İstanbul’un popüler semtleri ise keşfetmek için saatlerce yürümeyi ya da kalabalıklara karışarak yorulmayı göze aldırtacak kadar güzel. Bu semtlerden biri de kuşkusuz Üsküdar. Anadolu Yakası’nın en renkli ve kültürel semtlerinden olan Üsküdar’da tarihin tozlu sayfalarına karışmaya, modernle geçmişin izlerini aramaya hazır olun.
Kız Kulesi sonrası Salacak Sahili’nden Üsküdar Sahili boyunca Boğaz manzaralı bir yürüyüş yapabilirsiniz. Sahil boyunca yürürken karşınıza ilk olarak bir Mimar Sinan eseri olan Şemsi Paşa Camii çıkıyor. Deniz kenarında yer alan bu tarihi eseri ziyaret edebilirsiniz. Sahil boyunca yürümeye devam edince III. Ahmet Çeşmesi’ni göreceksiniz. 1700’lü yıllarda inşa edilen ve Üsküdar meydanını kaplayan bu çeşme, adeta yıllara meydan okuyor.
Mimar Sinan’ın Kanunui Sultan Süleyman’ın kızı Mihrimah Sultan’a olan aşkını ilan etmek için yaptığı rivayet edilen bu camii, Mimar Sinan’ın en güzel eserlerinden biri olarak kabul ediliyor. Ayrıca, Nisan ve Mayıs aylarında Bayezid yangın kulesinden veya o bölgedeki yüksek bir noktadan bu yapıya doğru bakıldığında, gün doğumunda iki minaresi arasından güneşin doğuşu ve akşam gün batımında ise ayın doğuşunun izlenebileceği söyleniyor.
Üsküdar meydandan ve iskeleden geçip, büfelerden yayılan yemek kokuları ve vapurdan inen, vapura binen kalabalık eşliğinde sahil boyu yürümeye devam ederseniz, sağ tarafta İstanbul Devlet Tiyatrosu Üsküdar Tekel Sahnesi’ni göreceksiniz. Taş binasıyla oldukça dikkat çeken bu binanın hemen yanında da günümüzde harabe olarak varlığını sürdürmeye çalışan Bizans Sarnıcı yer alıyor. Eğer o gün burada bir temsil varsa mutlaka bu sahnede bir oyun izlemenizi tavsiye ederiz. Binanın tarihi atmosferi sizi sarıp sarmalayacak, bundan emin olabilirsiniz.
Üsküdar’ın en güzel semtlerinden olan ve tarihi evleri, hala sürdürülen mahalle kültürü ve birbirinden lezzetli yemekler yapan mekanlarıyla Kuzguncuk, kesinlikle Üsküdar’a gidince uğramanız gereken yerlerden biri. Tarihi konakta yer alan Nail Kitabevi, mahalle sakinleri tarafından sebze yetiştirilen Kuzguncuk Bostanı, birbirinden güzel cumbalı konakları, Arnavut kaldırımlı dar sokakları ve Ekmek Teknesi dizisinin çekildiği fırın ve kahvehane ile Kuzguncuk, her göreni etkilemeyi başarıyor. Keşif Rehberi’mizde bulunan Kuzguncuk Semt Rehberi’ni okuyarak, Kuzguncuk gezinizi daha da detaylandırabilirsiniz.
Boğaz’ın naif sarayı Beylerbeyi Sarayı, mimarisi ve sunduğu manzarasıyla İstanbul’da ziyaret edilmesi gereken tarihi mekanlar arasında yer alıyor. Yeşil ve mavinin buluştuğu huzur veren bahçeleri ve burada yer alan köşkleri ile saray, eskiden Osmanlı pardişahlarının sayfiye mekanı olarak kullanılıyormuş. Sarayı gezerken geçmişin izlerini takip edecek ve zaman kavramını unutacaksınız. Sarayı gezdikten sonra dilerseniz burada yer alan kafede kahvaltı yapabilir, Boğaz’a karşı tarihle iç içe bir deneyim yaşayabilirsiniz.
Marmara, Haliç, Adalar ve Beyoğlu’nu aynı anda görebileceğiniz, İstanbul’un en yüksek noktalarından olan Çamlıca Tepesi, özellikle gün batımında ziyaretçilerine büyülü anlar yaşatıyor. Üsküdar gezisini Çamlıca Tepesi’ndeki muhteşem manzarayı izleyerek tamamlamak adettir. Buraya Üsküdar meydandan kalkan otobüslerle ya da özel aracınızla rahatça ulaşabilirsiniz. Gün batımını bu tepede karşılamak, akabinde de çay içerek günün yorgunluğunu atmak sizi İstanbul’a tekrar aşık edecek.
Boğaz ve yeşilin, tarihle kültürün bir arada olduğu, her bir köşesinde sizi şaşırtacak bir eserin yer aldığı Üsküdar, İstanbul’un en çok ziyaret edilen ve en çok sevilen ilçerinden biri olmaya devam ediyor. Her damak zevkine uygun mekanlarıyla da ön planda olan Üsküdar’da sizi keyif ve keşif dolu bir gün bekliyor.