Halfeti’den kalkan teknelerle Birecik Barajı üzerinde gezinirken suyun altındaki balıklardan ziyade, bir zamanlar yemyeşil olan kırlar, o kırlarda otlanan hayvanlar ve bacasından duman tüten evler düşüyor aklınıza. Ve teknenin yakınından geçtiği Savaşan Köyü’nde yükselen cami minaresi insanı duygusallaştırabiliyor. Evet, suların altında eskiden gökyüzünü görebilen köyler var ve işi duygusal yapan da bu. Yaklaşık 2 saat süren bu tekne seyri Şanlıurfa rotasının da vazgeçilmezi. Dilerseniz bu tura Halfeti’de bir Şabut balığı ya da patlıcan kebabı molası da ekleyebilirsiniz. 3 - Balıklıgöl’e Gidin
Şanlıurfa denince ilk akla gelen yerlerden olan Balıklıgöl’ün (Halil-ür Rahman) Hazreti İbrahim ve Kral Nemrut arasında geçen çok efsanevi bir hikayesi var. Hz. İbrahim tek tanrılı dini savunduğu için kibirli kralla ters düşer ve kralın emriyle gerilen bir halatla şimdiki Urfa Kalesi’nin olduğu tepeden aşağıya fırlatılır. Fakat bir mucize olur, İbrahim’in düştüğü ateş göle, ateşin içindeki odunlar da balıklara dönüşür. Biz olayı kısa anlattık ama bu rivayet Kuran’ın Enbiya suresinde de geçiyor. Bu yüzden göldeki balıklar kutsal sayılıyor ve ne kadar çoğalırsa çoğalsınlar avlanmıyor. 150 metre uzunluğundaki bu küçük gölün derinliği tahmin edeceğinizden daha fazla, tam 3,5 metre. Yanındaki küçük gölün ise Kral Nemrut’un kızı ve aynı zamanda Hazreti İbrahim’in sevdalısı Zeliha’nın gözyaşlarından oluştuğu söyleniyor. 4 - Hz. Eyüp’ün Sabır Makamı Mağarada Dua Edin
Şanlıurfa merkezine yaklaşık 10 km uzaklıktaki Eyyubiye ilçesinde bulunan mağara, Hz. Eyüp peygamberin sedef hastalığına yakalanıp eşiyle beraber inzivaya kapandığı ve dua ettiği mağara. Mağaraya eğilerek giriyor ve cam bölmeyle ayrılmış alanına kadar gidebiliyorsunuz. Kapısında ise kulaklara küpe "Edeple giren lütufla çıkar" yazısı var. Mağaranın 50 metre ilerisindeki çeşme ise Hz. Eyüp'ün ayağını yere vurduğunda Allah’ın yerden fışkırttığı şifalı su. Bu çeşmenin yanında bidonlar satılıyor ve isterseniz doldurup götürebiliyorsunuz. Bu suyun yeryüzüne çıkması Kuran’da SAD Suresi’nde de anlatılıyor. 5 - Çiğköfteye Doyacağınız Bir Sıra Gecesine Katılın
Şanlıurfa’nın çiğ köftesi şehirlerde satılana benzemiyor, etle yapılıp hiç bekletmeden tüketiliyor. Lokantalarda da yiyebilirsiniz elbette ama sıra gecesinde türküler eşliğinde yoğurup havaya fırlattıklarında bir ritüelmiş gibi hissediyorsunuz. Şehrin merkezinde turistik amaçlı hizmet veren konuk evlerinde bu çalgılı eğlencelere katılmanız mümkün. 6 - Çarşısında Gezin, Alışveriş Yapın
İnanılmaz renkli bir çarşısı var Şanlıurfa’nın. Şehrin kadınları butiklerin vitrinlerine değil kuyumcuların ışıl ışıl vitrinlerine bakıyor. Tarihi Hüseyniye Çarşısı’nda bakır ustalarının çekiç sesleri duyuluyor. Kurutulmuş sebzeler aktarların önünü sarmaşıklar gibi sararken, mis gibi salça ve baharat kokuları yayıyor. Takıcılardaki incik boncuğa ise bakmadan geçilmiyor. Yani insan manzaraları, gurme kokuları ve dükkanlardan sızan arabesk şarkılarıyla bir doğu masalındasınız ve kahraman da sizsiniz. Uzun uzun geziniz, uzun uzun seyrediniz. 7 - Diyeti Es Geçip Lezzetleri Yerinde Deneyin
"Çek bir Urfa kebap" dediğinizde önünüze gelen harbiden de Urfa lezzeti, bunu şehirde dediğinizde pek de öyle olmuyor. Tıpkı çarşıda gezerken göreceğiniz salaş dükkanların bol soğanla servis ettiği ve ayak üstü yenen leziz ciğeri gibi. Ayrıca bir lahmacun üssündesiniz ve Canan Karatay bile lahmacun için memleketin en sağlıklı fast-food’u diyor bilginize! 8 - Yemek Üstüne Bir Mırra ya da Menengiç İçin
Şehrin Balıklıgöl dahil en merkezi yerini tepeden göreceğiniz seyir teraslarında geceyi izlemek bir başka güzel. Yemek sonrası bir mırra ya da herhangi bir şey içmek için de oldukça ideal. Ama bir de Gümrük Han var ki Kanuni’den kalma bu kervansaraya mırra içmek için uğramak da turistik adetlerden. E gelmişken bir acı kahve içmeden de gitmeyin. 9 - Harran’ı da Rotaya Eklediniz mi? Bu Atmosferi Yaşamadan Sakın Ola Dönmeyin
Görünce "keşke bu denli turistik değer taşıyan Harran’la biraz daha ilgilenilseydi" diyebilirsiniz ve derseniz de çok haklısınız. Dünyadaki ilk İslam Üniversitesi’nin kurulduğu yer burası. Önünde fotoğraf çektirmeye doyamayacağınız o ilginç kümbet evler de burada.
Harran’ın Bedevi halkının çoğu Türkçe bilmiyor ve kendinizi başka bir ülkenin sınırlarında köy geziyormuş gibi hissediyorsunuz. Ama bir yandan da böyle farklı olmasına seviniyor ve kendinizi "Bir Başkadır Benim Memleketim"i mırıldanırken buluveriyorsunuz. Eğer geziniz ekim ayına denk geliyorsa Harran Ovası’nı beyazlara bürüyen pamuk hasadı başlıyor, kaçırmayın! Şanlıurfa'da Nerede Kalınır? Dedik ya Şanlıurfa başlı başına mistik bir diyar; bu diyara da otantik tarzda konaklardan oluşan butik oteller yakışır! Şehrin mimari yapısını daha iyi kavrayabileceğiniz, Neredekal.com kullanıcı tarafından geçer not almış birkaç Şanlıurfa oteline beraberce bir bakalım, sonuçta Şanlıurfa’nın hakikaten hak ettiği bir şanı var. Keşif için geç kalmayın!