rotası: Anadolu'nun Parlayan Yıldızı Eskişehir

Paylaş
Diley Kuru  
Eklenme: 01 Şubat 2017
 • Son Güncellenme: 17 Mart 2023
Şubat Ayı Rotası: Anadolu'nun Parlayan Yıldızı Eskişehir
Nehrin kıyısındaki çimlere yayılmış, ellerindeki gitarlarla şarkı söyleyen bir arkadaş grubu. Hemen önlerinde, nehrin üzerinde yavaş yavaş süzülen gondollar. Yollarda bisikletli insanlar. Mutlu mesut geçinen genç nüfus. Sanatla yoğrulmuş bir atmosfer. Modern ve yemyeşil sokaklar. Herkes tarafından çok sevilen bir belediye başkanı. Hayır, burası Avrupa’da bir şehir değil. Ülkemizde, Anadolu’nun bağrında yer alıyor. Hani marşı da var; Es! Es! Es! Ki! Ki! Ki! Eski! Eski! Es! Evet, tam olarak Eskişehir’den bahsediyorduk. Bir Avrupa şehrinde ne varsa bulabileceğiniz, oldukça modern, yüksek yaşam kalitesi ve kültürü ile yaşanılası bir memleket Eskişehir. Gittiğinizde hemen aklınızda şu soru belirecek; neden öğrenciliğimi bu şehirde yaşamadım? Çünkü aynı soru bizim de aklımızı uzunca bir süre meşgul etti. Eskişehir sakinlerinin yaşadıkları şehre olan bağlılıkları, şimdi daha bir oturdu kafamızda. Bir hafta sonuna sığdırabileceğiniz Eskişehir’i şubat ayının rotası olarak seçtik ve sizler için harika bir Eskişehir gezi planı hazırladık. Eskişehir Kaç Günde Gezilir? eskişehir kaç günde gezilir

Seyahat planınızı çizmeden önce, bu soruya yanıt bulmakta fayda var. Biz bir hafta sonuna sığdırabileceğinizi söylemiştik. Evet, sığdırabilirsiniz de. Ama 4 gün de ayırsanız kesinlikle sıkılmayacağınızı garanti edebiliriz. Küçük bir şehirmiş ve gezilecek/yapılacak çok fazla şeyi yokmuş gibi görünse de, aslında hiç de öyle bir durum söz konusu değil. Genellikle hafta sonu rotası olarak tercih edildiğinden 2 günde keşfedebiliyorsunuz. Ama daha bir köşe bucaklara inmek, biraz Eskişehirli gibi yaşamak istiyorsanız, o halde fazladan 1 ya da 2 gün daha eklemenizde yarar var. Eskişehir’e Nasıl Gidilir? eskişehire nasıl gidilir Hayatımıza hızlı tren girdiğinden beri Eskişehir’e gitmek daha da kolay bir hale geldi. Çünkü çoğu trenin güzergahı içinde Eskişehir de yer aldığından en kolay ve en az maliyetli ulaşım aracının tren olduğunu düşünüyoruz. Ankara-Eskişehir arası 1 saat 35 dakika, İstanbul-Eskişehir arası 1 saat 40 dakika, İzmir-Eskişehir arası ise 12 saat sürüyor trenle. Bir diğer alternatif de otobüs. Hemen hemen her şehirden Eskişehir’e otobüsle ulaşabilirsiniz. Çoğu otobüs firması Eskişehir’e sefer düzenliyor zira. İstanbul-Eskişehir arası 5-5 buçuk saat, Ankara-Eskişehir arası 2-2 buçuk saat, Bursa-Eskişehir arası ise 2-3 saat sürüyor otobüsle. Otogardan Eskişehir Merkez’e ise tramvay, otobüs ya da taksi ile ulaşım sağlayabilmek mümkün. Dilerseniz kendi aracınızı da tercih edebilirsiniz. İstanbul-Eskişehir arası 280 km ve yaklaşık 4 saat 26 dakika, Bursa-Eskişehir arası 153 km ve yaklaşık 2 saat 11 dakika, Ankara-Eskişehir arası ise 233 km ve yaklaşık 2 saat 35 dakika sürüyor arabayla. Eskişehir’de Nerede Kalınır? eskişehirde nerede kalınır

Eskişehir’de konaklama yapabileceğiniz çok sayıda alternatif mevcut. Her bütçeye uygun bir otel ya da pansiyon bulabilirsiniz. Bizim önerimiz Eskişehir Merkez otelleri arasından bir seçim yapmanız yönünde olacak. Bunun dışında Odunpazarı otellerini de mercek altına alabilirsiniz. Şehir merkezinde konaklamak, pek çok yere rahat ulaşım sağlayabileceğinizden dolayı daha avantajlı bize kalırsa. Eskişehir otellerinin çoğu açık büfe kahvaltı servisi sunuyor ve dekorasyon olarak da göze hitap etmesini biliyorlar. Sitemiz üzerinde yer alan Eskişehir otellerini, Eskişehir butik otellerini ve Eskişehir apartlarını inceleyebilir, fiyat karşılaştırmaları yapabilir ve yorumları mercek altına alarak seçiminizi yapabilirsiniz. Eskişehir’de Gezilecek Yerler odunpazarı ve odunpazarı evleri

Eskişehir’de gezip görmeniz gereken birçok müze, bölge, park ve tarihi yapı mevcut. Seyahatinize ayırdığınız zamana göre bir ayıklama yapabilirsiniz. Biz sizler için "görmeden dönmeyin" kategorisinde bulunabilecek mekanlara yer verdik. Eskişehir’de gezilecek yerlerin başında kesinlikle Odunpazarı ve Odunpazarı Evleri geliyor. Burası şehrin en turistik noktası olarak biliniyor ve baş özelliği ise sahip olduğu Türk mimarisi. Eski ve otantik dokusu ile Odunpazarı sizi gerçekten büyüleyecek ve bir bakmışsınız 1 tam gününüzün çoğunu burada harcamışsınız. Odunpazarı’nda ise; Eskişehir Kurtuluş Müzesi, Cumhuriyet Tarihi Müzesi, Atlıhan El Sanatları Çarşısı, Kurşunlu Camii ve Külliyesi, Osmanlı Evi mutlaka görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. Küçük bir bilgilendirme yapalım; araçla gelecek olanları büyük bir park sıkıntısı bekliyor olacak. Gözlemlediğimiz kadarıyla arabalar külliyenin hemen yanındaki ana caddeye park ediliyor. eskişehir balmumu heykel müzesi Eskişehir’de görülmesi gereken noktalardan biri de Eskişehir Balmumu Heykel Müzesi. İngiltere’nin Madame Tussauds Müzesi’nin tıpkısının aynısı. Tek fark, buradaki heykellerin hepsinde de Eskişehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşer’in el emeği var. Atatürk, Obama, Einstein, çok sayıda sanatçı ve sporcunun balmumu heykelleri ile selfie çekebilirsiniz. Burası Eskişehir’in en keyifli müzelerinden biri bize kalırsa. Pazartesi hariç 10:00-12:00 ve 14:00-17:00 saatleri arasında müzeyi ziyaret edebilirsiniz. Ancak hafta sonu, turların da etkisiyle aşırı derecede sıra oluyor. Mümkünse hafta içi gezmenizi tavsiye ederiz. Bu arada, müzenin gelirinin kız çocukların ve engelli çocukların eğitimi için kullanıldığını da hatırlatmak isteriz. porsuk çayı ve adalar bölgesi

Bir diğer gezi noktası ise Porsuk Çayı ve Adalar Bölgesi. Eskişehir neden Avrupa şehirlerine benzetiliyor diye merak ediyorsanız, cevabı burada bulabilirsiniz. Adalar Bölgesi, üniversite gençlerinin sürekli takıldıkları, çimlere yayılıp şarkılar söyledikleri, bambaşka atmosferi olan bir yer. Ortasından geçen Porsuk Çayı’nın etrafında ise çok sayıda kafe bulunuyor. Eğlenceli bir kalabalığın yer aldığı bu bölgeye uğramadan Eskişehir’den dönmeyin deriz. devrim otomobili Türkiye’nin ilk ve tek yerli üretim otomobili olan Devrim Otomobili’ni de kesinlikle görmeniz gerekiyor bizce. Ne yazık ki seri üretime geçemeyen ve yalnızca 4 adet üretilebilen Devrim Otomobili, Türkiye için bir hayalin gerçeğe dönüşmesini temsil ediyor aslında. Tepeden tırnağa Türk yapımı olan Devrim Otomobili, Tülomsaş Fabrikası’nın bahçesinde sergileniyor. Kendisine uğrayıp bir merhaba demelisiniz. sazova parkı

Bizleri derinlemesine çocukluğumuza indiren Sazova Parkı, bize göre Eskişehir’in en kıskanılası parklarından biri. Devasa bir şehir parkı olan Sazova, istisnasız görülmesi ve vaktiniz varsa uzun uzun keşfetmeniz gereken bir park. Bilim, Sanat ve Kültür Parkı olarak da anılan Sazova Parkı içerisinde Sabancı Uzay Evi, Eti Sualtı Müzesi, Masal Şatosu ve Korsan Gemisi gibi pek çok farklı bölüm var. Aynı zamanda kafeler, yemek stantları ve büyük bir gölete de ev sahipliği yapıyor. Parkın içerisine hala daha yeni bölümler eklenmeye devam ediliyor bu arada. kentpark

Deniz olmayan şehirde plaj olur mu demeyin, oluyormuş. Bunun en büyük kanıtı da Kentpark’ta mevcut. İçerisinde yapay bir plaj barındıran Kentpark, Eskişehir’i ayrıcalıklı kılan yerlerden biri olduğu için, vaktiniz yoksa bile kısa da olsa uğramanız gereken bir yer. frig vadisi

Eskişehir’e fazladan 1 gün daha ayırma sebebi olarak Frig Vadisi’ni gösterebiliriz. Eskişehir-Kütahya-Afyon arasında bulunan Frig Vadisi, 3000 yıllık koskocaman tarihi bir geçmişe sahip. Frigyalıların kayalara oyduğu evler, kaleler, anıtlar ciddi anlamda hayranlık uyandırıyor. Burası gerçekten de enteresan bir coğrafyaya ve atmosfere sahip. Doğa ve tarih eşsiz bir şekilde bütünleşmiş Frig Vadisi’nde. Eskişehir’e yaklaşık 1 saat mesafede bulunan Frig Vadisi, bisiklet sürmek ve kamp yapmak için oldukça uygun. midas anıtı

Gelmişken pek kimsenin keşfetmediği müthiş bir tarihi yapılı ile de buluşturmak isteriz sizleri; Midas Anıtı. Eskişehir’in Seyitgazi ilçe sınırları içerisinde yer alan Midas Anıtı, M.Ö. 550 yılına tarihleniyor. Frigya sanatının önemli bir örneği olan Midas Anıtı, efsanevi Kral Midas’ın mezarı olarak biliniyordu ancak bu bilginin gerçek olmadığı tespit edildi ve aslında Tanrıça Kibele için inşa edilmiş bir tapınak olduğu anlaşıldı. Yüksekliği yaklaşık 20 metre olan anıt, yazın güneş ışıklarının yüzeyine vurmasıyla kıpkırmızı bir hale bürünüyor. Eskişehir’de Nerede, Ne Yenir, Nerelerde Takılınır? eskişehir çibörek

Eskişehir’deyseniz mutlaka Çibörek’in tadına bakmalısınız. Eskişehir’in en ünlü çibörekçisi Papağan Çibörek. Bununla birlikte Eskişehir Mutfağı Çibörek Evi, Kırım Tatar Kültür Evi ve Alpu Çibörek de, Eskişehir’de Çibörek yiyebileceğiniz diğer noktalar. eskişehir balaban kebap

Ağzınızda havai fişekler patlatacak bir lezzetle tanıştıralım sizleri; Balaban Kebap. Pide, köfte, tereyağı, sos, yoğurt ve ızgara biber-domatesten meydana gelen Balaban kebabı, mutlaka tatmanız gereken bir lezzet. Fahrettin Usta Kebap Salonu, Abdüsselam Balaban Kebap ve Es Balaban Kebap, bu lezzeti deneyimleyebileceğiniz yerler. eskişehir met helvası

Eskişehir’e özgü bir lezzet olan Met Helvası da denemeniz gereken bir diğer lezzet. Tereyağı aromalı bir tatlı olan met helvasını Tanınmış Helvacı’da deneyebilirsiniz. Yalnız burası günlük ve taze ürünler sattığından, akşama pek kalmıyor. Met helvası dışında cevizli yaz helvası ile nuga helvası da denemeye değer. eskişehir boza

Bir Eskişehir klasiği; ayaküstü Boza içmek. Madem şubat ayında Eskişehir’e geldik, o zaman kışın favori içeceklerinden biri olan bozanın da tadına bakmak lazım. Kara Kedi Bozacısı tavsiye edebileceğimiz mekanlardan biri. Boza sevmiyorsanız bile fikrinizin değişeceğine adımız kadar eminiz. varuna gezgin cafe del mundo

Eskişehir’in 3. nesil kahvecileri de bir hayli meşhur. Girdiğinizde çıkmak istemeyeceğiniz kitapçı ve kahveciler, size şehrin ruhunu tam anlamıyla yaşatacak mekanlar. Varuna Gezgin Cafe del Mundo; 10 yılda 145 ülke gezen kurucuları, tecrübelerini ve farklı ülkelerin kültürlerini paylaşmak adına bu kafeyi açmışlar. Türkçe anlamı "Dünya Kafe" olan kafenin muhteşem bir atmosferi olduğunu söylememize gerek yok herhalde. Eskişehir Kitapçısı; 3. nesil kahveci dediğimiz türün babası bu mekan aslında. Kitapseverler mutlaka ziyaret etmeli. Pikaptan çalan müzikler ve düzenlenen şiir geceleri de cabası. Hey Joe Coffe Co; Burası da 3. nesil kahvecilerden biri Eskişehir’de. Burada bir kahveden çok daha fazlasını bulacağınızı garanti ediyoruz. İçerideki ortam ve atmosfer gerçekten de şahane. Eskişehir Gece Hayatı eskişehir barlar sokağı

Ülkemizin en eğlenceli gece hayatına ev sahipliği yapan şehirlerden biri Eskişehir. Özellikle Eskişehir Barlar Sokağı’nda şarap evlerinden publara kadar çok sayıda mekan yer alıyor. Canlı müzik yapan başarılı grupların sahne aldığı mekanlar da mevcut. Sıkı bir eğlence için Eskişehir Barlar Sokağı’na mutlaka uğramalısınız. Eskişehir’den Ne Alınır? eskişehir lületaşından pipo Bilindiği gibi Eskişehir, öğrenci şehri olarak nitelendiriliyor ve dolayısıyla hayat hiç de pahalı değil. Eskişehir’e geldiğiniz zaman lületaşından yapılan eşyalar, en iyi hediye alternatiflerinden biri. Özellikle lületaşından yapılan pipolar son derece popüler. Cam işlemeler ve met helva da kendiniz ve sevdikleriniz için alabileceğiniz diğer hediye alternatifleri. Odunpazarı’nda bulunan Atlıhan El Sanatları Çarşısı’nda da çok sayıda hediyelik eşya bulabilirsiniz.

Yorumlar

Hasbiye 
07.02.2017
Bir de Kalabak su arabasının bağırtısı/gürültüsü olmasa, suyu sessizce kapılara getirse... Eskişehir’e yerleşmekten, Kalabak su arabalarının aralıksız çalan tangırtısından dolayı vazgeçtim. Belediyeyi aradım. Meğer onlar izin vermiş "bu çangırtıyı devamlı çalmalarına"... Eh o vakit diğer seyyar satıcı seslerine, okul zillerinin yüksekliğine, ezan sesinin maksadı aşarak son volümden verilmesine bir şey diyemiyorsunuz... Sazova Parkı sakin diye oturdum Kalabak su arabasının cangılı oradan da duyulunca pes dedim... Gürültü bu güzel şehre hiç yakışmıyor. Eskişehir sükûnet ve huzur olmalı. Gürültü ise kendine has mekanların içinde kalmalı.
H. Oğuz GÖKER 
04.02.2017
Eskişehir'i terk edeli tam 49 yıl olmuş. Şimdi çok pişmanım.
tokay ceritoğlu 
03.02.2017
Küçük oğlumuzun Anadolu Üniversitesi’nde okumasını fırsat bilerek, biz de Eskişehir’de Porsuk Çayı kenarında 3-4 yıl oturduk. Önce bozkırdan modern Avrupa kenti yaratanları kutlarız, üniversite sadece eğitim vermiyor, seminerler, paneller düzenleyerek öğrencileri yaşama hazırlıyordu. Sakarılıca Kaplıcaları denilen bir bölgesi var, dağların ardında, farklı iklimde, ılıca bölgesi de ziyaret edilebilir.
Sevdiye Sancakli 
03.02.2017
Yazılanlara imzamı atarım. Gerçekten Yılmaz Hoca yaşanacak bir kent yaratmış. Ne diyeyim? Darısı diğer illerimizin başına...
Ceyhan ve Engin AKKAYA 
03.02.2017
Çeşitli ortamlara yazdım. Hatta "olmaz ki Hocam, bir şehir bu kadar güzelleştirilmez ki" diyerek meth-ü senalarda bulunanlara cevap olarak da yazdım ama kimse tınmadı. Ama ben bıkıp usanmadan her ortamda dile getireceğim: Eskişehir Belediyesi’ne ait Asri Mezarlık’ta altı sene kadar öce şiddetli yağmurların sonucunda sel oluştu ve çok geniş olan mezarlığın en alt ucunda bulunan 28 B ve 30 B parsellerindeki yaklaşık 10-15 mezar tamamen balçık altında kaldı ve yerinden ayrılıp sürüklendi. Bunun tek sebebi koskoca mezarlık içerisindeki yolların kenarlarında su drenaj kanallarının olmamasıdır. İlk gün olmadığı gibi bugün de yoktur, yolu düşen bakıp görebilir. Eskişehir’de gondol yüzdürenler maalesef altı yıldan beri mezarlıktaki o hasarları onarmadılar, sorunları gidermediler. Bir ülkenin medeniyet düzeyi umumi tuvaletlerinin düzen ve temizliği ile mezarlıklarının bakım, onarım ve temizliği ile ölçülür. Yolu düşenlere İstanbul/Haydarpaşa’daki İngiliz Mezarlığı’na kısa bir gezinti yapmalarını öneririm. Bu nedenle hiç kimse ailevi nedenlerle çok kez gittiğim Eskişehir'i ve Sayın Yılmaz Hoca’yı övmesin. Saygılarımla.
Daha fazla yorum gör