Verimli topraklarda kurulmuş, yıllar boyunca deniz ulaşımı ve ticaretiyle de oldukça güzel dönemler geçirmiş olan Myra Antik Kenti’nin dünyaya yayılmış ününün sebebi bunlar değil. Orası, Aziz Nikolaos’un şehri olarak biliniyor. Yani, Noel Baba’nın. Gelin, Aziz Nikolaos’un izinde Myra Antik Kenti’nde bir seyahate çıkalım, ne dersiniz?
{ad:0}Myra Antik Kenti’nde yürütülen kazılar, Antalya’daki diğer antik şehirlere kıyasla oldukça geç bir dönemde başlamıştır. 2009 yılında başlayan kazılara rağmen şehrin bir bölümü gün yüzüne kavuşturulmuş olup şehrin büyük bir kısmının ise suların taşıdığı kum ve taş kalıntılarının altında kaldığı ifade edilmektedir…
{product:50312}
Antalya Gezilecek Yerler arasında oldukça önemli bir yere sahip olan Myra Antik Kenti’ni ziyaret ettiğiniz zaman dikkatinizi çeken ilk şey, eve benzeyen yapılar olacaktır. Uzaktan, gerçekten de büyük birer eve benzeyen yapılar aslında kaya mezarlardır. Günümüzde kalıntıları ulaşan bu yapılar arasında, nehir bölümündeki toplu mezarlarda en fazla dikkat çeken ise ‘resimli mezar’ olarak tanımlanan anıttır. Günümüzde renkler çok net biçimde seçilemese de kırmızı ve mavi renklerin varlığı bilinmekle birlikte mezarın üzerinde büyük ölçekli kabartma şeklinde yapılan on insan figürü oldukça nettir.
Likya Konfederasyonu’nda üç oy hakkına sahip olan Myra’nın, dönemin önde gelen şehirlerinden biri olduğunu anlamak zor değil. Onun ''En Parlak Kent'' ünvanıyla anılmasının yanı sıra, Likya Federasyonu’na ait sikkeler ile birlikte kendi ismiyle bastığı sikkelerde, şehrin ana tanrıçası Artemis’in eski Anadolu tanrıçalarından Kybele’nin formuyla resmedilmiş olması da şehrin önemini pekiştirmektedir. Likya Birliği’nin altı büyük şehri arasında gösterilen Myra, Likçe yazıtlarda ''Myrrh'' adıyla karşımıza çıkmaktadır.
{product:50405}
Milattan Sonra 2. Yüzyılda Myra başta Likyalı zengin kişilerce pek çok yapıya kavuşurken, Bizans döneminde ise hem dini hem idari yönden önde gelen şehirler arasında gösterilmiştir. Aziz Nikolaos’un Milattan Sonra 4. Yüzyılda şehrin piskoposu olmasıyla birlikte dünyaca ün kazanan şehir, piskoposun vefatı sonrası aziz mertebesine ulaşarak adına kilise yapılmasıyla günümüzde dahi önemli bir şehir haline gelmiştir.
Myra Antik Kenti’ni ziyaret ettiğinizde akropolün güney eteğindeki tiyatro ve iki yanındaki kaya mezarlar, pek çoğu oldukça sağlam durumdaki Roma Dönemi surlar, Myra mezarları, şehir merkezine giden yoldaki hamam kalıntıları ve dönemine göre oldukça başarılı bir mimariye sahip su kanallarını görebilir; Roma dönemi yapılarından Likya tarzı ahşap ev mimarilerine kadar pek çok farklı dönemin izlerini takip edebilirsiniz.
{product:26332}
Antalya şehrinin sınırları içinde yer alan Myra Antik Kenti, günümüzde Demre ilçe merkezi ve civarına denk gelen bir destinasyonda kurulmuştur. Eski adıyla Myros Nehri’nin, şimdiki ismiyle Demre Çayı’nın, batısında yer alan şehrin Andriake Limanı, günümüzdeki ismiyle Çayağzı Limanı, ile bölgedeki deniz ulaşımının merkezi olduğu bilinmektedir.
Myra Antik Kenti, haftanın her günü ziyarete açık olup yaz döneminde 10.00 – 20.00, kış döneminde ise 08.30 – 17.00 saatleri arasında ziyaret edilebilmektedir. Myra Antik Kenti giriş ücreti 2022 yılında 70 liradır, Müzekart ise geçerlidir.
{product:41037}
Siz de Myra Antik Kenti ve bölgedeki diğer antik şehirleri ziyaret etmek için Antalya’ya seyahat etmeyi planlıyorsanız Antalya Otelleri listemiz ile seyahatinize dönük konaklama tercihlerinizi gerçekleştirebilirsiniz!
{search:antalya-otelleri,Antalya Otelleri}