Büyük bir şehir meydanı olan Taksim’in biraz inziva, biraz hatıra, biraz da huzur köşesi diyelim Gezi Parkı için. Hazır henüz İstiklal Caddesi başındayken yorulduğunuzda dinleneceğiniz, bir nefes alabileceğiniz Taksim Gezi Parkı, beton plazaların arasına sıkışmış, Beyoğlu’nun en yeşil köşelerinden biri. Bina siluetlerini izlemek, ağaç altında oturup gözlerinizi kapayarak şehri dinlemek için semtin sunduğu fazla seçenek de zaten yok.
Sazı sözü bol gece ve gündüz eğlencelerinin, keyifli sofra muhabbetlerinin adresi Çiçek Pasajı, İstiklal Caddesi üzerinde konumlanan tarihi pasajlardan bir tanesi. 1870’li yıllara kadar sultanların da izlediği bir tiyatro olarak kullanılan yapı geçirdiği yangınla Rum bir banker tarafından yeniden yapılandırılmış. İtalyan bir mimarın tasarımı olan binalar dükkanlı - daireli olarak planlasa da günümüzde pasaj olarak kullanılıyor.
Eskilerin Mekteb-i Sultani olarak andığı Galatasaray Lisesi’ne artık sultanlar değil, parlak zekalı çocuklar gidiyor. Fatih Sultan Mehmet’in babası II. Beyazıd tarafından kurulan okulun orjinal binası depremdi, yangındı derken günümüze kadar maalesef gelememiş. Günümüzdeki yerleşke binası ise 19. yy. da inşaa edilmiş. Ülkemizde ve dünyada sanat ve bilim insanı olarak isim yapmış birçok öğrenci yetiştiren okulun üniversitesi de Ortaköy’de bulunmaktadır.
Fransız ekol okulu Galatasaray Lisesi’nin arkasındaki sokağın ismi Cezayir Sokağı olarak da geçiyor. Restoranları, butik kafeleri ve sanat galerileriyle oldukça entellektüel bir atmosfere sahip sokaktaki tüm binalar restore edilerek renk renk boyanmış. Bu da hem fotoğraf çekmek hem de kahve yudumlarken nostaljik bir yolculuğa çıkmak için harika bir fon yaratmış. Merdivenlerle inilen dar bir sokak olan bu rota, sakin kahve buluşmaları için ideal bir ortam sunuyor.
Dini inancınız ne olursa olsun, kapısından baksanız bile etkileneceğiniz ve içeri girmek isteyeceğiniz Saint Antuan Kilisesi kentin en büyük Latin Katolik kilisesi. İlk inşası yine aynı semt sınırlarında fakat başka bir noktada 1724 yılında yapılan kilisenin bugünkü binası 1906 - 1912 yılları arasında Neogotik üslupta yapılmış. İçeri giriş serbest ama elbette cemaat ayindeyken saygı gösterilmesini istiyorlar. Taksim’den Tünel’e yürürken Galatasaray Lisesi’nin yakınlarında sol tarafta göreceğiniz kilisede 3, 5, ve 7 haftaya tamamlamak suretiyle salı ve perşembeleri mum yakılırsa dileklerin gerçekleşeceğine dair bir inanış var. Denemedik, bilmiyoruz ama iyi niyetle yapılan her duanın nerede ederseniz edin kabul edileceğine yürekten inanıyoruz.
Taksim’den Galata Kulesi’ne doğru inerken Serdar-ı Ekrem Sokak’ta karşılaşacağınız binadan İstanbul’dan bir tane daha yok. Kimilerinin Paris tarzı bulduğu ‘U’ şeklindeki bina İtalyan mimarisini yansıtıyor ve her birinin girişi birbirinden ayrı dört bloktan oluşuyor. Apartman 1894 yılında Belçikalı Helbig adında bir banker tarafından zengin ailelere kiralamak amacıyla yaptırılmış. Şimdilerde ise birçok ünlü sanatçının burada dairesinin olduğu ya da burada oturduğu biliniyor.
Hani denir ya tünelin ucundaki ışık diye, Taksim’den Tünel’e doğru yürüdüğünüzde göreceğiniz o ışık Galata Kulesi. 67 metre uzunluğuyla XIV. Yüzyıldan bu yana İstanbul’u izleyen ve zaman zaman köklü restorasyonlardan geçen bu zarif kule tam 9 katlı. Dilerseniz kapısından bilet alıp katları gezebiliyor, muhteşem manzarasını izleyebiliyorsunuz.
Osmanlı döneminde, 1491 yılında İskender Paşa’nın yaptırdığı Galata Mevlevihanesi İstanbul’un en eski mevlevihanesi. Mevlevi kültürünü asırlar boyunca koruyarak bir yolculuğa çıkarmış bu tarihi hatıra 1973 yılında Divan Edebiyatı Müzesi’ne dönüştürülmüş. Binanın bahçesinde bulunan mezarlıkta bir zamanlar buranın şeyhi de olmuş divan şairlerimizden Şeyh Galip ve Mevleviler uyuyor. Yapının içinde ise kütüphane, şeyh konutu, semahane gibi bölümler bulunuyor. Galip Dede Caddesi üzerinde konumlanan müzeyi pazartesi hariç diğer günler gezebiliyorsunuz.
Semtin en merkezi noktalarından birinde bulunan Kırım Kilisesi 1853 - 1856 yılları arasındaki Kırım Savaşı’nda ölen İngiliz askerlerin anısına yapılmış bir kilise. İngilizler ve Fransızlarla müttefik olup Ruslara karşı savaşan Osmanlıların 1868 yılında yaptırdığı bir dostluk eseri olan bu yapının inşası sırasında İngiliz Florance Nightingale’de İstanbul’a gelmiş. Kilisenin kapıları ayin yaparken kapatılıyor ama diğer zaman dilimlerinde ziyaret edilebiliyor.
Şehrin en hareketli, en renkli, en ışıklı yerlerinden olan Beyoğlu’nda rotayı biraz daha genişletir ve sunduğumuz günlük rotaya Cihangir, Çukurcuma, Karaköy, Tophane gibi semtleri de eklerseniz 4-5 güne muhteşem bir Beyoğlu turu sığdırabilirsiniz. Günübirlik konaklama önerilerimiz öğrenmek isterseniz Neredekal.com'un listelediği En İyi İstanbul Beyoğlu Otelleri sayfasına bakabilirsiniz. Eğlenceli, keyifli ve bol keşifli bir Beyoğlu günü geçirmeniz dileğiyle…