{facility:0} En basitinden kızarmış böcek yediğinizi düşünelim. Bunun karakterinize ne gibi bir faydası olacağını muhtemelen düşünemiyorsunuz. Halbuki bu en başta farklı kültürleri benimsemenizi sağlayacak ve otomatik olarak empati duygunuzu güçlendirecek. Bunu biz değil, araştırmacılar da söylüyor. Ayrıca bu durum, yaratıcılığınızı da büyük ölçüde arattıracak bir unsur.
Büyük okyanuslar, heybetli dağlar, geniş kanyonlar, yüksek şelaleler ve derin ormanlar gördükçe aslında bu evrende ne kadar da az yer kapladığınızı kavramış oluyorsunuz. Ve büyük egolara sahip kişilerin aslında ne kadar da küçük varlıklar olduğunu fark ediyorsunuz. Evrendeki yerinizi bilmek, yaşama olan minnetinizi de büyük ölçüde arttıracaktır.
Yüksek bir tepeden paraşütle atlamak ya da derin denizlere dalmak… Bu tür aktiviteler korkularınızı geride bırakmanız için içten içe sizi zorlayacaktır. Seyahatiniz sırasında deneyimleyeceğiniz her türlü ekstrem aktivite, korkularınızla yüzleşmenizi ve o korkularınızı yenmenizi sağlayacaktır.
Bilimsel olarak da kanıtlanmış bir gerçek bu. Doğada vakit geçirdikçe tüm duygularınız daha keskin bir hale gelecektir. Hani bazen günlük rutin yaşantımızda birden kaçıp gitme isteği geliyor ya içimize, işte bunlar hep iş ve sosyal hayatlarımızda bastırdığımız duygularımızdan kaynaklanıyor. Doğada daha fazla zaman geçirerek, bu tarz durumların yaşanmasına engel olabilirsiniz.
Nasıl mutlu hissetmek? Şöyle; sonuçta bir tatil planı yapıyorsunuz. Zaman yaklaştıkça merakınız ve hevesiniz artıyor. Gittikçe sabırsızlanıyorsunuz. Bunlar küçük gibi görünen büyük mutluluklarımıza dönüşüyor. Mutlu hissettikçe yeni şeyler keşfetmek için enerjimiz de artıyor beraberinde.
Yeni bir yere seyahat ettiğinizde ister istemez yeni insanlarla da tanışıyorsunuz. Kimine adres soruyor, kiminin evine misafir oluyor, kimiyle oturduğunuz bir kafede sohbet ediyorsunuz. Sonuç olarak birilerinin hayatlarına dokunuyor ve o birileri de sizin hayatınıza dokunmuş oluyor. Yardımlaştıkça insanlığa olan inancınızı da geri kazanıyorsunuz.
Yeni yerler keşfetmek ve yeni insanlarla tanışmak özgüveninizi büyük ölçüde arttıran şeyler. Özellikle yalnız seyahat edenler bu konuda kendilerinden çok daha emin oluyorlar. Kendinden emin olan insanın bu hayatta yapamayacağı çok az şey var. Sosyal ve profesyonel yaşantıda bunun etkilerini olumlu olarak fazlasıyla hissedersiniz. Hata yapmaktan korkmayan, yaptığı hatayı hızlıca telafi eden, dışa dönük ve girişken biri olarak toplumdaki yerinizi kendiniz konumlandırmış olursunuz.
Seyahat etmek, acıları büyük ölçüde iyileştiren bir eylem. Kişisel olarak büyük bir kayıp yaşadığınızda, yolculuk terapisine çıkarak kendi kendinizi iyileştirebiliyorsunuz. Doğanın o güzel manzaralarını gördükçe, dünyada var olan her şeyin, yaşamın ve ölümün, bir rutinin parçası olduğunu idrak ediyorsunuz.
Yapılan araştırmalara göre, sıklıkla seyahat eden kişilerin iş hayatlarında diğer insanlara göre daha başarılı oldukları saptanmış. Tatil ya da seyahat, motivasyonu arttıran unsurlar. Dolayısıyla döndüğünüzde her şeye çok daha iyi konsantre oluyorsunuz.
Yeni bir ülkede yolunuzu bulmaya çalışırken ya da yeni bir kültürü benimsemeye çalışırken gittikçe problemleri hızlıca çözebildiğinizi fark ediyorsunuz. Bir takım zorluklara göğüs gerdikçe, her şeye çözüm odaklı yaklaşmanız gerektiğini anlamış oluyorsunuz. Bu yetkinliği kazanmak elbette ki kolay olmuyor, ancak yaşadıkça ve çözdükçe kendinizdeki değişime siz de inanamıyorsunuz.