Bu iş şakaya gelmiyor ne yazık ki. Elinizde yeterince zaman varken bu işlemleri halletmeniz gerekiyor kesinlikle. Ülkemizde en fazla 5 iş günü öngörülüyor pasaport işlemleri için. Vize işlemleri ise gideceğiniz ülkeye göre farklılık gösteriyor ancak en fazla 1-1,5 ay kala vize başvurunuzu yapmış olmalısınız. Yoksa ki istenmeyen bir mağduriyet yaşayabilirsiniz. Bu noktada size yardımcı olabilmesi açısından Pasaport İçin Gerekli Belgeler ile Schengen Vizesi İçin Gerekli Evraklar başlıklı içeriklerimizi incelemenizi tavsiye ederiz. 3 – Şehir Merkezinden Uzak Otel Seçmek
Yurt içi ya da yurt dışı fark etmeksizin, eğer bir şehir turu yapacaksanız, şehir merkezinde bir otel tercih etmeniz emin olun daha avantajlı olacaktır. Çoğu insan, merkeze uzak oteller daha uygun fiyatlı oluyor diye tercihlerini bu yönde yapıyorlar. Ancak bu sefer ulaşıma daha fazla para ödemek zorunda kalıyorsunuz aslında. Bununla birlikte zaman kaybı da cabası. Zaten kısıtlı bir zaman dilimi içerisinde seyahat ediyorsunuz, bunu göz önünde bulundurduğunuzda şehir merkezine yakın oteller seçmek daha mantıklı oluyor. 4 – Kısa Zamanda Çok Yer Gezmeye Çalışmak
Bunun maddi olarak bir götürüsü yok elbette. Sadece bu durum, seyahatinizden alacağınız keyfi minimuma indiriyor farkında olmadan. Gezmek için geniş bir zamanınız yoksa, gerçekten görülmeye değer yerleri belirlemeli ve bunu sahip olduğunuz vakte paylaştırmalısınız. Ne de olsa sadece turistik yerleri görerek geçirmeyeceksiniz bu süreyi. Biraz parklarda vakit geçirmek, sokaklarda yürümek, güzel bir mekanda bir şeyler içip sohbet etmek de seyahatinizin bir parçası olmalı. Üstelik yorgunluk da hissetmemelisiniz. 5 – Başkalarına Göre Hareket Etmek
Bunu bir örnekle açıklayalım. Mesela siz müze gezmeyi seven biri değilsiniz. Dolayısıyla Paris’e gitmişseniz, kendinizi Louvre Müzesi’ni gezmek zorunda hissedebilirsiniz. Bunun nedeni ise tamamen toplum baskısından kaynaklanıyor aslında. Çünkü Paris’e gidilmişse, Louvre Müzesi’ni görmeden dönmeyin şeklinde çok sayıda tavsiyeye rastlıyorsunuz. Hayır efendim, bunu yapmak zorunda değilsiniz. Gezi planınız sadece kendinize has olmalı. Başkalarının tavsiyelerine körü körüne bağlı kalmak yapılan en büyük hatalardan biri. 6 – Turistik Yerlere Bağlı Kalmak
Bu kimi zaman bir tuzak olabiliyor. Mesela çok ünlü olduğu söylenen bir restoran ya da bara gidip oturmak istediğinizde gelen hesap sizi çoğu zaman hüsrana uğratabilir. Bu nedenle detaylı bir araştırma yapmaya asla üşenmemelisiniz. Biraz da kendinizi özgür hissedin. Bir yerde fiyatlar size çok pahalı geldiyse, oturduk artık diye kendinizi teslim etmeyin. Kalkın gidin. 7 – Hava Durumunu Kontrol Etmemek
Muhtemelen seyahate çıkacak olmanın verdiği rehavetten dolayı unutuluyor. Ancak bu kısacık işlem büyük mağduriyetlere neden olabiliyor. Özellikle beklenmedik bir yağmur, seyahatinizden alacağınız keyfi büyük ölçüde azaltabiliyor. Böyle bir durum yaşamamak için seyahate çıkmadan önce hava durumunu kontrol etmeyi atlamayın ve yanınıza alacağınız eşyalarınıza karar verirken hava durumunu mutlaka göz önünde bulundurun. 8 – Yorumları Okumamak
Yapılan en büyük hatalardan biri bu. Yurt içi ya da yurt dışı fark etmez, gideceğiniz restoranın, kalacağınız otelin yorumlarını mutlaka okuyun. O yorumlar gerçek kullanıcı deneyimlerini yansıtıyorlar. Renkli fotoğraflar ve süslü cümleler sizi büyük bir yanılgı içerisine sokabilir. Özellikle birçok otel, oda fotoğraflarını balıkgözü objektifle çektiğinden, odalar olduğundan çok daha geniş gözüküyor. Yorumlar önemli. Seyahate çıkmadan önce, mutlaka ama mutlaka yorumları okuyun.