İstanbul’a Yakın Günübirlik Rotalar: Gölyazı

Küçük bir balıkçı köyü olan Gölyazı Köyü farklı yapısı, şirin ve sakin görünümü ile görenleri kendine hayran bırakıyor. Manzarası ile sizi kendine çeken bu minik adacıktan koca ilçeye doğru bakabilirsiniz. Bölgeye gittiğinizde böyle bir köy mü varmış diyerek manzarasına hayran kalabilirsiniz. Özellikle akşam saatlerinde Gölyazı manzarası bir başka güzelliğe bürünüyor.Gölyazı mütevazi ve vakur duruşuna rağmen Japon Seyahat Acenteleri Birliği'nce en güzel Avrupa kasabaları içinde ilk 30'a girmiş. Halen sit alanı olarak korunan köy aynı zamanda da 2006'dan bu yana Tarihi Kentler Birliği'nin bir üyesi.

Gölyazı'nın yerel halkı hafta sonları burada balık tutmayı çok seviyor. Bu nedenle hafta sonu gittiğinizde balık tutan kalabalıklarla karşılaşmanız mümkün. Eski adıyla Apolyont olan Gölyazı, tarihte bir Rum köyü olarak biliniyor. Sakinliği ile ön plana çıkan Gölyazı'da ''Neler yapılır?'' diye merak ediyorsanız, aşağıdaki önerileri dikkate alabilirsiniz. İşte Gölyazı Gezi Rehberi!

Gölyazı'nın Tarihi

Tarihçiler köyün dolu dolu geçen bir 2600 yıl devirdiğini ve Antik Çağ'da nasıldı bilmesek de, M.Ö. VI. yüzyılda Apollon Krallığı'yla başlayan hikayesinin Bizans ve Osmanlı döneminde de sürdüğünü söylüyorlar. Eski izlerin üzerinden zaman silgi gibi geçse de Roma döneminden kalan mezarlar ve antik su kemeri yapıları hala kendini belli ediyor. Gölyazı'daki bazı kazı buluntularını ise Bursa Arkeoloji Müzesi'ne gittiğinizde görebiliyorsunuz. Gölyazı için çağdan çağa aktarılan bir rivayet ise ya gölün altında buzdağı gibi bir tarih varsa diye düşündürüyor ki gel de meraklanma! Rivayet şöyle; Eski adı Apolyont olan Gölyazı'nın karşısında Melde adında komşu bir krallık varmış. Melde Prensi Apolyont Kralı'nın kızına talip çıkmış fakat prenses bu izdivacı kabul etmemiş. Kral da ne yapsın, Melde'nin ısrarına önlem olarak prensesi tepede yaptırdığı bir saraya yerleştirmiş. Melde Kralı bu işe acayip sinirlenmiş ve intikamını da yakınlardaki nehrin yatağını değiştirip Apolyont'u su altında bırakarak almış. Her rivayetin aşkla bir ilgisi olsa da Uluabat Gölü'ndeki Gölyazı'nın karaya pamuk ipliğiyle bağlı kaderi mitolojik bir kralın öfkesiyle alakalı!

Gelelim Gölyazı'nın yakın tarihine! Cumhuriyet öncesinde bir Rum yerleşkesi olan köyün nüfusu mübadele sonrası Yunanistan'a gönderilmiş. Onlardan boşalan evlere ise Selanik'ten gelen Türkler yerleştirilmiş. Köyde Rumlardan kalan kilisenin yanında, çoğu yıkılmasına rağmen hala zamana direnen eski evler de göreceksiniz.

Gölyazı Gezilecek Yerler

Ağlayan Çınar

Adıyla dikkat çeken ağlayan çınar Gölyazı'nın simgesi olarak biliniyor. Yüzyıllardır duran bu çınar ağacı gittikçe yan yanmış bir görünüme kavuşmuş. Oluşan bu yapı aynı zamanda ağacın gövdesinden bir doğal kaynak suyunun yüzeye çıkmasına zemin hazırlıyor. Yatmış şekilde duran ağacın böyle bir suya kaynaklık etmesi ağlayan çınar olarak adlandırılmasına sebep olmuş.

Efsaneye göre Rumlarla Türklerin bir arada yaşadığı yıllarda Gölyazı'da, Türk oğlu Mehmet ile Rum kızı Eleni birbirlerine aşık olmuş. Ancak Kurtuluş Savaşı'nın ardından Yunanlılarla Türkler mübadele anlaşması yaptığı için aşıkların yolu ayrılmış. Rumların köyden gittiğini gören Mehmet, her yerde Eleni'yi arayıp sorarken onun büyük ağabeyi Yorgi, Mehmet'in yolunu kesip artık düşman olduklarını söylemiş. Mehmet ondan vazgeçmeyeceğini söylerken aralarında bir tartışma çıkmış ve Yorgi hançerini çekerek Mehmet'e saplamış. Aldığı yarayla acılar içerisinde kıvranan Mehmet, can havliyle Eleni'yle gizli gizli buluştuğu ulu çınarın oyuğuna ulaşmış. Onu gören Eleni yanına koşmuş ve ''merak etme birazdan kavuşacağız'' demiş. Belindeki kuşağı çıkararak kendini çınar ağacının dalına asmış. Efsaneye göre ulu çınar işte yaşanan bu olaydan sonra kovuğundan acı sular akmaya başlamış.

Aziz Paneteleimon Kilisesi

Gölyazı Aziz Panteleimon Kilisesi, Anadolu Rum Ortodoks kiliselerinin özgün örneklerinden birini yansıtıyor. Bazı kaynaklara göre bu kilise Hagias Georgias Kilisesi olarak da biliniyor. Aziz Georgias'a ithaf edilmiş olan Aziz Paneteleimon Kilisesi'nin yapım tarihi 19. yüzyıl olarak biliniyordu. Ancak yapılan çalışmalar sonunda ortaya çıkan 1903 ibaresinin kilisenin bitiş tarihini ifade ettiği fark edilmiş.

1903'ten bu yana çeşitli amaçlarla kullanılan kilise, Bursa Nilüfer Belediyesi tarafından aslına uygun olarak restore edilmiş. Gölyazı Aziz Panteleimon Kilisesi, yapılan yenileme çalışmalarının ardından 2014 yılında kültürevi olarak ziyarete açılmış. 1903 yılından bu yana ayakta duran Aziz Paneteleimon Kilisesi, Gölyazı'da görebileceğiniz tarihi bir yapı. Yıl boyunca ziyarete açık olan bu kiliseyi ücretsiz bir şekilde ziyaret edebilirsiniz.

Apollon Tapınağı

Apollon Tapınağı, Gölyazı etrafındaki küçük adacıklardan biri olan Kız Adası'nda yer alıyor. Bu tapınağa keyifli bir tekne yolculuğunun ardından ulaşabilirsiniz. Apollon Tapınağı'nın ışık tanrısı olan Apollon adına kurulduğu öne sürülüyor. Ana karadan 1 km uzaklıkta yer alan bu tapınağa yıl boyunca kolay bir şekilde ulaşabilirsiniz. Seramik üzerine işlenmiş kertenkele yakalayan Apollon figürü 2700 yıl öncesine ışık tutuyor. Hala kazı çalışmalarının sürdüğü Apollon Tapınağı'nda bilim insanları geçmişe dair pek çok ize ulaşmaya devam ediyor.

Gölyazı'nın Tarihi Sokakları

Gölyazı'da sokaklar eğimli ve kıyıya doğru indikçe eğimi azalıyor. Yol kıyılarındaki çoğu eski, yıkıldı yıkılacak evlerin hepsi bitişik nizam ve bazıları neredeyse 250 yaşında. Yıkılanların yerine yenisi yapılmış ama dokusuna ters düştüğü için pek güzel olmamış. Başınızı kaldırıp çatılara baktığınızda gördüğünüz leylekler ise kuş cenneti sayılan Gölyazı'nın mevsimlik gediklileri. Sokakları, evlerin önüne sandalye atmış oturan insanları, kedileri ve leylekleriyle köyün gizli enerjisi de bu sokak aralarında.

Gölyazı'nın Leylekleri

Bursa Gölyazı Köyü göç eden ve mevsiminde burada bulunan leylekleri ile meşhur. Kıyıda göreceğiniz leylekler artık Gölyazı'nın bir simgesi. Leyleklerin kıyıda bulunduğu saatlerde güzel fotoğraflar çekebilirsiniz.

Gölyazı Tekne Turu

Kıyıda yürürken göreceğiniz sandallardan veya teknelerden biriyle anlaşıp göldeki 11 adadan en yakın olanlarına gidebilirsiniz. Sandalcıların klasik tur olarak tanımladığı ada sefası yaklaşık 20 dakika kadar sürüyor ve nilüferlerin açtığı mevsimde gittiyseniz daha da keyifli bir hal alıyor. Gölyazı Tekne Turu fiyatları için pazarlık etmekte fayda var.

Gölyazı Faik Bey Konağı

150 yıllık Tarihi bir rum evi olan Faik Bey Konağı ertemiz bir konak Faik Bey Konağı, konumu ve manzarası nedeniyle gezilmesi gereken yerlerden birisi. Konağın pencereleri Uluabat Gölü'nün güzelliğine açılıyor. Konağı ücretsiz gezebileceğiniz gibi içerisinde bulunan işletmede Ulubat Gölü manzarasına karşı güzel bir kahvaltı yapabilirsiniz.

Gölyazı'da Ne Yapılır?

Gölyazı, Bursalıların kahvaltı için kaçıp geldiği bir köy. Kıyıda çoğu aile işletmesi birçok gözlemeci ve kahvaltıcıyla karşılaşıyorsunuz. Ama öyle dağdan toplanmış çileğin reçelini, mandıradan sağılmış sütün peynirini beklemeyin. Serpme sunum gayet klasik ama manzara, ah o manzara…

Köyün bir yerinde oturup balık yiyeyim derseniz menüdeki yayın ve turna balıklarının önünüze gelmesinde onları yakalayan, taşıyan, pişiren köy kadınlarının da büyük emeğinin olduğunu hatırlatmak isteriz. Gölyazı'nın lezzette testi geçen bir yer olduğunu da tabii! Tıpkı kahvaltı gibi balık sofralarını da aile işletmesi olarak düşünebilirsiniz. Çok pahalı değiller ama bol seçenekli kalabalık menüler de beklemeyin.

Hem köyü hem de içindeki irili ufaklı adalarıyla tüm gölü kuşbakışı görebileceğiniz Zambak Tepe Gölyazı'nın en yüksek yeri. Burası Roma'dan kalmış eski antik tiyatrosuyla eskilerin en aksiyonlu yerlerinden olsa da şimdi oldukça sessiz. Tepede hem panoramik fotoğraflar çekebilir, gün batımının göle yansıyan en güzel görüntülerini bu tepeden izleyebilirsiniz.

Gölyazı'yı Gezmek İçin Ne Kadar Süre Ayırmalısınız?

Uluabat Gölü üzerinde binlerce yıldır sessiz sakin duran bu adacığın etrafını 20 dakikada yürüyebilir, 2 saatte keşfedebilir, kahvaltı/yemek gibi keyif molaları da eklerseniz gezinizi en fazla 4 saatte bitirebilirsiniz. Günün bitmesine daha çok var derseniz de işte size Gölyazı'yla birleştirebileceğiniz birkaç yakın rota;

Bursa Merkez- Gölyazı arası : 38 km

Tirilye – Gölyazı arası : 41 km

Misi Köyü – Gölyazı arası : 43 Km

Gölyazı'ya Ne Zaman Gidilmeli?

Gölyazı mevsimlere göre değişen bir köy; diyelim ki kışın ya da sonbaharda gittiniz, yükselen göl suyu başka zamanlarda sere serpe göreceğiniz birçok yerin üstünü kaplayıp Venedik misali bir yer yapıyor Gölyazı'yı. Yazın ise gölde sandal sefasına çıktığınızda göreceğiniz güzellikler katlanıp çoğalıyor. Tıpkı göldeki 11 adanın seyri ve ayna gibi suya yayılmış nilüferler gibi…

Gölyazı Nerede?

Gölyazı, Bursa'nın Nilüfer ilçesine bağlı Ulubat Gölü kıyısında yer alıyor. Genel olarak Gölyazı'yı gezmek için fazla vakit ayırmanız gerekmiyor. Sabah saatlerinde buraya geldiyseniz öğlene kadar bölgedeki tüm güzellikleri görebilirsiniz. Küçük ve şirin bir yer olan Gölyazı'yı gezdikten sonra Keşif Rehberi'nde bulunan Bursa Gezi Rehberi adlı yazımızı okuyarak, Bursa'yı keşfedebilirsiniz.

Gölyazı'ya Nasıl Gidilir?

Bursa'dan karayolu ile Bandırma yönüne doğru ilerlerken Uluabat Gölü tabelasını geçtikten sonra kahverengi Gölyazı adlı tabelayı göreceksiniz. Yolu takip ederek yaklaşık 5 km sonra, muhteşem bir doğa manzarası eşliğinde Gölyazı Köyü'ne ulaşıyorsunuz. İstanbul'dan ise 2 saatlik sürüş mesafesinde olan Gölyazı harika bir hafta sonu günübirlik seyahat rotası.

Gölyazı'da Nerede Kalınır?

Gölyazı konaklama bakımından çok zengin bir köy olmasa da kalabileceğiniz tarihi bir kaç konak mevcut. Günübirlik oluşturduğunuz rotada Bursa'da kalmak isterseniz bölgeye yakın Nülifer Otelleri sayfasına göz atmanızı tavsiye ederiz.