Doğanın tüm kalbiyle insanı kucakladığı yaylanın en muhteşem yanlarından biri aynı zamanda gurme tatilcilere de hitap etmesidir. Her şeyin organik olduğu ve kahvaltılardan ya da yemeklerden asla mutsuz kalkmadığınız bir seyahat düşleyin. Reddedilemeyecek kadar eşsiz değil mi? Burada yetişen taze otlarla beslenmeleri nedeniyle yayladaki etlerinde de oldukça lezzetli olduğu biliniyor. Kısacası her gün bulunduğunuz yöreye özgü farklı bir tat deneme şansı bulacağınız bu yolculukta, midenizin de en az sizin kadar mutlu olacağından emin olabilirsiniz. 3 - Çadır Kampından Bungalova Kadar Çok Çeşitli Konaklama Alternatifine Ulaşabilirsiniz
Yazın bunaltıcı sıcaklarından uzaklaşacağınız yayla tatilinde klasik tatil anlayışından da kopacağınız bir gerçek. Aslında her şey dahil konaklama birimlerinin, uzun yemek sıralarının ve gürültülü havuz kenarlarının yerini; kuş seslerinin, rüzgarın hafif esintisinin ve samimi kahvaltıların aldığı bu seyahatte nasıl bir konaklama istediğinize karar vermek tamamen size kalmış. Ahşap bungalov ya da yayla otellerinde konaklayabileceğiniz gibi, çadır kampı yapmanız da mümkün. Akdeniz’de ya da Karadeniz’deki yaylalarımız arasında yapacağınız kısa bir araştırma sonucu çadır kampına uygun alanları kolaylıkla bulabileceğiniz aklınızın bir köşesinde olsun, bizden söylemesi. 4 – En Kaliteli Uykunuzu Uyursunuz
Sabahları alarm seslerinin yerini kuş cıvıltılarının alması ve gün boyu yapacağınız onca aktiviteye rağmen kendinizi hala dinç hissetmeniz, yayla tatilinin en muhteşem yanlarındandır. Güne ister erken ister geç başlayın, burada ne olursa olsun mükemmel bir uyku çekeceğinizden emin olabilirsiniz. Doğanın dinginleştirici gücü ve oksijen sizi tamamen kendinize getirirken, kendinizi belki daha önce hiç olmadığınız kadar enerjik hissedecek ve böylelikle monoton düzenden tamamen uzaklaşabileceksiniz. 5 – Yazın Trekking Yapmanın Keyfine Varırsınız
Yaz aylarında spor yapmak ve uzun yürüyüşlere çıkmak bir hayli zorlaşır. Şehir sıcaklıkların yüksek olması ve zaten yorucu bir iş günü geçirmenizin de etkisiyle trekking yapmak için ya akşam saatlerini beklemeniz ya da hafta sonuna kadar ertelemeniz gerekir. Ancak dört bir yanınızın yeşilliklerle dolu olduğu ve muhteşem havasının içinizi serinlettiği yaylada trekking yapmak, günün en keyifli aktivitelerinden biri haline gelir. Kendinizle ve sevdiklerinizle baş başa kalmanıza olanak sunan bu eşsiz anları düşünmek bile hemen yola koyulmak için yeterli değil mi? 6 – Kalabalık ve Trafik Ne Demekti Unutursunuz
Her sezon olduğu gibi şehirde bizi en rahatsız eden unsurlardan yalnızca birkaçıdır trafik yoğunluğu ve kalabalık. Üstelik bu durum yalnızca metropollerle sınırlı kalmayıp, yaz aylarında tatilcilerin en yoğun olduğu beldelere kadar uzanmaktadır. Hep bir aceleci olma halinin hakim olduğu bu yerlerde, öğle saatlerinde şezlong sırası beklemekle başlayıp, akşam saatlerinde kalabalık eğlence mekanlarına kadar uzayıp giden bir listeyi bulur. İşte tam da bunları düşünmeye başladığınız anda yayla tatili imdadınıza koşar. Sessizliğin hakim olduğu, ne insan ne de araç trafiğinin olduğu kırlarda kitabınızın en heyecanlı bölümünü soluksuz okurken, ne demek istediğimizi çok daha iyi anlayacaksınız. 7 – Bir Meyveyi Dalından Koparıp Yemenin Keyfini Çıkarırsınız
En son ne zaman bir meyveyi dalından koparıp yediğinizi hatırlıyor musunuz? Küçüklüğümüzün eşsiz anlarından biri olan; ancak ne yazık ki şehirleşmeyle birlikte yitirdiğimiz bu duyguyu, yayla seyahatiniz sırasında yeniden yaşamanız mümkün. Meyvelerin ve sebzelerin en tazesine anında erişebileceğiniz seyahatiniz esnasında karşılaşacağınız her şey de emin olun ki en doğal ve saf haliyle size sunulacaktır.