Kent, en ihtişamlı dönemlerini M.Ö. 1200 ila M.S. 546 yılları arasında yaşamış. Özellikle M.Ö. 7. ve 6. yüzyıllarda hüküm süren üç kudretli kral; Gyges, Alyattes ve Kroisos sayesinde Batı Anadolu'daki en güçlü yerleşim halini almış. Hatta tarihçiler, kentin bu dönemde Mezopotamya dışındaki en büyük savunma duvarlarıyla çevrelendiği konusunda fikir birliğine varıyor.
Sardes ve Sardis adlarıyla da anılan antik kentin gelişmesindeki bir diğer ana etken olaraksa Kral Yolu öne çıkıyor. Çünkü Sart, Efes ile birlikte bu yolun Anadolu'daki iki başlangıç noktasından biriymiş. Haliyle antik yol sayesinde gerek ticari gerekse de kültürel anlamda yoğun trafiğe sahip olmuş.
Sart, Lidya Krallığı'nın ardından Perslerin hâkimiyetine geçmiş. Sonrasındaki dönemlerde ise antik kent sırasıyla Bergama Krallığı, Roma ve Bizans yönetimi altına girmiş.
Karun'un Lidya tahtına çıkmasının ardından ilk paranın basılması emrini vermesine şahitlik eden Sart, şehircilik anlamında da zamanın öncüsü olmayı başarmış. Örneğin ısınma ihtiyacını termal suyla giderme fikri, ilk defa Romalılar tarafından bu şehirde başarıyla uygulanmış. Antik yerleşimin ana caddesi boyunca sıralanan dükkânlarda, bu uygulamanın izlerini rahatlıkla görebilirsiniz.
Sart'ın şehirleşme açısından zamanın çok ötesinde olduğunun bir diğer kanıtı olarak kale gibi yükselen akropol kısmı gösteriliyor. Bu alanı gezerken, antik dönemlerde Karun'a dokunduğu her şeyi altına çevirme gücü verdiğine inanılan Sart Çayı'nın büyüleyici güzelliğine de ilk elden şahit olabilirsiniz.
Daha sonrasında ise rotanızı, spor müsabakalarına ve kutlamalara sahne olan Gymnasium kompleksine çevirebilirsiniz. Gymnasium'un hemen karşısında "Bronzlu Ev" lakabıyla anılan görkemli bir yapının kalıntıları bulunuyor. Tabii İyon tarzı mimarisi ile büyüleyen Artemis Tapınağı ve M.S. 3. yüzyıldan kalma sinagog ile hemen arkasındaki kiliseyi de listenize eklemeyi sakın unutmayın.
75 kilometrekarelik alanı kapladığı tahmin edilen antik kentin merkezinde bulunan kalıntıları ziyaret ettikten sonra rotanızı, 5 kilometre uzaklıktaki Bin Tepeler'e çevirmenizi öneririm. Yerleşimin güneyindeki Marmara Gölü'ne kadar uzanan alanda, 85 civarı tümülüs; yani toprak yığınlarından oluşturulmuş mezarlar bulunuyor.
Bin Tepeler'deki bu değerli alan, "Lidya Kraliyet Mezarlığı" olarak adlandırılıyor. Ancak içlerinde soylulara ait yapıların da olduğu biliniyor. Yaygın inanışa göre bir mezar ne kadar büyükse, ait olduğu kişiye o kadar saygı duyuluyormuş. Kaldı ki Kral Alyattes'e ait olduğu söylenen tümülüs, büyüklüğü ile bu görüşü kanıtlıyor.
Antik kentte gerçekleştirilen kazılar sonucunda gün yüzüne çıkartılmış eserlerin bir kısmı, Manisa Arkeoloji ve Etnografya Müzesi'nde sergileniyor.
Kadim kent, İzmir-Uşak kara yoluna gayet yakın konumda yer alıyor. Eskiden bu yol, antik kentin içinden geçtiği için hem birçok kalıntıyı hem de tümülüsleri yakında görmek mümkündü. Ancak yolun farklı güzergâha alınması sonrasında, antik yerleşime ulaşım için Manisa yönünden Salihli'ye 9 kilometre kala karşınıza çıkacak yol ayrımından içeri girmeniz gerekiyor.
Konumu göz önünü alındığında, Sart Antik Kenti'ne ulaşım konusunda en ideal seçenek olarak araç kiralamak öne çıkıyor. Ama bütçenizi böyle bir harcamayla daraltmak istemezseniz, Salihli yönüne sefer yapan toplu taşıma araçlarında yerinizi alabilirsiniz.
Alternatif olarak trenle önce Salihli'ye gidip, sonrasında minibüs veya taksi aracılığıyla antik kente gitmeyi de tercih edebilirsiniz.
6 Şubat 2023… Sadece depremi yaşayanların değil, tüm Türkiye'nin bir yürek olup aynı hüznü paylaştığı...
TURSAB, Turistik Doğu Ekspresi seferlerinin 8 Şubat 2023 - 1 Mart 2023 tarihleri arasında iptal...
...
2023 yılında yeni rotalar keşfetmek, gitmediği şehirlere gitmek ve görmediği mekânları görmek isteyenler için oldukça...
Dünya deprem haritasına bakıldığında her yıl gerçek ve artçı olmak üzere binlerce deprem meydana geliyor....
Zübeyir ÇAKIR - 10 Mayıs 2021, Pazartesi 12:53
Evet Burak Beyin anlatım ve tavsiyelerine ek olarak Boz dağın esintileri ile baharın eşsiz renk çeşitleri ve kokuları eşliğinde antik ketin mistik havası antik kenti keşf etmek,uğruna bütün insanlığı rehin aldığı paranın ilk basıldığı medeniyet'tin izlerinde dönüp tarihe bakmak gerçekten yazıya dökmek yetersiz kalıyor.İmkanı ve zamanı olan her kese Nisan Mayıs aylarında tevsiye derim sardes'i gezmeye.