St Jean şövalyeleri, Mısır, Napoli ve ardından da Osmanlı egemenliğine girmiş olan ada, I. Dünya Savaşı’nın ardından Fransızların eline geçmiş ve Lozan'la birlikte İtalya’ya verilmiştir. II. Dünya Savaşı sonrasında da On İki Ada’yla birlikte Yunanistan’a bağlanmıştır.
Bugün Avrupa’da Castellorizo denen Meis Adası’na Yunanlılar Megisti diyor. Kışın birkaç yüz kişilik nüfusa sahip ada, yazın kalabalıklaşıyor. Ada, bu kalabalığı günübirlik Türkiye’den gelenlerle, az sayıda yazlıkçı İtalyan’a borçlu. Adalılar tüm ihtiyaçlarını karşı kıyıdan sağlıyor, aradaki kısa mesafe sayesinde balıkçılar sıklıkla Kaş’a geçebiliyor. Kaş’tan sabah 10’da kalkan teknelerle akşam 16 ve gece 23’de dönmek mümkün.
Meis’e günübirlik gelenlerin rutinleri şöyle işliyor. Adaya 20 dakikada ulaşılabiliyor olabilir ama gümrük işlemleri bundan daha uzun sürüyor. Adaya girer girmez, liman boyunca ilerleyip, deniz kıyısındaki cafelerin önünden ayrılan teknelerle kişi başı 10 euro karşılığında Mavi Mağara’ya tur yapılıyor. Mavi Mağara’da yüzmeden buradan dönmemek gerek. Meis’e iyi ki geldim dedirtecek cinsten bir deneyim.
Mavi Mağara’ya götüren tekneler, isteyen misafirlerini dönüşte Aya Yorgi koyuna bırakıyor. Akşam da buradan alıp tekrar Meis’e bırakıyor. Meis’te denize girilebilecek en güzel koy burası olabilir. Buradaki restoranda yemek yiyebilir ve tüm günü sessiz sakin plajında denize girerek geçirebilirsiniz.
Akşam olduğunda plaj da boşalıyor. Deniz taksiler günü birlik gelen misafirlerini Meis’e bırakıyor. Akşam yemeğine geçmeden önce, Kaş beton denizinde boğulmuşken, bu küçük adanın karakterini hala koruyabilmesine sevinerek , adanın dar sokaklarını dolaşmak gerek. Çiçeklerle bezeli balkonları, her kapı önünde uzanan kedileri ve renkli sıvalı evleriyle adeta bir ressamın fırçasından çıkmış görüntülerle karşılaşmak olağan.
Liman sırasında uzanan tavernalardan herhangi birinde oturup akşam yemeğini yiyebilmek için adaya gelir gelmez rezervasyon yaptırmakta fayda var. Aya Yorgi koyundan dönüp, adayı turladıktan sonra nerede yemek yiyeceğim derdine düşmemiş olursunuz. Mezeler ve deniz ürünleri mutlaka denenmeli. Üstelik Simi karidesi de adada bulunuyor ve bu minik lezzetleri bulmuşken kaçırmak olmaz. Liman kıyısında otururken, bu sularda dolaşan caretta carettaları da görebiliyorsunuz. Onlar da karideslere bayılıyor, benden söylemesi.