Dört Bir Yanı Huzur Dolu: Gökçeada’nın Güzelliklerini Keşfedin

Dört Bir Yanı Huzur Dolu: Gökçeada’nın Güzelliklerini Keşfedin

Paylaş
Bengi Alkaya  
Eklenme: 24 Mayıs 2018
 • Son Güncellenme: 17 Mart 2023
Dört Bir Yanı Huzur Dolu: Gökçeada’nın Güzelliklerini Keşfedin
Ada yaşamının, şehirde yaşayan insanların çok bilmediği ama bir kere tadına varanın da artık eski düzenine geri dönmek istemediği büyüleyici bir havası vardır. Adada yaşayan insan da başkadır en ufak bir canlı da… Hatta öyle ki siz henüz yeni ayak bastığınız ada toprağına alışmaya çalışırken o çoktan sizi kucaklamıştır bile.

Türkiye’nin en büyük adası olan Gökçeada, denizi, tarihi güzellikleri, doğası ve yerli halkı ile bütünlüğünü tam da anlattığımız gibi size hissettiren bir büyüye sahip. Bizce her mevsim farklı güzellikler sunan Gökçeada tatilciler tarafından en çok yaz mevsiminde tercih ediliyor. Dört bir yanı huzur dolu Gökçeada gezilecek yerler, konaklama imkanları ve daha fazlasını sizin için inceledik.

{ad:0}

Gökçeada Nerede?

Genelde hangi bölgeye ait olduğu karıştırılanın Gökçeada nerede, gelin beraber öğrenelim! Çanakkale iline bağlı olan Gökçeada, Ege Denizi'nin kuzeydoğusunda yer almaktadır. Gökçeada, konumu bakımından özellikle İstanbul’da yaşayanlar tatilciler tarafından günübirlik, hafta sonu 2-3 gün olacak şekilde veya yaz tatillerinde oldukça tercih ediliyor.

Gökçeada’da Gezilecek Yerler

gökçeada marmaros şelalesi

Yaşanmışlıkları, bakir koylara uzanan yolları, insanları, evleri ve doğasıyla adeta masallar diyarını anımsatan Gökçeada'da ruhunuzu dinlendirmekle kalmayacak, aynı zamanda çok uzun zamandır kendinizi bu kadar iyi hissetmediğinizin farkına varacaksınız. Eğer sonrasında pişman olmak istemiyorsanız buraya gelmişken koylarda uzun uzun güneşlenmenin yanı sıra bu durakları da atlamamanızı tavsiye ederiz. İşte Gökçeada gezilecek yerlerden birkaçı;
  • Marmaros Şelalesi:Dereköy’den Marmaros Koyuna ulaştıktan sonra yarım saat ya da bir saat yürüyerek ulaşabileceğiniz Marmaros Şelalesi’ne bayılacaksınız! Marmaros Şelalesi ziyareti için en uygun zaman hiç şüphesiz su artışı nedeniyle bahar ayları oluyor.
  • Tepeköy Çınaraltı:Adada koruma altına alınmış 6 adet çınar ağacının en yaşlısının bulunduğu Tepeköy Çınaraltı’nda ister mola verip manzaranın tadını çıkarabilirsiniz isterseniz de sevdiklerinizle keyifle piknik yapabilirsiniz. Sıcak havalarda biraz daha nefes alabileceğiniz Tepeköy Çınaraltı, vadi manzarası ile sizleri bekliyor.
  • Zeytinliköy: Merkeze 3 km mesafedeki bu köy adanın en orijinal köyü desek yanılmış olmayız.Kafeleri, rengarenk mekanları ve dört bir yana yayılan zeytin ağaçlarıyla herkesi kendine hayran bırakan Zeytinliköy, Gökçeada'nın en çok ziyaret edilen köyleri arasında yer alıyor. Adanın en eski kilisesi olan Agios Georgios Kilisesi' ne de ev sahipliği yapan köyün taş evlerle kaplı dar sokaklarında yürüyüş yapmak çok keyifli oluyor. Eskiden Yunanistan'a göç eden Rum vatandaşların tekrar adaya gelmesiyle hareketlenen köy meydanında sakızlı muhallebi yemeden dönmeyin.
  • Kaleköy: Türkiye'nin en güzel gün batımını izleyebileceğiniz yerlerden olan Kaleköy, denize bakan konumu ve dillere destan Poseidon Restorantı’yla her daim popüler bir yer. Köyde eski kale kalıntıları ve köyün tepe kısmında leziz mezeleri ve harika gün batımı sunan manzarasıyla Poseidon Restaurant yer alıyor. Buraya kesinlikle güneşi batırmak için gitmek şart, tabii önceden rezervasyon yapmak şartıyla.
  • Tepeköy: Bu köyün merkeze uzaklığı 11 km. 60'lı yıllarda 1000'i geçen nüfusuyla canlı, kıpır kıpır bir köyken politik nedenlerden dolayı evlerini terk edip gitmiş burada yaşayan Rumlar. Tıpkı mübadele köyleri gibi uzun süre unutulup hayalet bir köye dönüşen Tepeköy' e ilk hareket ise sene 1996 olup eski sakinlerinden Barba Yorgo'nun tekrar köye dönmesiyle gelmiş. Daha sonra onu tanıyanların da gelmesiyle köy bugünkü nüfusuna ulaşmış. Akşamları canlı müzik eşliğinde bu tavernada güzelce eğlenebilir ya da köy kahvesinde lezzetli Frappe'nizi içerek yorgunluk giderebilirsiniz. Pandemi dönemine kadar köyde her sene 15 Ağustos tarihinde Meryem Ana Panayırı da yapılıyormuş.
  • Eski Bademli Köyü: Semadirek Adası'nın karşısında yer alan Eski Bademli Köyü, taş evleri, Arnavut kaldırımlı daracık sokakları ve çevresindeki badem ağaçlarıyla Gökçeada'nın koruma altındaki köylerinden. Gliki olarak da bilinen bu köyün meydanında Rum bir aile tarafından işletilen bir mekan bulunuyor. Sokaklarda dolaştıktan sonra bu mekanda Yunan ezgileri eşliğinde kahve içmek sizi hayallere sürükleyecek.
  • Dereköy: Hayalet Köy olarak da bilinen Dereköy, 1960 ve 1970'li yıllarda evlerini kilitleyip kaçan Rumların köyü ve burada kış mevsiminde çok az kişi yaşıyor. Eskiden yaklaşık iki bin kişilik nüfusuyla Türkiye'nin en büyük köylerinden olan Dereköy, yaz mevsiminde evlerine gelen Rumlar sayesinde canlanıyor, ama kışın bu tarafta pek kimse olmuyor. Köye gittiğinizde sizi sessiz ve huzur dolu bir atmosfer karşılıyor.
  • Eşelek Köyü: Adada konaklamak için birçok seçenek bulacağınız Eşelek Köyü'ne geldiğiniz zaman ise 2-3 km mesafedeki Tuz Gölü'ne de uğrayın deriz. Bu göl Aydıncık ve Kefaloz plajlarının tam orta noktası. Buradaki çamur muhtemelen içindeki kükürtten olsa gerek, cilde iyi geliyormuş. Bu yüzden göl kenarında çamura sıvanmış kömür gibi insanlar gördüğünüzde şaşırmayın! Çevresinde flamingo görme ihtimaline karşı da mutlaka kameranızı ayarlayın.
  • Gökçeada Tuz GölüDeniz ve yağmur sularından oluşan Gökçeada Tuz Gölü’nün, yaz aylarında kuruması ile ortaya bembeyaz bir görüntü çıkıyor. Gölün çevresinde oluşan kükürtlü çamurun çeşitli kemik ve deri rahatsızlıklarına iyi geldiği. bilindiği için ziyaretçiler tarafından oldukça ziyaret ediliyor. Göl, Aydıncık ve Kefalos Plajlarının ortasında yer alıyor.
  • Gökçeada Kent Müzesi: Gökçeada’nın eski ruhunu hissetmek istiyorsanız gezmeye başlamadan önce Gökçeada Kent Müzesi’ni ziyaret etmenizi öneririz. Yaşanılan eski kültürü keşfedebileceğiniz müzede sergilenen detaylara hayran kalacağınıza eminiz.
  • Aya Marina Kilisesi: Gökçeada çok kültürlü yapısı ile camilere, kilise ve manastırlara ev sahipliği yapıyor. Gökçeada’da bulunan diğer kiliseler arasında Aya Marina Kilisesi’ ni ziyaret edebilirsiniz.
  • Gökçeada Kaya Mezarları: Gökçeada’nın güney kıyılarını keşfetmek istiyorsanız Gökçeada Kaya Mezarları’nı da ziyaret etmenizi öneririz. Hakkında çok detaylı ve kesin bilgiler olmayan esrarengiz mezarların Roma döneminden kaldığı düşünülüyor. Hakkında birçok şey hayal edebileceğiniz bu tarihi mezarlar görülmeye değer.
  • Peynir Kayalıkları: Görünümü üst üste dizilmiş peynir kayalıkları oldukça ilgi çekici! Kuzu Limanı ve Kaleköy’deki balıkçı tekneleri ile anlaşarak denize açılmanız durumunda Gökçeada Peynir Kayalıkları’nı görebilirsiniz. Ayrıca görmeye gitmeden hakkında anlatılan efsaneyi de öğrenmeyi unutmayın.
{product:54}

Gökçeada’nın En Güzel Plaj ve Koyları Hangisi?

gökçeada koyları

Gökçeada'ya doğru yola koyulduğunuzda kısa bir süreliğine bildiğiniz tüm koyları unutun. Çünkü bakirliğiyle bilinen bu ada gerçekten de bugüne kadar hakkında söylenen tüm övgüleri fazlasıyla hak ediyor. Gökçeada koyları efsane! Adada denize girmek için özellikle rüzgar bakımından daha sakin olan yeri yani güney kısımları tercih ediliyor. Bize göre her ne kadar buradaki favori plaj ve koyları belirlemek zor olsa da mutlaka görmeniz gerekenler listesini şu şekilde sıraladık;
  • Gizli Liman: Uğurlu Köyü’nden sonra balıkçı limanından sağa dönmeniz Gizli Liman’a ulaşmanız için yeterli. Masmavi denizi, incecik kumları ile bölgedeki manzaraya hayran kalacaksınız. Sessiz, sakin, çok keşfedilmemiş bir yerde denize girmek istiyorsanız Gizli Liman tam size göre! Yerli halkı tarafından işletilen küçük bir tesiste bulunuyor, ama hazırlıklı gitmenizi tavsiye ederiz.
  • Aydıncık (Kefaloz) Plajı: Adanın kumlu plajı Gökçeada Aydıncık Plajı, rüzgar sörfü yapmak isteyenlerin favori noktalarından. Altın renkli kumu ve yaklaşık 1.5 km'lik uzun plajıyla Gökçeada'nın en popüler plajlarından olan Aydıncık'ta pek çok işletme ve konaklama seçeneği bulunuyor. Aydıncık Köyü’nde bulunan bu plaj özellikle günübirlik olarak çok tercih ediliyor. Plaj içinde yemek servisi bulabileceğiniz tesis yer alıyor.
  • Laz Koyu: Gökçeada’nın rüzgarından etkilenmeyeyim bir de denize girdiğim yer küçük, şirin bir yer olsun diyorsanız Gökçeada Laz Koyu tam size göre! Araba ile rahatlıkla ulaşabileceğiniz bu koyda şemsiye ve şezlong kiralayabileceğiniz tesis olduğunu da belirtmek isteriz.
  • Yuvalı Plajı: Gökçeada Yuvalı Koyu’nda Adalet, Sağlık ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın tesisleri bulunuyor. İlgili yerlerde çalışanlar bu koylarda tatil yapabiliyor. Fakat isterseniz Bakanlık kapsamında olmayan tesislerden faydalanabilirsiniz.
  • Kuzulimanı Plajı: Bu plajda ister günübirlik denizin keyfini çıkarabilir isterseniz de kamp kurabilirsiniz. Plaj için de tesislerin bulunduğu Kuzulimanı Plajı tatilciler tarafından tercih edilen yerler arasında diyebiliriz.
  • Marmaros Plajı: Kalabalık olmayan, doğallığı bozulmamış bir yer arıyorsanız bu planı deneyimlemenizi tavsiye ederiz. Şartlarının tamamen doğal ve ücretsiz olduğunu düşünerek kamp ve deniz için yanınıza gerekli her şeyi almanızı öneririz.
  • Mavi Koy: Yeni yerler keşfetmeyi seviyorsanız deniz yoluyla ulaşabileceğiniz Mavi Koy’un zengin ve doğal güzelliğini keşfetmelisiniz. Mavi Koy kalabalık bir yer haline gelmeden tadını çıkartmakta fayda var.
  • Yıldız Koyu: Kuzey kıyılarında bulunan Gökçeada Yıldız Koyu’nda denize girebilmek için rüzgarsız gününe denk gelebilecek kadar şanslı olmanız gerekiyor. Rüzgarlı bir günde zorlanabilirsiniz fakat rüzgarsız bir günde keyfini çıkarabileceğinize eminiz. Ayrıca Yıldız Koyu, Gökçeada Sualtı Milli Parkı kapsamında yer alıyor.

Gökçeada’da Neler Yapılır?

Dört Bir Yanı Huzur Dolu: Gökçeada’nın Güzelliklerini Keşfedin

Gökçeada’yı anlatmak ile bitiremiyoruz. Tarihi, doğası, gezilecek yerleri ile keşfetmelere doyulmayacak bir yer. Tatilde hangi birini yapmaya yetişeceğiz gibi düşünebilirsiniz ama biz yine de Gökçeada’da neler yapılır bahsetmeden geçmek istemiyoruz.
  • Adaya özgü Efibadem kurabiyesinden yemelisiniz.
  • Şnorkelle dalış yaparak denizin derinliklerini keşfetmelisiniz.
  • Doğal ürünlerle donatılmış ada kahvaltısının tadını çıkarmalısınız.
  • Gün batımında yüzmelisiniz.
  • Rum köylerini görmelisiniz.
  • Tepeköy Çınaraltı'nda manzaraya karşı anın tadını çıkarmalısınız.
  • Gizli Liman'da günbatımını izlemelisiniz.
  • Sakızlı muhallebiyi bir de burada yemelisiniz.
  • Kite sörfü deneyimlemelisiniz.

Gökçeada’da Ne Yenir?

Dört Bir Yanı Huzur Dolu: Gökçeada’nın Güzelliklerini Keşfedin

Türk ve Rum kültürünün birleşmesiyle tatilinizi resmen lezzetine doyamayacağınız yemeklerle ile geçirebilirsiniz. Tatlısından balığına, mezesinden et yemeğine kadar ne isterseniz bu mutfakta bulabilirsiniz. O zaman Gökçeada’da ne yenir beraber keşfedelim.
  • Hamur, keçi peyniri, nane ve sütten hazırlanan Cicirya,
  • Tereyağı ve kavrulmuş bademle yapılan Efibadem kurabiyesi,
  • Adalılarda yeri başka olan zeytinyağı ile kızartılan Kılıç Rosto,
  • Peynir, ceviz ve yeşil zeytinle hazırlanan leziz Girit Mezesi,
  • Ahtapotun biber, soğan, şarapla harmanlanmasını sağlanarak hazırlanan Ahtapot Yahni,
  • Gökçeada’nın et yemeklerinde olmazsa olmaz Fırında Kuzu Kapama,
  • Ceviz, badem,buğday ve şekerden oluşan Rum Yemeklerinin baş tacı Koliva,
  • Bademli hafif bir tatlı olan Badem Tatlısı
  • Buğday, süt ve et suyunun birleşmesiyle hazırlanan Kurkuti.

Gökçeada’dan Ne Alınır?

Gökçeada'da köyleri gezerken kirlenmemiş doğasının keskin kokusunu taşıyan dağ kekiği, zeytin – zeytinyağı ve ev reçelleri satan köylülerle karşılaşacaksınız. Ayrıca keçi sütünden yapılmış sabunları ve merkezdeki pastanelerde satılan Efibadem kurabiyeleri de meşhur. Hem kendinize hem de sevdiklerinize hediye alabilirsiniz.

Gökçeada'da Nerede Kalınır?

Dört Bir Yanı Huzur Dolu: Gökçeada’nın Güzelliklerini Keşfedin

Genelinin küçük olduğu konusunda yanılgıya düştüğü Gökçeada'da esasen keşfedilmeyi bekleyen oldukça çok geniş bir alan mevcut. Yani demek istediğimiz aslında ada sandığınızdan çok daha büyük. Bu nedenle konaklayacağınız bölgeyi seçerken ilk yapmanız gereken şey kesinlikle görmek istediğiniz yerleri önceden planlamak. Özellikle kendi aracınızla gitmiyorsanız ada içinde oldukça kısıtlı olan ulaşım araçları nedeniyle ada merkezini tercih etmenizi önerebiliriz. Zaten adanın en hareketli olduğu yer her daim merkez oluyor. Merkezden çok da uzaklaşmadan yalnızca kafa dinlemek isteyenler için ise bizim tavsiyemiz hiç şüphesiz 4 km uzaklıkta yer alan Kaleköy'dür. Merkezden buraya otobüsler ile ulaşım sağlanabiliyor ve konaklama açısından bir hayli seçeneğe sahip. Adada konaklama birimleri genellikle apart daireler ya da yeniden elden geçirilerek pansiyon haline getirilmiş eski Rum evlerinden meydana geliyor.

Gökçeada kamp alanları, pansiyon ve otel seçenekleri ne isterseniz seçebileceğiniz kadar çok konaklama seçeneğinizin olduğunu söyleyebiliriz. Aşağıda sizin için listelediğimiz Gökçeada Otelleri'nden birkaç konaklama önerisini inceleyebilirsiniz;

Gökçeada’ya Nasıl Gidilir?

gökçeada ulaşım

Bu kadar güzelliğini anlattığımız Gökçeada’yı keşfetmek için heyecanlandığını tahmin edebiliyoruz. O zaman aklınıza gelen Gökçeada’ya nasıl gidilir sorusunu cevaplayalım. Gökçeada'ya ulaşım Çanakkale Limanı ile Eceabat-Kabatepe Limanı'nda deniz yolu ile sağlanıyor. Ulaşım için Çanakkale Limanı'ndan deniz otobüslerini, Kabatepe Limanı'ndan ise feribot ya da arabalı vapur seferlerini takip etmeniz gerekiyor. Özellikle yaz aylarında bir hayli yolcu ağırlayan arabalı vapurların güncel sefer saatlerini takip etmenizi öneririz. Kabatepe Limanı’ndan yolculuk yaklaşık 1,5 saat ve Çanakkale Limanı'ndan ise bu süre yaklaşık olarak 1 saat sürüyor.

İstanbul üzerinden gelecek yolcular Tekirdağ, Gelibolu ve Eceabat üzerinden Kabatepe Limanı'na ulaşabilirler. Tüm bunların yanı sıra adaya otobüsle ulaşmak isteyenler için İstanbul üzerinden direkt olarak ada merkezine ulaşım sağlayan otobüs firmalarının bulunduğunu hatırlatmakta fayda var.

Dediğimiz gibi Gökçeada’yı ne kadar anlatsak az! Bir kere gitmekle doyamayacağınız Gökçeada’yı deneyimleyerek keşfetmenizi tavsiye ederiz. Denizi, keşfedilecek yerleri, yemekleri ve tarihi ili dolu dolu geçecek Gökçeada tatili sizi bekliyor.

{search:gokceada-otelleri,Gökçeada Otelleri}

Yorumlar

Samet Türkyılmaz 
17.05.2021
Marmaros plajına gitmek için mutlaka arazi suv tipi araç kullanın yoksa taşlık yollarda arabanızı perte çıkarırsınız. Plaja vardığınızda pek bir şey beklemeyin, kumsal değil tamamen taşlık, etrafında kuş uçmaz kervan geçmez, öyle tesis falan yok. Aşırı rüzgarlı oluyor ve telefon çekmiyor, karşısı Yunan adası olduğu için yurt dışına bağlanıyor. Uçak moduna almayı unutursanız ay sonu gelen faturadan mobil şirketler sorumlu olmaz :) o kadar yol gitmişken Marmaros şelalesine uğramayı unutmayın. Kaleköy de Karadut Bistro Cafe de akşam üzeri canlı müzik ve eğlencenin tadını çıkarabilirsiniz. İşletmeci Soner bey tam bir beyefendi, uğramadan geçmeyin. Rum köylerinde sakızlı muhallebi yemeyi ve akşamı taverna etkinliklerine de katılmadan geçmeyin. Son olarak güneşin batışı ve doğuşunu net bir şekilde izleyebileceğiniz ve kadehlerinizi tokuşturabileceğiniz İmros Poseidon Restoran da manzara eşliğinde bir akşam yemeği yemeniz tavsiye ederim, tabii yer bulabilirseniz :) önceden rezervasyon şart.
Hüseyin ÖZDEMİR 
24.07.2019
16-17-18 Temmuz 2019 tarihinde Ailem ile Gökçeada’ya gittik. Harika bir yer. Üç gün çok az geldi. Kaldığımız Anemos Hotel harika. Dimitri Adaevi’nde akşam yemeği çok güzeldi. Sevgi Hanım ile sohbet bir başka idi. Tekrar Gökçeada’ya gitmek istiyorum. Tepeköy’de Kızıl Sakal’ın mutfağının gözlemeleri harikaydı.
murat derebahçe 
06.09.2018
Geçen sene gitmişdim tek kelime ile muhteşem bir doğası var. Ada diyip ufak bir yer sanmayın çevresini bayrağı büyük bir ada. Her tarafta keçi göreceksiniz şaşırmayın, imtiyazlı hayvanlar dokunulmazlıkları var. Denizi anlatmak için kelimeler kifayetsiz kalır, gidip yaşayıp göreceksiniz arkadaş. Birbirininden eşsiz koyları var kumsalları muhteşem, yüzerken ayağınıza bir şeyler dokunabilir korkmayın balık onlar. Hele denizin yanında çamur banyosu yapmak ayrı bir keyif hemen arkasından denize girip temizlemek süper. Yemek içmek uygun tatil yörelerindeki fiyatlar gibi değil. Gece hayatı yok ben en çok bunu sevdim gürültü patırtı yok evinde akşam mis gibi ohhhhh takılıyorsun sakin sakin. Aman diyim odanız kesinlikle klimalı olsun yoksa gece ne yapacağınızı şaşırırsınız uyumak için. Gerçekten hayatınızda bir kez olsun gidip görün derim.
Benzer Yazılar