Bu yazının devamında mistik atmosferleri ile konuklarını büyüleyen en önemli manastırlar hakkında detaylı bilgi sahibi olabilirsiniz.
İnşasında kullanılan safran çiçekleri nedeniyle rengi sarıya çalan manastır halen daha önemli bir dini merkez ve eğitim kurumu niteliği taşıyor. Tabii korunaklı yapısı nedeniyle Roma İmparatorluğu’nun bölgede hakimiyet kurduğu dönemde kale olarak da kullanılmış.
Ahşap el işlemesi kapıları ve sıra dışı taş işçiliği ile göz kamaştıran manastırın sergi alanını mutlaka gezmenizi öneririz.
Mor Gabriel Manastırı
Midyat'a bağlı Güngören Köyü’nde bulunan Mor Gabriel Manastırı gerek mistik atmosferi gerekse de köklü tarihi nedeniyle Mardin gezilecek yerler listesinde önemli bir yer tutuyor.
Deyrulumur Manastırı adıyla da tanınan yapı, 4. yüzyılın sonunda inşa edilmiş. Şimdiki görünümüne ise büyük oranda Roma zamanında kavuşmuş. Manastır yapım yılı dikkate alındığında Mardin ve çevresinde hala ayakta duran en eski manastırlardan bir diğeri.
1600 yıllık tarihinde pek çok acı olaya da sahne olan manastır, günümüzde de aktif olarak kullanılıyor. Cüzi miktarda giriş ücreti ödenerek ziyaret edilebilen yapı canlı bir atmosfere sahip. Tabii gezginler bu atmosferi deneyimlemek dışında Azizler Evi gibi mimari açıdan dikkat çekici bölümlerini yakından tanımak için gidebilir.
Meryem Ana Manastırı
Anıtlı eski adıyla Hah Köyü’nde yer alan Meryem Ana Manastırı 2 bin yıllık geçmişi ve son derece zarif detaylarla zenginleştirilmiş mimarisiyle görülmeyi fazlasıyla hak ediyor.
Manastıra giderseniz, ilk önce kalbinde yer alan Mor Sobo Kilisesi'ni görmenizi öneririz. Zira 1860 yılında inşa edilen bu bina, manastırın mimari açıdan özgün olarak nitelendirilmesindeki ana etkenlerden biri. Kilise eskiden bilim merkezi statüsündeymiş.
Yalnız 1995’te müzeye dönüştürülen patrikhane kısmını da görmeden geçmemek gerekiyor. 1895’te yapımı tamamlanan patrikhanede sergilenen tarihi eserler sayesinde Mardin’in tarihi ve kültürel zenginliği hakkında fikir sahibi olabilirsiniz.
Burç Manastırı
Mardin kent merkezinin güneyinde kalan yamaçlara doğru gittiğinizde şehirde Süryani topluluğunun inşa ettiği bir başka büyüleyici yapı olan Burç Manastırı’nı ziyaret edebilirsiniz. Mor Mihail Kilisesi’nin içerisinde yer alan manastırın yapımı 4. yüzyılda gerçekleştirilmiş.
Kentin hemen dışında kalan ve sakin atmosfere sahip yapı grubu, 1919-1928 yılları arasında Süryani Kadim Okulu’na ev sahipliği yapmış. Ancak konumunun getirdiği dezavantajlardan dolayı 9 yılın ardından yeniden asli görevine dönmüş.
Sadeliğin ön planda olduğu manastırı gezerken Mor Mihail’e, kız kardeşine ve öğretmenine ait mezarları görebilirsiniz.
Mor Dimet Manastırı
Dereiçi Köyü’nde yer alan Mor Dimet Manastırı’nın kim tarafından ve ne zaman yapıldığına dair bir bilgi bulunmuyor. Ancak bu bilinmezlik yapıya başlı başına mistik bir hava kazandırıyor. Çoğu manastır gibi kesme taş ve moloz kullanılarak inşa edilen manastırı yöre halkı "Romatizma Manastırı" adıyla da anıyor. Çünkü uzun süre boyunca burada romatizmadan muzdarip bireyler tedavi edilmiş.
Tarihi dokusuyla ön plana çıkan ve Mardin kent merkezine yakın konumdaki aynı adlı kiliseyi de ziyaret edebilirsiniz.
Mardin’in kültürel açıdan zengin bir yer haline gelmesinde başrolü oynayan Süryani toplumundan kadim izler taşıyan manastırlar elbette yukarıda sizlere anlattıklarımızdan ibaret değil. Kente ayırdığınız tatil süresine bağlı olarak dilerseniz Mor Evgin, Mor Yakup ve Mor Cırcıs manastırlarını da Mardin gezilecek yerler listenize dahil edebilirsiniz.