26-27 Ağustos 1910 tarihinde Danimarka’nın Kopenhag kentinde 2. Enternasyonele bağlı kadınlar toplantısında (Uluslararası Sosyalist Kadınlar Toplantısı) Almanya Sosyal Demokrat Partisi’nin önderlerinden Clara Zetkin 8 Mart 1857 tarihinde yangında ölen kadın işçilerin anısına 8 Mart tarihinin Uluslararası Kadınlar Günü olması fikrini oylamaya sundu ve bu fikir oy birliğiyle kabul edildi.
Kadın haklarını koruma mücadelesinde 1975 yılı büyük bir önem taşıyor. Bu yıl Uluslararası kadınlar yılı olarak kutlandı. Yapılan etkinliklerle beraber Birleşmiş Milletler’de 8 Mart, Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanmaya başladı. 1977 yılında Birleşmiş Milletler genel kurulunda 8 Mart kadın hakları uluslararası barış günü olarak kabul edilmiş bu kabule gerekçe olarak iki neden gösterilmiş: Bunlar dünya barışının sağlanması ve korunması, sosyal gelişim ve temel insan haklarının kullanılması adına kadınların eşitlik ve kendilerini geliştirmelerine olanak sağlama isteğiydi. Bu düşünce beraberinde kadınlara eşit haklar verilmesinin dünya barışını güçlendireceği düşünüldü ve kabul edildi.
Türkiye’de kadın hareketlerinin tarihi Cumhuriyet öncesine kadar uzanıyor. Dünyada eşit haklar isteyen kadınların mücadelesinden etkilenen Türkiyeli kadınlar eğitim, çalışma ve oy hakkı için seslerini 100 yıldan daha uzun bir süredir duyurmaya çalışıyorlar. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan itibaren kadınların eşit haklara sahip olması gerektiği gibi aydınlık bir düşünceyle dünyadaki birçok ülkeden önce Türkiye’deki Kadınlara (seçme ve seçilme gibi) haklar verilmiş. Yine de yapılan araştırmalar neticesinde Türkiye’deki kadınların büyük bir oranının okuma-yazma, eğitim düzeyi, çalışma yaşamına ve siyasi yaşama aktif katılım gibi konularda daha düşük veriler elde edilmiştir.
Türkiye’de 8 Mart kadınlar günü ilk defa 1921 yılında Rahime Selimova ve Cemile Nuşirvanova isimli kız kardeşlerin girişimi ile gerçekleşti. Bu tarih sonrasında yıllar boyu 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlamalarına izin verilmedi. 1975 yılında ise Birleşmiş Milletler Kadın On Yılı ilan edildi Türkiye’de bu kapsamda değerlendirildiği için 1975 yılında Türkiye’de kadın yılı Kongresi yapıldı.
8 Mart görüldüğü üzere Emekçi kadınların sömürüye karşı mücadelesinin evrensel bir simgesidir ve insanlığın gerçek kurtuluşu yönündeki mücadelenin bir parçasıdır. Dolayısıyla bugünü yalnızca bir kutlama olarak değil anma günü olarak da değerlendirebiliriz. Bugün dünyadaki bütün kadınların eşit haklara ve özgürlüğe sahip olması için 8 Mart Dünya Kadınlar Günü tarihin en önemli günlerinden biridir. Bu bilinçte hareket eden her birey aynı zamanda kendi sınırlarını ve özgürlük haklarını korumakla kalmayıp daha rahat bir yaşam sürme konusunda da kendi yolunu aydınlatmış olacaktır. Savaşçı Türk Kadınları: Karadenizli Amazonlar Efsanesi adlı içeriğimizi ve emekçi kadınlar için hazırladığımız 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'ne Özel Karadeniz Turu yazımızı okumanızı öneririz.
Günümüzde Dünya Kadınlar Günü, kadınlar ve diğer bireyler için daha farklı anlamlar taşımaktadır. Artık 8 Mart kadın hakları açısından bugünlere nasıl gelindiğinin hatırlanmasını sağlayan özel bir gündür dolayısıyla 8 Mart temelde bir anma günüdür.Dünyada en yoksul insanların büyük bir çoğunluğu, yaklaşık olarak %70’i kadınlardır. Dünyada eğitim almamış insanların üçte ikisi yine kadınlardır dolayısıyla bu günün anlam ve önemi kadınlar açısından ve hakların korunması açısından oldukça anlamlıdır. Neredekal.com editörleri olarak tüm emekçi kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutlarız! Daha özgür, eşit ve güzel bir dünya dileğiyle...