Japon halkı da ormanın bu iyileştirici gücünü daha yakından inceleyip, ormanda vakit geçirmeyi kültürlerinin bir parçası yapmış durumda. Ormanda olmanın verdiği dinginliği Shinrin-Yoku terimiyle anlatan Japonlar, doğada vakit geçirmenin getirdiği faydaları da çok yakından gözlemleyerek, bu sonuçları tüm dünyayla paylaşıyor. Peki Shinrin-Yoku nedir? Shinrin-Yoku felsefesi bize ne anlatıyor? Gelin bu yaklaşımı birlikte inceleyelim.
Shinrin-Yoku'ya dalmadan önce bu felsefeyi tatilinize de yansıtmanızı sağlayacak Kabak Koyu'ndaki bu otellere bakmanızı öneriyoruz:
Bu felsefeye göre eğer doğada daha çok vakit geçirip, sakin ve doğal bir ortamda bulunursak, doğanın canlandırıcı ve iyileştirici gücü sayesinde daha huzurlu oluyoruz. Bu konuda yapılan pek çok araştırma, bir ormanın gölgesi altında zaman geçirmenin sağlık açısından yararları hakkında net bilgiler veriyor. Modernleşmenin beraberinde getirdiği hava ve gürültü kirliliği, trafik problemleri gibi sorunlara panzehir olan bu felsefe, oramanların ve doğada olmanın verdiği huzur sayesinde, hem ruh hem de beden sağlığını olumlu yönde etkiliyor.
20 Dakikalık Orman Banyosu
Japonya’da 62 farklı alanda Shinrin-Yoku ormanı bulunuyor ve bu alanların insan sağlığına olumlu etkisi bilimsel olarak kanıtlanmış durumda. Araştırmacılar, beş duyumuzu açıp, ormanı içimize çekerek 40 dakika yürümenin stres seviyesini azalttığını söylüyor. Buna ek olarak, sadece 20 dakikalık bir orman banyosundan sonra bile kan basıncının düştüğü gözlemlenmiş. Bu sayede kızgınlık, anksiyete, öfke gibi sorunlara çare bulunmuş oluyor. Ancak uzmanlara göre 2 ila 3 saat ormanda vakit geçirmek, meditasyon yapmak bedeni ve ruhu daha iyi koruyor. Yine de günde 20 dakikalık bir orman banyosu bile, ruh ve beden sağlığı için yeterli oluyor. Peki Orman Banyosunu Nasıl Yapacağız? Bu İşin Püf Noktaları Neler?
Aslında orman banyosu yapmak çok kolay. Doğaya kaçıp, kendimizi ormanın şefkatli kollarına bırakmak gerekiyor. Ancak yine de etkili bir terapi için bazı noktalara dikkat etmek gerek. Örneğin orman banyosu yaparken telefon, tablet gibi elektronik cihazlardan uzak kalmak, bir amaca odaklanmadan anı yaşamak, ormandaki detayları saptamak için kısa molalar vermek, ağaçlara dokunmak, oturup ormandan gelen sesleri dinlemek ve böylece kendimizi akışa bırakmamız gerekiyor. Bu sayede vücudumuz ve zihnimiz arınmış oluyor. Shinrin-Yoku Faydaları
Bu konuda yapılan araştırmalara göre, ormanda vakit geçirmenin terapi görevi görerek ruh sağlığına iyi geldiği, mutluluk ve dikkat seviyesini arttırdığı, bağışıklığı güçlendirdiği, yaratıcılığı arttırdığı, tansiyonu ve uyku düzenini dengelediği biliniyor. Ayrıca Shinrin-Yoku felsefesi sayesinde sezgilerin daha da netleştiği, yaşam enerjisinin ve tatmin duygusunun arttığı da kanıtlanmış durumda. İstanbul’da Shinrin-Yoku Ormanları
Bu felsefeyi hayat rutininize dönüştürdüğünüzde, yaşadığınız şehirdeki ormanlık alanlara giderek buralarda bolca vakit geçirmek isteyeceksiniz. Eğer İstanbul’da yaşıyorsanız, bu güzel şehirde de pek çok orman sizi bekliyor. Örneğin Atatürk Kent Ormanı, Belgrad Ormanı, Kemerburgaz Kent Ormanı, Aydos Ormanı gibi yeşil alanlar Shinrin-Yoku için en güzel adreslerden.
Evde vakit geçirmeye alıştığımız, doğaya kavuşmayı iple çektiğimiz şu günlerde, ormanın iyileştirici gücüne sığınmak hepimize çok iyi gelecek. Ağaçlara sarılıp, anı yaşamak ve sadece doğadaki seslere kulak kabartmak, aceleci halimizi alıp götürecek ve bize dinginlik getirecek. Hermann Hesse’nin Ağaçlar kitabında dediği gibi: "Ağaçları dinlemeyi öğrenen, ağaç olmayı arzulamaz artık. Kendisi dışında başka bir şey olmayı arzulamaz. Yurt budur. Mutluluk budur."