MÖ 1. yüzyılda önce Roma sonra Bizans egemenliğine geçen Anamur, Bizanslılar zamanında neredeyse baştan inşa edilip geliştirilmiş. Daha sonrasında Bizanslılar kenti belirli aralıklarla Araplara ve Kilikyalılara kaptırmış, elinde tutmakta kısmen zorlanmış. Özellikle deniz ticaretinde gelişmek isteyen Kilikyalılar Anamur’a büyük ölçüde düşkünlerdi fakat dört kere ele geçirseler de muhafaza edemediler. Pek çok kez el değiştiren Anamur, 1228’de Selçuklu Hanedanı’nın, 1243’te yeniden Kilikyalıların egemenliğine geçtikten sonra 1471 yılında bu döngü, Osmanlı İmparatorluğu tarafından kalıcı olarak sonlandırıldı. O zamandan sonra Osmanlı hakimiyetinde kalan kent, pek çok kez restore edilip geliştirildi ve ticari anlamda önemli katkılar sağladı.
Mamure Kalesi, 3. yüzyılda Bizanslılar tarafından inşa ettirilen yaklaşık 1500 senelik bir kale. Kale, başlarda deniz ticaretini kontrol altında tutmak ve denetlemek amacıyla inşa edilmiş fakat, sonrasında isyanların artmasıyla savunma amaçlı güçlendirilmiş ve donatılmış. Böylelikle deniz hakimiyetini sadece denetlemeyle ve gözlemle de sınırlı bırakmayıp korsanların da tereddütlerini arttıran bir savunma merkezine dönüşmüş. Tarih içerisinde egemenliğine sahip olan çoğu uygarlık tarafından restore edilmiş. Şimdiyse 1500 yıl boyunca Akdeniz’in ufuklarını izleyen ve tarihe tanıklık eden Mamure Kalesi, surları sağlam bir şekilde tüm ihtişamıyla yerinde duruyor. Aynı zamanda ülkemizdeki sahil kesiminde bulunan kalelerin en sağlamları arasında olduğunu da söyleyelim.
Küçük bir not; Mamure Kalesi ziyaretçilerini daha iyi karşılayabilmek adına birkaç yıldır restorasyon işlemi görüyor. Fakat bir erteleme olmazsa 2022’nin Mayıs’ı itibariyle ziyarete açılacak ve iç bölümleri de gezilebilecek. Yine de Mamure Kalesi’nin sadece dışarıdan görmeye bile değer bir tarihi miras olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Antalya’ya yakın bir ilçe olur da antik kent eksik kalır mı? İşte Anamur gezinizde tüm tarihi dokularıyla keşfedebileceğiniz güzel bir antik kent. Anemurium Antik Kenti, Anamur’un doğuya bakan yamaçlarında kazılar sonucu keşfedilmiş önemli bir antik kent. İlk rastlanan kalıntılar arasında Romalılardan başka bir uygarlığın izi bulunmadığından, tam olarak kimlerin inşa ettiği bilinmese de Romalılar varsayılıyor. Kıbrıs’a yakın antik kent Germanikopolis ile karayolu bağlantısının da bulunması, kenti önemli bir ticaret merkezi haline getiriyordu. Aynı zamanda denizden gelen ticaret malları da bu kent genelinde düzenlenip civardaki kentlere satılıyordu. Bu yüzden de işlek bir yer olduğu tahmin ediliyor.
Büyük bir alana yayılan kentte çoğu uygarlığa ait izler bulunuyor. Hamamlar, surlar ve tiyatro alanlarıysa döneminin popüler yapıtları arasındaydı. Geniş alandan kazı sonucu çıkarılan pek çok eser Anamur Müzesi’nde sergilenmekteydi fakat müze kalıcı olarak kapatıldı. Beklemede olan eserlerin açılan faklı bir müzede sergilenmesi elbette ihtimaller arasında. Umarız ki bu süreç çok uzun sürmez.
Titiopolis ise daha küçük olmasına rağmen yine döneminde sıklıkla ziyaret edilen bir kentti. Günümüzde Anamur’un batısında bulunan Kalınören Köyü sınırlarında yer alan kent, Helenistik, Roma ve Bizans dönemine ait eserler barındırıyor. Bunlar arasında tiyatro ve tapınaklar gibi ihtişamlı yapılar olmasa da soylu mezarları, lahitler ve sütunlar yer alıyor. Ayrıca tenha ve güzel doğa manzaralarına sahip olması da gezmeyi son derece huzurlu kılıyor. Yükseklerde hissedebileceğiniz yumuşak rüzgarlar ve gün batımı manzaraları Anamur gezinizi süsleyebilir.
Ovabaşı Köyü’ne yürüme mesafesinde bulunan Köşebükü, Anamur çevresinde oldukça popüler bir mağara. Özel havası ve içerdiği mineral taşları sayesinde astım başta olmak üzere çoğu solunum yolu sıkıntısına iyi geldiği söylenmekte. Mağara derin ve uzun olsa da yalnızca 300 – 350 metresi güvenli bir yürüyüşe elverişli. Mağaranın ışıklandırması gayet başarılı, içerideki basınç az ve yaz kış 18 derece civarında bir sıcaklık hakim. İçerisinde çay, kahve içebileceğiniz kafe ve aperatif yemekler atıştırabileceğiniz restoran da bulunuyor. Yaklaşık olarak yarım saatte mağarayı görebilir ve burada güzel fotoğraflar çekebilirsiniz.
Anamur en çok meyveleriyle tanınmakta fakat, sebze içeren yemeklerin de bölgede gayet lezzetli olduğu bir gerçek. Meyveler arasında çilek ve muz bölgede kaliteli olarak yetişiyor ve bu nedenle daha lezzetli büyümekte. Zeytinyağı ağırlıklı ve et içeren yemekler de yöreye has lezzetler arasında. Bazen sıcak bazen ise soğuk olarak tüketilen Anamur’a özgü kebap türleri, özellikle Kıbrıs ve Adana mutfağının özelliklerini taşıyor. En yaygın bilinen lezzetlerin arasında, yöresel olarak çayla birlikte tüketilen batırık ve kısır ürünleri olduğunu da ekleyelim. Aynı zamanda kaliteli bitki örtüsünde yetişen yeşilliklerle hazırlanan salata çeşitleri de orijinal tatlara sahip.
Anamur ilçesi pek çok tarihi ve turistik noktaya yakın. Ulaşım konusunda da herhangi bir sıkıntısının bulunmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Mersin ile Anamur arasında yaklaşık 220km mesafe bulunmakta. Eğer otobüsle ulaşım sağlayacaksanız, çevresindeki il ve ilçelerden direkt olarak düzenlenen seferlerden yararlanabilirsiniz. Antalya, Alanya, Karaman ve Mersin gibi noktalardan otobüs aracılığıyla kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Anamur Otobüs Terminaliyse ilçe merkezinde yer aldığından gideceğiniz yere ister yürüyerek ister şehir içi minibüslerden yararlanarak isterseniz de taksi kullanarak ulaşabilirsiniz.
Eğer özel aracınızla ulaşım sağlayacaksanız da çevre il ve ilçelerin karayollarından kolaylıkla seyahat edebilirsiniz. Yolların geniş ve konforlu olduğunu söylemekte de fayda var; herhangi bir sürüş zorluğu bulunmuyor. Ayrıca navigasyonun da sağlıklı bir şekilde çalıştığını belirtelim. Alanya istikametinden gelecekseniz 120 km mesafeyle en pratik rotalardan birisi olduğunu ekleyelim.
Doğal güzelliklerine ve temiz havasına doyum olmayan Anamur’u, gezinizin sonuna geldiğinizde terk etmesi bir hayli zorlaşabiliyor. Eğer siz de gelmişken konaklayalım diyenlerdenseniz, Anamur Otelleri seçenekleri arasından size en uygununu seçebilirsiniz.