Neredekal.com
Neredekal.com
Tatil Blog
Rota Önerileri
İstanbul’un Hem Tarih Hem Alışveriş Rotası: Kapalıçarşı

İstanbul’un Hem Tarih Hem Alışveriş Rotası: Kapalıçarşı

Paylaş
Arzu Aksaya  
Eklenme: 03 Kasım 2021
 • Son Güncellenme: 17 Mart 2023
İstanbul’un Hem Tarih Hem Alışveriş Rotası: Kapalıçarşı
İstanbul denilince ilk akla gelen yerlerden biri, belki de en önde geleni Kapalıçarşı. Yüzlerce yıllık tarihinde milyarlarca insanın gezip dolaştığı bu rota ‘dünyanın en büyük çarşısı’ unvanının yanı sıra en eski kapalı çarşılarından biri olma özelliği de taşıyor. Labirent gibi sokakları, say say bitmeyen dükkanlarıyla ayaklara kara sular indirten bu çarşıda zamanın nasıl geçtiğini anlamadan dünya insanları arasına karışıveriyorsunuz. Japon’u, Rus’u, Afrikalısı ve nicesi; Kapalıçarşı öylesine kozmopolit ki kubbelerin örttüğü ışıklı bir evrende zaman kavramından sıyrılıyor, adeta kayboluyorsunuz.

Kapalıçarşı’nın Tarihi

İstanbul’un Hem Tarih Hem Alışveriş Rotası: Kapalıçarşı

İstanbul’un fethinden tam 8 yıl sonra, Fatih Sultan Mehmet’in hüküm sürdüğü 1461 yılında açılmış Kapalıçarşı. Şimdiki kubbeli haline ne kadar benzediği tam olarak bilinmese de, onu bir çarşıya dönüştüren Kanuni Sultan Süleyman dönemindeki ilk hali ahşapmış ve dolayısıyla da başından yangın belası hiç eksik olmamış. Kayıtlara geçen ilk büyük yangını 1546 yılında atlatmış. Ardından gelen irili ufaklı birçok yangında da ağır hasarlar almış. Tabii felaketin türü bununla da sınırlı değil, bir de İstanbul’un deprem gerçeği var ki II. Mustafa’nın tahtta olduğu 1766’da bu felaketin tecelli ettiği yıllardan biri. Deprem sonrası onarılan çarşıya Nuruosmaniye ve Beyazıt kapıları bu dönemde eklenmiş.

Çarşının günümüzdeki çehresine kavuşmasına ise yine bir deprem vesile olmuş. 1894’de yaşanan büyük yıkım sonrası çarşı çökmüş ve ticaret de uzun bir süre durmuş. Onu onarmak için maddi destek sağlayan ve serüvenini tekrar başlatan da II. Abdülhamit olmuş.

Her padişah döneminde biraz daha büyüyüp biraz daha gelişmiş Kapalıçarşı. Kalın duvarlarını örten kubbeler zamanla biraz daha çoğalarak artırılmış. Sokaklara lonca denilen bir sistemle çeşitli zanaat gruplarının isimleri verilmiş ve sık sık denetlenerek asayiş sağlanmış. İpek Yolu ile imparatorluğun dört bir yanından gelen silah, mücevher, kumaş, antika gibi değerli ürünler burada bulunur ve esnafın satış ahlakına da sonsuz güvenilirmiş. Milli seyyahımız Evliya Çelebi yazdığı notlarda burasını muazzam bir kale olarak tanımlamış. Eski adı Çarşı-yı Kebir olan ve günümüz AVM’lerine ilham veren bu bambaşka diyarın şimdiki hali ise o zamanlardan çok daha başka!

Günümüzde Kapalıçarşı

İstanbul’un Hem Tarih Hem Alışveriş Rotası: Kapalıçarşı

30.700 metrekareye yayılan kocaman alanıyla hala dev, hala özel Kapalıçarşı. 5 cami, 10 kuyu, 1 şadırvan, 1 sebil, 14 hanıyla da Osmanlı’nın tarih şöleni gibi. Çarşıda 21 kapı bulunuyor. Ama en çok Çarşıkapı, Kuyumcular, Mahmutpaşa, Beyazıt, Nuruosmaniye, Sepetçihan, Çuhacıhan, Takkeciler kapılarından giriş yapılıyor. En aktif kullanılanları ise Nuruosmaniye ve Beyazıt kapıları ki, çarşının en renkli, en kalabalık caddesi olan Kalpakçılar Caddesi’ne erişimi bu kapılar sağlıyor.

Kapalıçarşı 66 sokağa ve geniş caddelere serpilmiş 4000 civarında dükkanı ve 500’ün üzerinde tezgahıyla görüp görebileceğiniz en renkli alışveriş merkezi. Fiyatlar ne kadar adil, ürünler ne kadar benzersiz bir fikir veremesek de gezdiğinizde havanızın değişeceği, içinizin şenleneceği bizce kesin. Yürürken sizi yoldan çeviren esnafın her dili konuşabilme ve sizi tavlayıp ürün satabilme özelliği ise takdire şayan. Her daim kalabalık olan çarşıda birçok mağazanın kemik müşterisini turistler oluşturuyor. Halı, antika, mücevher, seramik, deri gibi Türk sanatını yansıtan pahalı ürünler en çok da yurtdışından gelen turistlerce tercih ediliyor. Çarşıda hemen hemen her ünlü markanın replikasını satıyorlar ve ne alırsanız alın fiyat açılışını en yüksekten yapıyorlar. Yani niyetiniz alışveriş yapmaksa gitmeden sıkı bir pazarlığa hazırlıklı olmanızı öneririz.

İstanbul’un Hem Tarih Hem Alışveriş Rotası: Kapalıçarşı

Çarşıyı gezmekte amaç sadece alışveriş değil, hatta yapmasanız da olur. Rengarenk dükkanların arasında yürümek, şatafatlı kuyumcuların vitrinlerini incelemek, dövizcilerin sarrafların önünde ne olacak şu TL’nin hali diye iç geçirmek, oyalanmak, keşfetmek ve nostaljisini hissetmek gibi onlarca neden bile Kapalıçarşı’yı görmeye değer. İçinde yeme içme mekanlarından, postane ve bankalar da dahil birçok kuruluş göreceğiniz çarşının planını karışık bulsanız da aslında kendini pek hissettirmeyen bir düzeni var. Örneğin kuyumcular caddesini takip ettiğinizde takı imalatı yapan Zincirli Han’la kesişiyor yolunuz. Başka bir caddede bakırcılarla, bir diğerinde de el sanatlarına yoğunlaşmış esnaf dükkanlarıyla karşılaşıyorsunuz. Osmanlı zamanındaki birçok meslek tarihten silinip gitse de lonca sisteminin halen sürdüğü çarşıda aklınıza gelen her şeyi bulabiliyorsunuz.

Kapalıçarşı Hangi Zamanlar Açık?

İstanbul’un Hem Tarih Hem Alışveriş Rotası: Kapalıçarşı

Kapalıçarşı sadece dini bayram günlerinde dükkanlarını kapatıyor. Diğer günler (yani haftanın her günü) sabah 8:30 – 19:00 saatleri arasında açık oluyor. Çarşıya hangi kapısından girerseniz girin, girişler ücretsiz.

Kapalıçarşı’yı Tarihi Yarımada Rotasına Ekleyebilirsiniz

İstanbul’un Hem Tarih Hem Alışveriş Rotası: Kapalıçarşı

İstanbul’da eski Osmanlı izlerini süreceğiniz Tarihi Yarımada turuna Kapalıçarşı’yı da dahil ederseniz ve hakkını vere vere gezmek isterseniz yarım gün ayırmanız gerekiyor. Dilerseniz çarşı içindeki esnaf lokantalarında, restoranlarında yemek yiyebiliyor, meşhur Şark Kahvesi gibi çay kahve içebileceğiniz yerler de buluyorsunuz. Fatih gibi tarihi bir semtte konaklamak ise tam bu rotaya yakışır bir tatilin son adımı diyebiliriz! Dilerseniz İstanbul gezinizden önce Fatih otelleri listemizi inceleyebilir, tatil planlarına şimdiden başlayabilirsiniz.

Benzer Yazılar