Turist Klişelerine Son: Bir Şehri Yerlisi Gibi Keşfetmenin 10 Sırrı

Turist Klişelerine Son: Bir Şehri Yerlisi Gibi Keşfetmenin 10 Sırrı

Paylaş
Zeynep Yeğiner  
Eklenme: 04 Mart 2020
 • Son Güncellenme: 17 Mart 2023
Turist Klişelerine Son: Bir Şehri Yerlisi Gibi Keşfetmenin 10 Sırrı
İster Türkiye içinde bir yerlere gittiğimizde ister yurt dışına çıktığımızda seyahat etmek başlı başına konfor alanımızdan çıkmamızı gerektiriyor. Ancak gittiğimiz yeri daha önce hiç görmediysek pek çok gezgin gibi "Ölmeden Önce Gidilmesi/Görülmesi/Yapılması Gereken 10 Şey" yazılarına göz atmadan yola çıkmıyoruz. Bir sonraki seyahatiniz için size alışılmışın dışında bir tavsiyemiz var. Tüm turist klişelerini bir kenara bırakarak, o şehre ait biriymiş gibi gezerek de unutulmaz bir deneyim yaşamak mümkün. Nasıl mı? Gelin birlikte bakalım: 1 – Tüm Zamanınızı Turistik Yerlerde Geçirmeyin bilinmeyen yerlerin keşfi

{ad:0} Tabi ki Paris'teyseniz Eyfel Kulesi'ni, Atina'daysanız Akropolis'i, İstanbul'daysanız Kapalı Çarşı'yı göreceksiniz. Ancak gününüzün tamamını ünlü olduğu kadar kalabalık yerlerde geçirmektense şehirlerin gizli kalmış güzelliklerine vakit ayırabilirsiniz. Turistik yerlerde maalesef her şeyin fiyatı olduğundan daha yüksek, kalitesi ise daha düşük oluyor. Daha unutulmaz bir seyahat geçirmek için insanların günlük hayatlarını geçirdikleri mekanlara gitmenizi öneririz. 2 – Yerli Biriyle Beraber Gezin yol soran turistler

Gittiğiniz şehirde orada yaşayan ve orayı gerçekten tanıyan birileriyle arkadaş olabilirsiniz. Eğer daha önceden tanıdığınız bir arkadaşınız varsa zaten çok şanslısınız. O şehrin ruhunu hissedeceğiniz sokakları keşfedebilir, gezi rehberlerinde yer almayan en iyi yerleri o şehrin yerlisi gözünden görebilirsiniz. Kazanımınız bununla da kalmıyor. O şehirde yaşayan biriyle gezmeniz oraya ait kültürü, adetleri ve yaşam şeklini de öğrenmenizi sağlayacak. 3 – Toplu Taşıma Kullanın vapur yolculuğu

Bir şehri gezerken oranın yerlisi gibi yaşamanın nasıl olduğunu anlamak isterseniz toplu taşımayı kullanma maddesini de listenize ekleyin. Taksi veya özel araç konforu sağlamayabilir ancak bir şehrin insanlarının arasına karışmanın en iyi yolunun toplu taşıma kullanmak olduğunu hepimiz biliyoruz. Bir yerden başka bir yere toplu taşımayla ulaşmaya çalışırken o şehri de öğrenmiş oluyorsunuz. Belli mi olur belki de bindiğiniz vapurun tarihi bir önemi vardır ya da yolculuk esnasında yeni yerler bile keşfedebilirsiniz. 4 – Büyük Oteller Yerine Pansiyonları Tercih Edin pansiyonda konaklama

Turistik bölgelerde yer alan oteller size sadece o şehrin belli bir yüzünü görme imkânı verir. Ancak yerli halk tarafından işletilen pansiyonlar, apart daireler ve küçük otellerde konaklamanız size hem tesis sahipleriyle hem de orada kalan diğer misafirlerle kaynaşma imkânı verir. Çok daha uygun fiyatlara konaklayabileceğiniz bu yerlerde dilerseniz kendi yemeğinizi kendiniz yapabileceğiniz için o şehirdeki çarşı, pazar ve bakkal kültürünü de yakından görme şansı yakalarsınız. 5 – Oraya Özgü Yemekler Deneyin amsterdam harring

Gittiğiniz şehre özgü, az bilinen lezzetleri denemek oranın kültürünü öğrenmek için harika bir yol. Mesela Gaziantep'e gittiğinizde tıpkı orada yaşayanların birçoğu gibi sabahın çok erken saatlerinde önce beyran içip ardından katmer yiyerek güne başlayın. Ya da yolunuz Amsterdam'a düşerse mutlaka "haring" denilen tuzda terbiye edilen ve bol soğan ve turşuyla tüketilen ringa balığını tatmadan dönmeyin. Denediğiniz yiyeceğin tadı size çok uzak olsa da en azından anlatacak bir hikayeniz olur. 6 – Şehirdeki Pazarlara Gidin, Festivallere Katılın köy pazarı

Günlük hayatın olduğu gibi aktığı yerlerden biri de mahalle pazarları. Orada yaşayan insanlarla iç içe olabileceğiniz, yöreye ait ve pek de bilinmeyen birçok sebze ve meyve görebileceğiniz pazarlara mutlaka uğrayın deriz. Eğer denk gelirseniz yöresel festivallere de uğrayın. Buralarda oranın kültürüne ait pek çok şey öğrenebilirsiniz. 7 – Turistlerin Çok Tercih Etmediği Dönemlerde Gidin baharda alaçatı

Bir şehri en güzel haliyle görmek, sokaklarında rahatça gezmek, dilediğiniz yerlerde rezervasyon yaptırmak zorunda olmadan yemek yemek istiyorsanız daha az tercih edilen dönemlerde gidebilirsiniz. Mesela Alaçatı'nın begonvillerle süslü sokaklarında ya da Bozcaada'nın tarihi köşelerinde kalabalık derdi yaşamadan gezmek isterseniz sıcak yaz aylarından ziyade nisan - mayıs veya eylül – ekim aylarında gitmeyi deneyebilirsiniz. 8 – Yorumları Okuyun blog yorumları

Tabi ki bir yere gitmeden önce herkes seyahat bloglarını okuyup fikir ediniyor. Burada size güzel bir ipucu verelim. Bazı sosyal medya platformlarındaki gruplarda, yorumlarda ve bloglarda kullanıcılar öyle güzel öneriler paylaşıyor ki gerçekten o bilgileri sadece orada yaşayanlar biliyor. Tabi ki okuduğunuz önerileri araştırmakta fayda var, ancak biz bu zamana kadar çok güzel deneyimler elde ettik. 😊 9 – Planınıza Sadık Kalmak Zorunda Hissetmeyin spontane takılmak

Seyahatlerin en unutulmaz anıları genelde spontane gelişen olaylar sonucu oluyor. Sayısı gittikçe uzayan ve bitmek bilmeyen yapılacaklar listenizi şöyle bir kenara bırakın. Bir yere giderken uzun yoldan gidin, köşedeki kitapçıda biraz daha kalmak istiyorsanız kalın ya da kahvaltıyı kaldığınız otelde değil de o güzel mahalledeki kafede yapın. Seyahatinizi aceleye getirmeden keyfine vararak yaşayın. 10 – Turist Olmanın Ruhunu Yine de Kaybetmeyin kapadokyada fotoğraf çekimi

Bütün bu önerilerimiz gittiğiniz yerlerde görülmesi gereken yerleri görmeyin anlamına gelmiyor tabi ki. O şehrin ikonik yapılarını görmek, müzelerini gezmek, fotoğraf çekmek seyahati seyahat yapan şeyler. Hele ki ilk defa gittiğiniz bir yerse mutlaka bu deneyimleri de edinin. Ancak size en önemli önerimiz bunları yaparken o şehrin ruhunu da iliklerinize kadar hissedin. Bize göre gezgin ruhu taşımanın en güzel yanı da bu.

Yorumlar

Doğan KONURALP 
07.03.2020
Tavsiyeleriniz gerçekten de çok yerinde. Gidilen, gezilen bir yerin hayatınızda bir yeri, anısı olsun istiyorsanız, gezinizden zevk almak istiyorsanız, yaşayıp da deneyimlemek için bu tavsiyelere uymalısınız.