1) Cuma akşamı iş çıkışı aracınıza atlayın. Eğer kendinize ait bir aracınız yoksa güvendiğiniz bir firmadan kiralayın. İstanbul'dan yaklaşık 4-5 saat, Ankara'dan 3 saat sürecek bir yolculuk sizi bekliyor. Yolculuğunuzun yaklaşık 1,5 saati patika orman yolunda geçecek. İstanbul ve Ankara'dan gelecekseniz otoyoldan Yeniçağa sapağından girin ve Mengen üzerinden Yedigöller'e ulaşın. Böylece yeşilin her tonunu görebileceğiniz keyifli bir yolculuk geçirebilirsiniz. İstanbul'dan gelecekler alternatif olarak ücretli otoyolu kullanarak Bolu Merkez üzerinden de Yedigöller'e ulaşabilirler. Ancak bu yolun çok da düzgün olmadığını hatırlatmakta fayda var. Bu nedenle zorunlu olmadıkça bu yolu kullanmamaya çalışın.
2) Yedigöller konaklama açısından pek çok alternatife sahip olduğu için bu konuda fazla zorlanmayacağınızı tahmin ediyoruz. Ancak yer bulabilmeniz için önceden rezervasyon yaptırmanızda fayda var. Bungalov tipi dağ evleri, gruplara özel kiralanabilen göl evleri, pansiyonlar ve tatil köyleri gibi pek çok konaklama alternatifi mevcut. Ancak bizim önerimiz ya Bungalov Evler'de konaklamanız ya da Yedigöller Milli Parkı içerisinde bulunan Yedigöller Kamp Alanları'ndan birinde çadır kurmanız olacaktır. Yedigöller'de tesis fiyatları hafta içi ve hafta sonu değişkenlik gösteriyor. Ancak genelde 100 – 450 TL arasında değişiyor fiyatlar. Çadır kurmak elbette ki daha ekonomik; 40 – 50 TL arası çadır kiralayabiliyorsunuz. Hatta şansınız yaver giderse, tesislerin kendi bünyelerinde işlettikleri çadır alanlarından birinde bu fiyata yarım pansiyon konseptinde konaklayabilirsiniz.
4) Güne güzel bir kahvaltıyla başlayın. İster kaldığınız tesiste, ister göl kenarında, isterseniz yanınızda getirmiş olduğunuz yiyeceklerle kahvaltı yaptıktan sonra gezinize Büyükgöl'den başlayın. Sonrasında fotoğraf çeke çeke ve yürüye yürüye Seringöl'e ulaşın. Bu bölgede karşınıza küçük bir şelale çıkacak. Eğer bileklerinizin ıslanmasına göz yumabilirseniz, burada harika fotoğraflar çekebilirsiniz. 5) Yürüyüşe devam edin, küçük bir köprüyle karşılaşacaksınız. Bu köprünün üzerine çıktığınızda muhteşem bir manzara karşılayacak sizleri. Burada da küçük bir fotoğraf molası verdikten sonra geri dönüş yoluna geçebilirsiniz.
6) Bu rota tahminen tüm gününüzü alacağı için öğle yemeğini kamp alanı içerisinde bulunan marketten temin edebileceğiniz yiyeceklerle geçiştirin.
7) Kaldığınız yere ulaştığınızda muhtemelen kendinizi çok bitkin hissedeceksiniz. Yine kamp alanında Yedigöller'in meşhur alabalığını yiyebileceğiniz bir kır gazinosu bulunuyor. Akşam yemeği için güzel bir tercih olacaktır. Sonrasında derin bir uyku çekin kendinize.
8) Sabah erken kalkın ve vakit kaybetmeden kahvaltı yapın. Ardından Yedigöller'in üst bölümünü keşfe çıkın. Ormanın içinde ilerledikçe şelalenin sesi kulağınıza çalınacaktır. Küçük köprüleri geçerek şelaleye ulaşın. Sonrasında Gülen Kayalar'ı görün. Yürüyüşe devam edin ve Nazlıgöl, Sazlıgöl ve İncegöl'ün etrafını gezin, bol bol fotoğraf çekin. Ormanın içerisinde pek çok değişik mantar türüne rastlayacaksınız. Ancak uyarıyoruz; bu mantarların bazıları zararsız olsa bile, bazıları zehirli olabiliyor. Bu nedenle yanınızda bir rehber yoksa mantar toplamanızı önermiyoruz.
10) Öğle yemeğinde kamp alanlarında yapılan enfes bir sucuk-ekmek yiyebilirsiniz. Eşyalarınızı aracınıza yerleştirdikten sonra geri dönüş yolculuğuna başlayabilirsiniz.
11) Yaklaşık 5 km yol kat ettikten sonra Kapankaya Seyir Terası levhasının gösterdiği yöne doğru sapın. Burası Yedigöller'in en can alıcı noktalarından biri. Oldukça fazla basamak var ancak bu gözünüzü korkutmasın. İnanın, göreceğiniz manzara tüm yorgunluğunuza değecektir. 12) Kapankaya Seyir Terası'na çıkan patikayı takip ederek Karaçam Anıt Ağacı'nı da görebilirsiniz. Sonrasında buralara kadar uzanmışken Geyik Üretim Alanı'nı ve Köyyeri Tepesi'nde yer alan tarihi dinlenme yerini de mutlaka görün. Hafta sonu tatilinizi burada sonlandırabilirsiniz.
13) Yedigöller, romantik bir hafta sonu tatilinden çok, 2 ya da 4 kişilik arkadaş grubuyla gelinebilecek bir yer. Bu nedenle arkadaşlarınızı bu gezi için şimdiden ikna etmeye başlayın deriz.
14) Önemli hatırlatmalar; fotoğraf makineniz, yedek pilleriniz, kalın bir polar, yağmurluk ve uzun yürüyüşlerde rahat edebileceğiniz bir çift spor ayakkabı mutlaka yanınızda bulunsun. Şimdiden huzur dolu bir Yedigöller tatili geçirmenizi dileriz.
Termessos Antik Kenti'ni hiç duydunuz mu? Günümüzde ‘Güllük' ismiyle anılan Solymos Dağı'nın dorukları arasında bulunan...
Her gününüze anlam katan anneleriniz için bu sene farklı bir hediyeye imza atabilirsiniz. Bu sene...
Adı ‘Vefa Kilisesi' olarak da geçen ve Unkapanı'nda Manifaturacılar Çarşısı'nın (İMÇ) hemen arkasında konumlanan Ayın...
Doğa tarihi müzeleri, geçmiş ile günümüz arasında bağ kurulmasını sağlayan önemli kültürel duraklar olarak öne...
Antalya ve Fethiye'nin neredeyse tam ortasında bulunan, denize nazır bir köy düşünün… Geçmişi Likya Uygarlığı'na...
Doğayla iç içe bir tatil hayali kuranların en çok tercih ettiği konaklama konseptlerinin başında bungalov...
İzmir Çeşme'ye bağlı Alaçatı kasabası hem İzmir şehrine oldukça yakın hem de bir o kadar...
İzmir'e bağlı Urla ilçesi, Ege kıyılarının güzelliğini gözler önüne seren ve önemli antik değerlere sahip...
Ege'nin Akdeniz'in popüler beldelerini aşıp biraz daha ötelere, doğuya doğru gidelim. Güneşin sıcağını bıraktığı, mavinin...
İstanbul, bünyesinde birbirinden güzel onlarca müzeyi barındırıyor. Bu konuda araştırma yaparak kendi ilgi alanlarınıza uygun...
Kültürel değerleri ve tarihi geçmişiyle göz kamaştıran bir şehir Bursa. Kış turizmi kapsamında en çok...
Havaların iyice ısınmaya başladığı şu günlerde herkes şehir hayatının gürültüsünü geride bırakacağı konaklama seçeneklerine yöneliyor....
Olcay varan - 15 Ekim 2014, Çarsamba 17:14
Süper, çok teşekkürler. Lütfen böyle yazılara ve tanıtımlara devam edin de biz de kendimizi unutacağımız bir yerler bulalım.
Ali Sinan Varlık - 16 Ekim 2014, Perşembe 22:44
Ben geçen sene Düzce - Yığılca - Yedigöller güzergahını kullandım, çok güzeldi ve yol son 2-3 km hariç asfalttı. Bolu kapalıydı. Ay sonu tekrar gideceğim arkadaş grubumla. Bolu'ya yolu sordum, açılmış. Sadece son km'ler stabilizeymiş. Bu sefer oradan gidip Yığılca'dan çıkacağım. Bilginize... Herkese tavsiye ederim, müthiş güzel bir yer! Yalnız çevreyi kirletmeyelim lütfen.
NAZMİ ATMACA - 2 Aralık 2014, Salı 16:06
Bolu, Abant Yedigöller, Aladağlar olmak üzere oraya tur düzenledik. Hava yağışlı olmasına rağmen o yağmur ve sisin içinde çok güzel bir tur yaptık. Kartpostallarda görülen karlar içindeki evi fotoğraf karelerimize defalarca aldık. Gölün kenarında boydan boya gezdik, yorgunluğumuzu atmak için göl kenarında bulunan kafelerde sıcak çayımızı yudumladık, yağmurun yağışını izledik. Çok zevkliydi. Rotamız belli olduğu için yağmur da yağsa Yedigöller'e çıkacaktık. Yol biraz bozuktu, sisten önümüzü zor görüyorduk. Uzun bir yolculuk oldu ama güzeldi, ayrı bir tat, ayrı bir lezzet. Yedigöller'e vardığımızda hava biraz açtı. Bir saat kadar rahat bir şekilde gezebildik. Daha sonra da Mengen üzerinden Bolu'ya, oradan otelimize geçerek istirahate çekildik. Akşam otelimizde canlı müzik vardı, yemeğimizi canlı müzik eşliğinde diğer gruplarla beraber yedik. İsteyen istirahate çekildi, isteyen programı izledi. İkinci gün sabah kahvaltının ardından turumuz devam etti. Abant yolunu takip ederek Abant'a ulaştık. Doya doya Abant'ı gezdik, fotoğraflar çektik, eğlendik, alışveriş yaptık. Daha sonra aracımıza binerek Mudurnu, Bolu Göynük, Sünnet Gölü olmak üzere bu güzergahı da gezip, akşam üzeri Sapanca'ya ulaştık. Oldu olacak Kartepe'ye de uğrayalım dedik, orayı da gezdik. Artık hızlı bir şekilde dönüş yoluna girerek ilk molamızı Bursa'da verdik. Güzel bir akşam yemeği olarak İskender kebap yedik, çaylarımızı içtik, yola devam ederek keyifli bir gece yolculuğunun ardından İzmir'e ulaştık. Rüya gibi Bolu, Abant, Yedigöller, Bolu Gölcük, Mudurnu, Göynük, Geyce, Sapanca, Kartepe turunu tamamladık. Her zaman söylüyoruz, Karadeniz anlatılmaz yaşanır, bizden söylemesi.
Ali Sinan Varlık - 7 Aralık 2014, Pazar 00:39
Biraz gecikmeli de olsa seyahatimle ilgili bir şeyler yazayım dedim. 28 Ekim'de 2 araçla İstanbul'dan Geyve üzerinden Taraklı, Bolu Göynük ve Mudurnu'ya gittik. Bolu Göynük'te çarşı içinde yeni kurulmuş olan Osmanlı lokantasında yemek yedik. Gayet lezzetli ve fiyatlar da uygundu. İnşallah kalite düşüp, fiyatlar turistik artışa geçmez... En son Abant'a gittik ve geceyi Bolu Öğretmenevi'nde geçirdik. Oradan da memnun kaldık. Gece gelen bir arkadaşımızla birlikte 3 araba Bolu üzerinden Yedigöller'e gittik. Başta asfalt olan yol sonra stablize oluyor ama fena değil. Sonra yaklaşırken kare döşeme taş oluyor. Biraz trafik vardı, ama oraya varınca ne görelim? Korkunç bir trafik! Herkes her yere park etmiş, İstanbul'un içi gibi... Hele tur midibüsleri ve otobüsler... Bir yere zar zor park edebildik ve çok büyük şans eseri boş bir masa bulduk! Tuvaletler kuyruk, hele bayanların ki... Sadece bir şeyler yiyip etrafı şöyle bir kolaçan ettik o kadar. Geçen sene hafta içi gittiğimizden 2-3 araba vardı, bu sefer 29 Ekim diye etraf 34 ve 06 plakalı araçlardan geçilmiyor. Bu nedenle kesin tavsiyem, eğer imkanınız varsa tatil günü sakın gitmeyin! Oradan hemen ayrılıp Yığılca yönüne girdik. Geçen sene bozuk olan çıkışta parke yapılmıştı ve yoldaki çukurlar da kapanmıştı. Bu nedenle gidilmesi gereken yol Yığılca üzerinden derim İstanbul yönünden gidecekler için. Biz dönüşte yolu değiştirip Yığılca'dan Alaplı'ya yine çok güzel manzaralı ve asfalt bir yoldan geldik. Sonra şahane bir duble yolla Akçakoca'ya... Hava kararmıştı. Oradan önce dar bir asfalt, sonra inşa halindeki bir duble yolla Karasu'ya geldik. Etrafı göremediğimiz için Kandıra-Şile güzergahını yapmadık ve yine güzel bir duble yolla Adapazarı'na geldik. Oradan da İstanbul'a. Tavsiyem bu güzergahla 2 günlüğüne bu yolu yapmanız. Tabii mümkünse hafta içi! Tenhayken gezmek müthiş güzel oluyor... Eşim karda gidelim diyor ama arabam uygun değil, cesaret edemiyorum... Ama ilkbaharda da her yer yeşerdiğinde mutlaka gitmek istiyorum.
caner music - 3 Aralık 2015, Perşembe 20:42
Bu gruplara özel kiralanabilen göl evleriyle ilgili bilgi verebilecek olan var mı?
Gökhan - 18 Ekim 2016, Salı 12:32
Mengen üzerinden gidin bence, yol üzerinde çok güzel tesisler var.
Emre AFACAN - 29 Mayıs 2017, Pazartesi 19:05
Merhaba. Yedigöller yolu üzerinde bulunan Tuzak Yaylası'nda yöresel lezzetler ile müthiş bir ziyafet çekebilirsiniz. Gözlemeler, bazlamalar, kuzinede pişmiş patatesler, keçi-inek-manda yoğurdu, peyniri, vs. el yapımı reçeller, sınırsız çay ve daha nicesi... 5 yıldızlı otelin lokantasında yemek yesem bu kadar zevk almam. Buğra'm Gözleme ve Çay Evi var. Orada konakladık. Tek kelime ile müthişti. Kesinlikle tavsiyemdir.
Fikri Özdemir - 3 Eylül 2018, Pazartesi 12:24
İstanbul'da yaşıyorsanız, Yedigöller ve çevresindeki doğal güzellikleri keşfetmek etmek isteyip kendinize ait bir aracınız yok ise ve yalnız başınıza yollara çıkmaya da çekiniyorsanız. Ya bir rehber eşliğinde, kısa süreye birçok yeri sığdırmak ve zamanı verimli kullanmak adına bölgeye yapılan turları tercih edebilirsiniz. Google aramalarında Yedigöller turu veya Yedigöller turları şeklinde aramayla karşınıza birçok seçenek çıkacaktır.
Alp Sen - 29 Ağustos 2019, Perşembe 14:35
Yedigöller için 14 maddelik güzergah tarifiniz ve tavsiyeler güzel ama bu 14 maddedeki yerlere sadece yürümek mi gerekiyor? Aynı zamanda araçla da aynı tur yapılabiliyor mu? Yürüyüş olarak en uygun ay hangisidir? Gezenler varsa rica edelim bunu.
Tarık İşçi - 16 Haziran 2020, Salı 12:44
Paylaşım için teşekkür ederiz. Faydalandık. Gitmeyi düşünüyoruz. Gittikten sonra da izlenimlerimizi paylaşırız.
Asım Türüt - 27 Haziran 2020, Cumartesi 11:12
Güzel yer. Geçen sene gittik. Biraz soğuktu yaz aylarında bile. Gitmeden önce güzelce karnınızı doyurun. Yemek yiyecek yer az ve olan yerler anlamsız pahalıydı.
Cimilli Asım - 27 Haziran 2020, Cumartesi 14:37
Rize'den buraya tur ile gelmiştik. Ben pek beğenmedim. Rize'ye gelecek olan varsa düşünmeden gelsin.
Uğur Haviroke - 28 Haziran 2020, Pazar 02:51
Abant ve Yedigöller candır. Bir kere gittim resmen aşık olduk doğasına diyebilirim.