Dünyanın En Özel Sanat Eserlerine Ev Sahipliği Yapan Yerler

Dünyanın En Özel Sanat Eserlerine Ev Sahipliği Yapan Yerler

Paylaş
Sevgi Özdil  
Eklenme: 22 Şubat 2018
 • Son Güncellenme: 17 Mart 2023
Dünyanın En Özel Sanat Eserlerine Ev Sahipliği Yapan Yerler
Her sanat eserinin ayrı bir hikayesi ve ayrı bir güzelliği olmasının yanında her insanda farklı bir duygu da oluşturur. Michelangelo'nun Hz. Davut Heykeli, Johannes Vermeer'in İnci Küpeli Kız'ı, Pablo Picasso'nun Guernica'sı, Leonardo da Vinci'nin Mona Lisa'sı… Hepsi değerli hepsi önemli bu eserlere ev sahipliği yapan müzeler ne kadar da şanslı. Belki sırf bu eserleri görmek ve bulunduğu şehri keşfetmek için bile yollara düşebilirsiniz.
1 - Hz. Davut Heykeli - Michelangelo / Galleria Dell'accademia davut heykeli

{ad:0} Michelangelo bu şaheseri tamamladığında henüz 29 yaşındaydı. 1501 yılında yapımına başladığı Davut heykeli yekpare bir mermer bloktan oluşuyor. Floransa'daki Galleria Dell'accademia her yıl yaklaşık 9 milyon kişinin hayranlıkla ziyaret ettiği bu heykelin boyu 5.17 metre ve ağırlığı ise 5660 kilogram. 88 yaşında vefat eden ve Rönesans sanatçısı Michelangelo sadece Hz. Davut heykeliyle değil daha birçok eseriyle hala aramızda.
2 - Mona Lisa - Leonardo da Vinci / Louvre Müzesi Mona Lisa

Paris'te bulunan ve dünyanın birçok eşsiz sanat eserine ev sahipliği yapan Louvre Müzesi asıl ününü Leonardo da Vinci'nin Mona Lisa tablosundan almaktadır. Sanatçının başyapıtı olan bu eser tarihin en gizemli tabloları arasında yer alıyor. Birçok sırla dolu bu tablodaki detaylara dair saptamaların sonu gelmiyor. Kaşlarından gülümsemesine ve duruşuna kadar tablodaki kadının kim olduğuna dair bitmek bilmeyen görüşler, bilimsel araştırmalar… Çalındığında bile bir müzenin ziyaretçi akınına uğramasını sağlayan muhtemelen yegane sanat eseri. 1911 yılında Vincenzo Peruggia tarafından Louvre Müzesi’nden çalındıktan hemen sonra, Mona Lisa tablosunun boş kalan yerini görmek için insanların müzeye geldiği tarihi kayıtlara bile geçmiş durumda. Hatta, halen müzede sergilenen Mona Lisa tablosunun, orijinali çalındıktan sonra yeri boş kalmasın diye yapılan altı kopyadan biri olduğu hala söylenir.
3 - Yıldızlı Gece - Vincent Van Gogh / Museum Of Modern Art Yıldızlı gece

Hollandalı ünlü ressam Vincent Van Gogh'un sanatoryumdaki odasının penceresinden Fransa’da ki Saint-Rémy-de-Provence köyünün gece saatlerindeki görünümünü aktardığı tabloyu vefat etmeden bir yıl önce resmetti. 1889 yılının Haziran ayında yaptığı meşhur 'Yıldızlı Gece' tablosu hem onun hem de tüm Batı resim tarihinin en ünlü eserlerinden sadece biri. Eser şu anda New York'taki Museum Of Modern Art'ta sergilenmektedir.
4 - Adem'in Yaratılışı - Michelangelo / Sistina Şapeli Adem'in yaratılışı

Michelangelo'nun bir eseri olan 'Adem’in Yaratılışı' onun saymakla bitmeyen en değerli eserlerinden ve yine tarihte en çok tekrarlanan kutsal tablolardan biri. Tanrı'nın gücü ve kudretine vurguladığı bu yapıtta ona olan inancına sadık kalarak onu yaşlı ama kaslı bir erkek olarak tasvir etmiştir. Michelangelo, burada insan figürlerinden oluşan bulutun içindeki Tanrı’nın parmak ucuyla Adem’e ruh vermesini ve ilk insanın nasıl yaratıldığını anlatmaya çalışmıştır. Aynı zamanda Tanrı'nın insanoğluyla kurduğu bağı da temsil etmiştir. 1508 ve 1512 yılları arasında yapılmış eser Vatikan’daki Sistina Şapeli'nde ziyaretçilerini karşılamaktadır.
5 - İnci Küpeli Kız - Johannes Vermeer / Mauritshuis Kraliyet Resim Galerisi İnci küperli kız

44.5 cm × 39 cm boyutlarındaki yağlı boya tekniğiyle resmedilmiş olan eserdeki inci, tek odak noktası. Tabloya baktığınız ilk anda bile dikkat çeken bu detay, oldukça gerçekçi hatta 3 boyutlu gibi. Gizemi halen çözülememiş olan bu tablo için bir kısım kadının hayali olduğunu, bir kısım da var olan bir kadını çizildiğini iddia etmektedir. 'Kuzeyin Mona Lisası' ve 'Hollanda'nın Mona Lisa'sı' şeklinde isimlendirilmesi bize tablonun ünlü kadın portresi olan Mona Lisa'ya ne kadar da yakın görüldüğünü göstermektedir. Tablo koruma altına alınana kadar iyi korunamadığı için boyasında çatlamalar oluşmuş. Ancak bu bile kusur oluşturmamış aksine tabloya farklı bir hava katmış.
6 - Çığlık - Edvard Munch / Munch Museum Çığlık

Hemen hemen herkesin bildiği bir eserdir Çığlık, hatta bu tablo; Leonardo da Vinci’nin Mona Lisa'sının ardından sanat tarihinin ikinci en ünlü eseri olarak bilinmektedir. Dışavurumcu Norveçli ressam Edvard Munch'un bu ünlü yapıtının beş farklı versiyonu mevcuttur. Bu beş ferklı versiyonu da kendisi yapmıştır. Bunlar 1893 yılında suluboya ve pastel boya tekniğiyle yapılanlar ve yapılan bu ilk iki eser Oslo’daki National Museum ve Munch Museum’da ziyarete açıktır. 1895’te pastel boyalarla yapılan üçüncü versiyonu yaklaşık 120 milyon dolara bir açık artırmada satılmıştır. Dördüncü versiyonuna ise 1895’te taş baskı tekniği ile siyah ve beyaz olarak çalışılmıştır. Beşinci ve son versiyonuysa, 1910'da Munch tarafından, diğer versiyonların gördüğü ilgi üzerine resmedilmiştir. 2004’te hırsızlar tarafından çalınan tablo 2006 yılında bulunarak iyileştirilmiş ve Munch Museum'daki yerini almıştır.
7 - Belleğin Azmi - Salvador Dali / Salvador Dali Müzesi belleğin

Modern sanatın ve gerçeküstücülüğün simgesi olarak atfedilen bu eser, İspanyol ressam Salvador Dali tarafından 1931 yılında resmedilmiştir. Dali, bu eseriyle ilgili hiçbir zaman net bir açıklama yapmamıştır. Hatta birinin kendisine bu eserinin görecelilik kuramı üzerine kurgulanıp kurgulanmadığı sorulduğundaysa da, ikonikleşmiş eriyen saatlerin bir Camembert peynirinin güneş altında eriyişini izlemsinden ilham alarak resmedildiğini belirtmiştir. Tabloda belirgin olarak göze çarpan ilk şey eriyen saatlerdir. Burada eriyen bu saatler zamanın göreceliliğine dair bir işaret olduğunu göstermektedir. Belleğin Azmi tablosu, St. Petersburg’daki Salvador Dali Müzesi'nde sergilenmektedir.
8 - Yahudi Gelini - Rembrandt / Rijksmuseum Yahudi gelini

Isaac And Rebecca, The Jewish Bride ya da Yahudi Gelini; Hollandalı Rembrandt Harmenszoon Van Rijn'in 1667 yılında yağlı boya tekniğiyle tuval üzerinde yaptığı ünlü tablosudur. Eser günümüzde Hollanda'daki Rijksmuseum Amsterdam'da meraklılarını beklemektedir. Rembrandt'ın ölümünden 2 yıl önce tamamlamış olduğu Yahudi Gelini, ressamın en son yaptığı ve en iyi portresi olarak görülür. Resimde; erkek kadının omuzu koluyla sarmış ve diğer elini göğsüne koymuştur. Kadınsa erkeğin göğsündeki eline parmak uçlarıyla dokunmaktadır. Resimdeki çift tahminen Isaac yani İshak Peygamber, İbrahim Peygamber’in mucize oğlu, Yakup Peygamber’in babası. Rebecca ise Isaac’ın eşi. Resim sonraki yıllarda Yahudi Gelin olarak anılmaya başlıyor. Bu ismin verilme nedeni ise, sadece geline takılan kolye geleneği. Fakat ne resimdeki kadının Musevi olması, ne de gelin olması ile ilgili kesin bir bilgi yoktur.
9 - Guernica - Pablo Picasso / Reina Sofia Müzesi Guernica

Pablo Picasso'nun birçok kişi tarafından en bilinen eserlerinden biri Guernica. Ünlü İspanyol ressam bu yapıtında o zamanlar yaşanan İspanya iç savaşı sırasında Nazi Almanyası’na ait bombardıman uçaklarının Guernica şehrini bombalamasına ve orada yaşanan trajediye değinmiştir. Bu saldırıdan ruhen fazlasıyla etkilenen Pablo Picasso, sadece 15 gün içinde tüm dünyanın ilgisini İspanya’daki iç savaşa çekmiştir. Ayrıca Picasso, tüm dünyanın ilgisini çekmekle kalmamış, aynı zamanda ilerleyen yıllarda da savaş karşıtlarının adeta bir sembolü haline gelmiştir. 1937 yılda yaptığı bu tablo 1981 yılına kadar, savaşın yarattığı yıkımı ve trajediyi daha net bir şekilde tüm insanlığın gözleri önüne serilmesi amaçıyla dünyanın pek çok ülkesinde sergilenmiştir. Bu harika eser günümüzde de Madrid'te ki Reina Sofia Müzesi'nde ziyarete açıktır.
10 - Son Akşam Yemeği - Leonardo Da Vinci / Santa Maria delle Grazie Bazilikası son akşam yemeği

Leonardo da Vinci'ye ait olan bu eser 15. yüzyılda Milano'da Duke Lodovico Sforza'nın isteği üzerine resmedilmiştir. Son Akşam Yemeği ya da Son Yemek olarak da adlandırılan bu eser Milano'daki Santa Maria delle Grazie Bazilikası'ndaki duvarına 4.5 metreye 8.8 metre ölçülerinde yapılmış ve günümüzde oldukça yıpranmış bir haldedir. 'Son Akşam Yemeği' bir fresk değil. Freskler duvarın üzerine ıslak sıva tekniği ile yapılır ancak bu eser böyle yapılmamıştır. Onun kullandığı bu resim yapma tekniği sanatsal açıdan başarılı olsa da zamana direnmemiştir.
son akşam yemeği

16. yüzyılın ilk döneminden itibaren resimde bozulmalar başlamıştır. 50 yıl sonraysa pullanma ve çürümeyle resmin ihtişamı iyice kaybolmaya başlamıştır. İlk dönem restorasyon çalışmaları yapıtı daha da kötüleştirmiş. 2. Dünya Savaşı'yla da resmin bozulma süreci hızlanmıştır. 1980 yılında başlayan ve 19 yıl süren son restorasyon çalışmasının sonunda, resmin orijinal halinden eser kalmamıştır. Resim bizlere, Hristiyan inanışına göre İsa Mesih'in Romalı askerler tarafından yakalanmasından bir gün yani Pesah Günü öncesinde Havarileriyle yediği son akşam yemeğini ifade etmektedir. Bu çalışmanın bulunduğu bölüme 20-25 kişilik ziyaretçi grubundan daha fazlası alınmıyor. Bu sebeple bu harika başyapıtı görmek istiyorsanız biletinizi baya bir önceden almanız gerek. Ayrıca eserin herhangi bir yerde başka bir kopyası bulunmuyor. Bu nedenle de çalışmayı görmek isteyenlerin tek şansı Milano'daki orijinali.

Yorumlar

Erkut bolkan 
24.12.2020
Din sanata engel olsa leonarda'nın son akşam yemeği ya da michelangelo'nun Adem'in Yaratılışı tablosu olmazdı. Hoca Ali Rıza, Osman Hamdi Bey, Şeker Ahmet Paşa gibi bir çok Türk ressam yetişmezdi. Bu arada Van Gogh'un Yıldızlı geceler resmindeki köy ve selvi ağacı hayalidir. O bölgede öyle bir köy yok.
onur akincilar 
26.02.2018
Gösterdiğiniz resimlerin hepsini yerinde seneler içinde gördüm, şevkle seyrettim. Sanat üzerinde daha başka devamlı yazmanız, plastik sanatlarda din yüzünden çok geri kalmış Türk milletine bir şeyler öğretmeniz çok çok iyi olur diye düşünüyorum. Görülecek, öğrenilecek ve zevk alınacak o kadar çok sanat eseri var ki. Daha henüz görmediğim Hermitaj hariç belli başlı gördüğüm dünya müzeleri içinde en çok beğendiğim müze Philadelphiya’daki küçük de olsa Barnes Müzesi’dir. 180 tane Renoir var. Impressionist ve expressionist sevenler için gidilecek en önemli ve güzel müze. Devamlı yayınladığınız bilgiler ile Türk milletini az da olsa başka kaynaklardan çok çok daha iyi eğitiyorsunuz. Devam... Onur Akıncılar.