Akkuyu ve Çevresinde Görebileceğiniz 7 Gizli Cennet

Akkuyu ve Çevresinde Görebileceğiniz 7 Gizli Cennet

Paylaş
Sevgi Özdil  
Eklenme: 13 Mayıs 2015
 • Son Güncellenme: 31 Ocak 2024
Akkuyu ve Çevresinde Görebileceğiniz 7 Gizli Cennet

Akkuyu son zamanlarda yapılması planlanan nükleer santralle gündemde. Akkuyu, deprem bölgesi sınıflandırmasında, en güvenli sınıf olan 5. derece deprem bölgesinde yer alıyor. Büyük şiddette bir depremin gerçekleşme ihtimalinin düşük olduğu belirtiliyor. Ancak uzmanlar uyarıyor! Akkuyu'da yapılması planlanan nükleer santral, Ecemiş Fay Hattı'na 25 kilometre mesafede bulunuyor.* Jeoloji mühendisleri, Kıbrıs-İskenderun arasında Ecemiş Fay Hattı üzerinde gerçekleşmesi beklenen olası bir büyük depremde Akkuyu ve çevresinin direkt etkileneceği yönünde uyarıyor. Akkuyu, sadece Ecemiş Fay Hattı’ndan değil, paralelinde uzanan bu yayda oluşacak bir sıkışmadan da etkilenebilir. Aktif olan Ecemiş Fay Hattı'nın jeolojik riskinin arttığını belirterek, olası bir kazanın sadece Türkiye'yi değil, Doğu Avrupa'yı, Rusya'yı hatta Afrika'yı bile önemli derecede etkileyebileceğini de üzerine basa basa vurguluyorlar. Gündemde bu derece önemli bir konuyla yer alan Akkuyu’yu biraz daha yakından tanıyalım.

{ad:0}

İşte Akkuyu ve çevresindeki bakir topraklar ve keşfedilmeyi bekleyen yerler;

1- Barbaros Koyu, Silifke

barbaros Koyu

Türkiye'nin ilk turfanda domates, salatalık, badem, üzüm, erik, kayısı vb. meyve ve sebzelerinin yetiştiği yer, Barbaros Koyu. Barbaros Koyu Mersin’de cam gibi temiz, sakin denizi, altın rengi kumları ve doğasıyla ziyaretçilerine adeta bir cenneti anımsatır. Eğribük koyu olarak da bilinen bu bölgede yapılacak pek çok aktivite bulunuyor.Barbaros Koyu’nda neler yapılırı sıralarsak henüz turizm yatırımlarının olmadığı bu küçük koya günübirlik ya da kamp yapmak için gidebilirsiniz. Barbaros Koyu deniz suyu çok soğuk olmamakla birlikte oldukça taşlıktır. Bu nedenle hassasiyeti olanlar deniz ayakkabısı mutlaka getirmeli. Not: Koyda bir su kaynağı ve yiyecek almak için bir büfe bulunmadığından dolayı tedarikli gitmekte fayda var.

Barbaros Koyu’nda iken hemen yakınında bulunan Eğribük Koyuna da gidebilirsiniz. herhangi bir tesisin olmadığı koy günübirlik piknik yeri ve plaj olarak kullanılmaktadır.''Barbaros Koyu nerede?'' diye merak ediyorsanız Mersin’in Silifke ilçesinde olduğunu söyleyebiliriz. Mersin’e 120 km, Silifke’ye ise 20 km uzaklıkta bir koydur.

2- Zeyne Köyü ve Türbesi, Gülnar

zeyne köyü

Toros Dağları'nın 320 metre rakımında tertemiz havası ve Göksu Nehri'nin vadi kısmında kurulmuş olan Zeyne'de, Şeyh Seyyid Alaeddin Ali Semerkandi Türbesi ve Şükran Pınarı en çok ziyaret edilen noktalarıdır. Efsaneye göre; çobanlık yapan Semerkandi öğle sıcağında hayvanları susuzluktan yanmış vaziyette iken, yoldan geçen bir Türkmenin sert sözlerine maruz kalır. Bu duruma çok üzülen Semerkandi dua ederek elindeki sopayı kayaların ortasına vurur ve kayalardan su fışkırdığını görür. Fışkıran bu sudan hayvanlarına içirerek onları susuzluktan kurtarır. Günümüzde bu suyun şifalı olduğuna inanılıyor.

''Zeyne Köyü nerede?'' diye merak ediyorsanız Mersin’e 150 km, Gülnar beldesine ise 25 km uzaklıktadır.

3- Tisan Yarımadası, Silifke

tisan yarımadası

Tisan Yarımadası, Silifke'ye bağlı Yeşilovacık mevkide mavi ve yeşilin buluştuğu sırt sırta vermiş iki koydan oluşur. Antik çağda Yunan kolonisi olarak kurulan Tisan, tarihi kalıntıları, Tisan Adası, altın kumları, tertemiz denizi ve doğal güzellikleriyle daha yoldayken görenleri kendine aşık eder. Akdeniz'in saklı cenneti olarak bilinen turkuaz renkli koyda balıklarla ve caretta carettalarla yüzmek mümkündür. Bugün Tisan adıyla bilinen Aphrodisias antik kenti, yarımadanın denize uzanan burnunda yer alıyor.

''Tisan Adası Nerede ve Tisan Adası’na Nasıl Gidilir?'' diye merak ediyorsanız, tüm detayları anlattığımız Mersin’deki Gizli Cennet: Tisan Adası adlı yazımızı okuyabilirsiniz.

4- Aynalı Göl, Aydıncık

aynalı göl

Aynalıgöl ya da Gilindire olarak bilinen bu mağara yerin yaklaşık 50 metre altında bulunması nedeniyle, 1999 yılında bir çoban tarafından tesadüfen bulundu. Mağaranın sonunda ayna gibi parlayan, yarısı tatlı yarısı tuzlu suya sahip bir göl var. Mağarada yapılan çalışmalar ve incelemeler sonucunda, mağaranın tabanının deniz suyuyla dolması ile göl suyu deniz suyunun altında bulunuyor. Bu doğa harikasını görmek için gelenler bu gölde dalışlar yaparak fotoğraflar çekiyor. Gitmeden önce mutlaka google üzerinden mağaranın ziyarete açık olup, olmadığını kontrol edin.

''Aynalıgöl nerede?'' diye merak ediyorsanız Mersin’e bağlı Aydıncık ilçesinde olduğunu söyleyebiliriz. Mağara merkezin 7,5 km güneydoğusunda, Sancak Burnu ile Kurtini Deresi arasında yer alıyor.

5- Kurtini Koyu ve Soğuksu, Aydıncık

kurtini

Türkiye'de bir eşi daha olmayan Kurtini Koyu gerçekten olağanüstü manzaralar sunuyor. Tertemiz denizi, bozulmamış doğası ile gelenleri kendine hayran bırakır. Kurtini Koyu, Mersin koyları arasında hem normal kamp hem de dalış kampı yapılan ender yerlerinden. Kurtuni Koyu’na ister günübirlik ister birkaç günlüğüne de gelebilirsiniz. Soğuksu ise Aydıncık'ın kıyıdan 300 metre içeride çıkan bir su kaynağıdır. Tıpkı adında geçtiği gibi suyu yaz kış oldukça soğuktur. Bu suyun döküldüğü koyun suyu da hem serin hem de tertemizdir. Aynı zamanda Kıbrıs'a bu kaynaktan su gönderilmektedir.,

''Kurtin Koyu nerede?'' diye merak ediyorsanız öncelikle Mersin’in Aydıncık ilçesine gelmeniz gerekmektedir. Şahsi aracınızla daha kolay ulaşım sağlayabileceğiniz koy, Fethiye Kelebekler Vadisi’ne benzeyen görüntüsü ile sizleri şaşırtacak.

6- Yeşilovacık, Silifke

yeşilovacık

Eski adı Hacıisaklı olan Yeşilovacık, Silifke'ye bağlı yaklaşık 7 kilometrelik bir kıyı kesimine sahip bir sahil kasabasıdır. Adından da anlaşılacağı gibi yemyeşil çam ormanlarının arasında bulunan bu cennet köşe Akdeniz foklarının üreme bölgesidir. Yeşilovacık kasabasında yaşam milattan önce 4. yılda başlayıp günümüze kadar gelmektedir. Aphrodisias antik kenti kalıntıları da bunu kanıtlar niteliktedir.

7- Sipahili (Babadıl) Köyü, Gülnar

Sipahili

Babaderus isimli bir Rum, bu köyde yıllarca kereste ticareti ile uğraşmış. Dereden getirdiği keresteleri dere ağzında gemilere yükleyerek ihraç etmiş. Köylülerle iyi anlaştığı içinde halk bu köye onun adını vererek buraya Babadıl demiş. Ayrıca Osmanlı döneminde köy sınırları içinde kalan Dana Tepesi'nde bir süre Sipahi Birliği konaklamış. Bu nedenle köye Sipahili de deniyor. Bu arada sahildeki bataklık kurutulmuş ve halk deniz kenarı yerleşmeye başlamış.

''Sipahili (Babadıl) Köyü nerede?'' diye soracak olursanız Mersin’in Gülnar ilçesine bağlı bir köy olarak biliniyor. Eğer Aydıncık tarafında iseniz Sipahili Köyü Aydıncık ilçesine 10 km mesafede bulunuyor. Bu taraflara geldiğinizde mutlaka uğramanızı tavsiye ederiz.

8-Taşucu Koyları, Silifke

Mersin’in en çok deniz tatili için tercih edilen bölgesi olan Taşucu, cennet gibi güzelliği ile masmavi Akdeniz koylarına ev sahipliği yapıyor.Tarih ve doğayı bir arada yaşayabileceğiniz Taşucu koylar bakımından oldukça zengin bir beldedir. Çevresinde bulunan şahane koylarda vakit geçirebilir, denize girebilir, kamp yapabilir, yaz mevsiminin keyfini doyasıya çıkarabilirsiniz. Taşucu beldesinde denize girebileceğiniz Taşucu İncekum plajını, Kum mahallesi plajını ve Akçakıl plajını tavsiye ediyoruz. Şahsi aracanız varsa 10 km uzaklıkta bulunan Boğsak Koyu’nu tercih edebilir, aracınız yoksa Taşucu’ndan Boğsak Adası’na düzenlenen tekne seferleri ile ulaşım sağlayabilirsiniz.

''Taşucu nerede?'' diye merak ediyorsanız Silifke ilçesine uzaklığı 11 km. Silifke ve çevresinde deniz tatili yapmak için oldukça fazla alternatif olduğunu söyleyebiliriz.

Yorumlar

ERDİNÇ GEZER 
20.10.2019
Taşucu'nda 2015-17 yılları arasında turizm rehberliği bölümü okudum. Bu süreçte her fırsatta bisikletle sağa sola kamplamaya gittim. Barbaros Koyu'nu şans eseri bulmuştuk, ancak ufak bir düzeltme yapmakta fayda var. Koyda bulunan tarlaların kenarlarında evler var. Gittiğimizde kış sezonu olmasına rağmen evlerde yerli halk yaşıyordu. Su ihtiyacınızı dışarıda bulunan çeşmelerini kullanarak giderebilirsiniz. Hepsi cana yakın davranıyorlar. Zira bir ablamızdan limon toplamak için izin alıp bir de üstüne şeker istemiştik. Bir güzel doğal limonata içtik. Bir antik kent de koyda yer alıyor, öyle başıboş korumasız. İlk gittiğimizde bir lahit vardı kazmışlar toprağı. Yeni çıkarıyorlardı, toprak renginden belli oluyordu. Çıkarmalarına son bir kaç gün kalmış, muhtemelen geceleri kazıyorlar. Jandarmaya şikayette bulunmuştuk gelip incelemeye almışlardı. O eserler korumaya alınsa muhteşem olur. Onun dışında bu listede Kum Mahallesi'ndeki Kuş Cenneti de dahil olmalıydı diye düşündüm. :)
Barış Eroğlu 
12.03.2019
Yalnızca bunların bazıları benim ailemin fotoğrafları.
İsmail AKPINAR 
14.05.2015
Tisan Yarımadası ve Aynalı Göl hakkında bilgilendirme yapmak istiyorum. 1. Tisan\'daki yarımadada bulunan tarihi kalıntılarda muhteşem güzellikte taban mozaikleri vardır. Burada herhangi bir görevli yoktu biz oraya gittiğimizde. İnsanlar mozaiklerin üzerlerinde geziniyorlar. Mozaiklerin derhal koruma altına alınması gereklidir. (Aydıncık Limanı’nda üzeri örtülü şekilde taban mozaiği vardır.) Linkteki fotolar 2014 Eylül ayında çekildi. 2. Aynalı Göl Mağarası’nda elektrik sorunu vardı 2014 Eylül ayında gittiğimizde. 1 saat bekledik. Elektrikler kesik olduğu için bu muhteşem mağarayı gezemedik. Bu sorunun derhal çözüme kavuşması gereklidir. Gidenler hayal kırıklığına uğrayabilir.
Tevfik ovacık 
14.05.2015
Bölgede 1996 yılımda Turizm Başkanlığı’nca ilan edilmiş 5 turizm bölgesi var. Yollar duble, eski virajlar kalmadı, çok az bir kısmı kaldı, o da bitmek üzere. Akkuyu\'nun yanı başında 5 yıldızlı Ulu Resort Hotel 265 oda, 8 aydır çalışıyor. Yeşilovacık\'ta bir otel inşaatı el değiştiriyor, yeni sahibi restore edecek. Bölge Taşucundan Kıbrıs\'a deniz otobüsü ile bağlı. Başta İstanbul, İzmir, Ankara olmak üzere, 35 ile şehirlerarası otobüs direkt geçiyor.
Ali Sinan Varlık 
13.05.2015
Gençlik yıllarımda tatillerde hep Anamur ve Bozyazı\'da kamp yaptık. Yolları virajlı, çok güzel denizi ve kumu olan yerlerdi. En son 89\'da gördüm. Şimdi gitmeye korkuyorum. Eğer virajlı yolları da düzeltirlerse orası da Bodrum Çeşme\'den farksız, İstanbul ve Ankara\'dan gelenlerin mahvedeceği bir yer olacaktır. İnsanlarımız çekirge sürüleri gibi geçtikleri yerleri kurutuyorlar. 15 gün önce Bodrum\'a gitmiştim. Şimdi bile kalabalık, trafik tıkanıyor! Yazın düşünemiyorum kalabalığı ve trafiği... Burayı inşallah oralara benzetmeyiz ama hiç ümidim yok bu bencil ve rantçı toplum oldukça.
Daha fazla yorum gör
Benzer Yazılar