"Yuvacık, Tarih ve Doğa Bir Arada!"
Osmanlılardan kalma Yuvacık Barajı, üst kısmında yer alan tarihi çeşmeler, su değirmenleri, oyma taşlar, ahşap ve kerpiçten yapılmış evler ile tarihi Kemer Köprü ile günümüze dek ulaşan arkeolojik kalıntılara ev sahipliği yapmaktadır. Ermeni mezar taşları, kilise kalıntıları, nikomedya kalıntıları ve benzeri pek çok kalıntıya Fatih Mahallesi, Başiskele Mahallesi ve Gazi Caddesi’nde rastlamak mümkündür. En nihayetinde 3200 yıllık bir tarihten söz ederken, bu zaman dilimine yayılmış yaşamların günümüze uzanan kalıntılarını görebilirsiniz. Ancak İzmit Yuvacık’ta bu arkeolojik atmosferden fazlası var! Hele bir de ilkbaharda yolunuz Yuvacık’a düşerse, mevsimin tüm çiçeklerinin açtığı, rengarenk manzaraları karşınıza seren bir bölgeyi keşfedeceksiniz. Yuvacık’ta başlayan bir rotayla Samanlı Dağı’nın eteklerine kadar süren düzlük boyunca farklı yükseltiler ve bu yükseltilerle gelişmiş farklı şekiller sizi bekliyor. Capcanlı ilkbahar renklerinin hâkim olduğu ormanları görmek, derin bir nefes almak, sevdiklerinizle huzur dolu bir hafta sonu geçirmek için planlarınızı şimdiden yapmalısınız.
Yeşili çok özlediyseniz, doğayla iç içe birkaç gün geçirmeyi de kafanıza koyduysanız şehir kalabalığını geride bırakarak Menekşe Yaylası’na doğru ilerlemeye başlayabilirsiniz. Doğa sporlarına elverişli yapısıyla trekking sporundan, bisiklete kadar pek çok farklı aktivitenin gerçekleştirilebileceği Menekşe Yaylası’nda spor kulüplerinin düzenlediği yürüyüşlere katılıp bölgeyi daha iyi tanıma şansı yakalayabilirsiniz. Menekşe Yaylası, kamp alanı konusunda da beklentileri karşılayabilecek bir yapıdadır. Rakımı 1000 ilâ 900 metre arasında değişen geniş bölgede çadır kampı yapmanız, doğayla baş başa kalabileceğiniz anları size bahşedecektir. Ancak asıl amacınız kamp yapmaksa, Menekşe Yaylası’ndan biraz daha ilerleyerek Papaz Çayırı’na geçmeniz daha doğru bir tercih olacaktır.
Etrafta göz alabildiğine uzanan çam ağaçları neyse ki aralarda çadır veya hamak kurabilecek alanları sunmaktan esirgemiyor kendilerini. Tek handikabı, rakımdan dolayı güneş battıktan sonra soğuk olabilen havası… Tabii, kontrollü bir kamp ateşiyle bu handikap da bertaraf edilebilir. Subatımı Yaylası, Menekşe Yaylası’na kıyasla ulaşımının biraz daha kolay olması ve Menekşe Yaylası’nda olduğu gibi açık bir araziden ziyade ormanlık bir alanın tam içinde kamp yapmak isteyenler için güzel bir seçenek sunmaktadır.
200 metreye yakın bir uzunluğa sahip olan Soğukpınar Veysel Candan Mağarası farklı damlataşı oluşumlarının görülebileceği, rekristalize kireçtaşlarından oluşan bir mağaradır. İlk 100 metresinde yer alan küçük göl ve 200 metrenin sonunda yer alan 8 metrelik şelale mağarada ilerlemeyi zorlaştırmakta ve tehlikeli bir hâle getirmektedir. 50 – 60 metrelik bir bölümü görülebilen Soğukpınar Veysel Candan Mağarası, Beşkayalar Tabiat Parkı’nda yer almaktadır.
Başiskele’de yer alan Aksığın ve Kazandere Mahalleleri’nin arasında yer alan Parsık Mağarası damlataş oluşumunun gözlenebileceği bir diğer mağaradır. Sarkıt, sütun, soğan ve dikit şeklindeki damlataşları, oldukça daralabilen mağaranın içindeki oluşumlarını sürdürmektedir.
Alternatif olarak seyahat ettiğiniz bölgenin yerel mutfağını keşfetmeye meraklıysanız, Yuvacık’taki yeme-içme mekânlarının yolunu tutabilirsiniz. Bölgedeki konaklama tesislerinin bir kısmı, dışarıdan gelenlere kahvaltı servisi yapıyor. Baraj manzaralı Kahvaltı yerleri önerimiz için bu yazımızı okumanızı tavsiye ediyoruz.
Kirazdere kıyısında sıralanmış lokantalar ise spesiyalleri olan alabalık sayesinde konuklarından epey övgü alıyor. Bu mekânlara ek olarak bölgede kendin pişir-kendin ye tarzı bir tesis de bulunuyor. Eğer bir pazar günü Yuvacık’a gitmeyi planlıyorsanız, karnınızı doyurduktan sonra alışveriş fırsatlarını değerlendirebilirsiniz. Köylüler, pazarda kendi yetiştirdikleri ürünlerin satışını gerçekleştiriyor.