Hem bu coğrafyada yetişen tazecik otlar, hem de onların dahil olduğu tatlarla size çok farklı gelecek bir açık hava gastronomi şöleni. 2016’da Shining Star Awards’ın "en başarılı festival" ödülünü kapan festivalle amaçlanan ise, kültürümüzde olan fakat zamanın unutturduğu lezzetlerin tekrar sofralara kazandırılması ve nesilden nesile aktarımının sağlanması. Madem bahara az kaldı ve madem festivalin de zamanı geldi, o zaman giyelim rahat ayakkabıları, istikamet Alaçatı Ot Festivali Alaçatı!
Aslında 2010 yılından bu yana sistemli bir şekilde yapılıyordu Alaçatı Ot Festivali. İlk yapıldığında sadece 1 günlük etkinlik iken sonraları kocaman bir 4 güne dönüştü. Ta ki yüzyılın yalnızlığı pandemi gelip kapımızı çalana kadar. 2020 – 2021 yılları "Evde Alaçatı Ot Festivali" olarak online kutlanırken biraz buruk kaldık. Çünkü ne sokakların coşkusuna katıldık, ne de otları doyasıya kokladık! Ama bu yıl öyle değil, 11. Alaçatı Ot Festivali 24 – 27 Mart 2022 tarihleri arasında Çeşme sokaklarında sizi bekliyor.
Hepimizin pandemi mahmurluğuna iyi gelecek Alaçatı Ot Festivali. Bir defa birbirini özleyen insanların cıvıltısıyla şenlenecek Arnavut kaldırımlı sokaklar. Üşütmeyen bir bahar esintisiyle gelen maviliğin kokusunu soluyup, taş evlere sarılmış çiçeklerle renkleneceksiniz. Geliş amacınız ne olursa olsun hep tatildeymiş hissi veren Alaçatı’nın başka bir yönünü keşfedecek, toprağının cömertliğiyle çeşitlenmiş otlarıyla tanışacak ve bu tanışıklığı karnaval havasıyla kutlayacaksınız.
Bitkilerin tüm hünerlerini öğrenebileceğiniz, öğrenirken de eğlenebileceğiniz bir atmosferle karşılaşacaksınız Alaçatı Ot Festivali’nde. Ünlü şeflerin düzenlediği seminerlerde hangi bitki demlenip çay olarak içilir, hangisi çiğden yenir, yenirse ne olur genel kültürüyle donanacaksınız. Mesela Şevketi Bostan’a neden ‘şevket’ denildiğini, arapsaçının, cibes otunun, kazayağının, tilkişan ya da ebegümecinin ismiyle müsemmalığını konuşacak; Seferihisar’ın, Urla’nın, Karaburun’unun ürettiği nimetleri tanıyacaksınız. Otları tanımanın yanında, yerinde görmek de önemli; yürüyüşlere çıkacak, ekim yapılan bahçeleri dolaşacak ve dalından koparan da siz olacaksınız.
Festival demişken aslında titizlikle planlanmış bir organizasyondan bahsediyoruz. Konserlerin, etkinliklerin ve bir sokağa hareket katan her şeyin bir parçası olup stres atacak, bazen kendinizi rengarenk, şen şakrak bir kortejin ardını takılıp yürürken bulacaksınız. Tabii bu coşkunuz fotoğraflara da yansıyacak, harika bir albüm dolduracaksınız. Festivalde düzenlenen yarışmalara katılmak ve ödül almak için gurme şef olmanıza gerek yok. O ödül size en kısa sürede en çok ot toplayan kategorisinde de gelebilir, otla en lezzetli yemeği yapma yarışmasında da! Ödülünüz alırken alacağınız alkışlar da bu festivalin en tatlı baharatı!
Sarma dolmalar, lorlu – otlu börekler ve zeytinyağının sevgilisi bir sürü sebze tadacak, hiç duymadığınız yemeklerin damak çatlatan lezzetleriyle tarif defterleri oluşturacaksınız. Otlarla başlayan bu eğlence serüveninde tabii ki başka şeyler de var. Otantik kıyafetler, takılar, süs eşyaları ve daha neler neler… Eşe dosta ve kendi mutfağınıza bol bol hediye alabileceğiniz ürünler bulacağınız festivalde stantlardaki satıcılarla pazarlık yapmak da adetten.
Festival için her yıl bir ot ya da sebze teması belirleniyor. Ve gerek stantlardaki gerekse yemek atölyelerindeki lezzetlerin çoğunu da bu tema belirliyor. Bu yıl ise en haşır neşir olacağınız ot semizotu. Onu ne kadar tanıyor olsanız da festival tarifleriyle başka yönlerini de öğreneceksiniz.
Yarattığı coşku kolay kolay unutulmadığından olsa gerek, artık gelenekselleşmeye yüz tutan festival boyunca Alaçatı’ya yakın rotaları da keşfetmek için zaman yaratın diyoruz. Çünkü biliyoruz ki çok beğenecek, muhtemelen ‘bir daha ki sefere yine’ diyerek döneceksiniz. Alaçatı’ya araçla 15 dakika uzaklıktaki Ildır bu yakın civar rotalarının en sevimli köylerinden. Erythrai Arkeolojik Ören Yeri ve bakir doğasıyla kalbinizi çelecek bu Ege köşesini zaten birçok diziden de tanıyorsunuz. Şarapsever bir festivalciyseniz ülkemizin en keyifli şarap rotalarından Urla Bağ Yolu da Alaçatı’ya araçla sadece 20 dakika uzaklıkta. Üstelik sadece bağ evleri değil, gurme restoranlarla da karşılaşabiliyorsunuz bu rotada.
Madem otantik dekorlu deniz kokan bir tatil beldesine geldiniz, önerimiz de Alaçatı’nın ruh halini yansıtan taş evlerde kalmanızdan yana olacak. Yalnız rezervasyon konusunda acele edin, planlamayı geç yaparsanız bölgenin en popüler aktivitesine katılmak için turlarla akın eden ziyaretçilerin kalabalığından size yer kalmayacak ve Neredekal.com’un sunduğu erken rezervasyon indirimlerini ve fırsatlarını kaçıracaksınız. İşte size aceleci davranmanız gereken muhteşem bir konaklama için 3 öneri!
Tropicana Alaçatı: Beldenin o güzel taş evlerinden biri de burası. Alaçatı’nın merkezine yürüyerek gidebileceğiniz, çiçeklerle bezeli bahçesinde huzur bulabileceğiniz ve tertemiz yataklarında misler gibi uyuyabileceğiniz bu otel, butik bir aile işletmesi.
Alaçatı Asmalı Konak Otel: İster minicik bebeğinizle ister tek başınıza gidin, her koşulda mutlu ayrılacağınız bir otel Alaçatı Asmalı Konak. Çarşının hareketine 1 dakikada yürüyüp kavuşabilmenize rağmen odaları sessiz ve huzurlu. Üstelik kahvaltıları da hem bol çeşitli hem de doyurucu!
Alayaz Butik Otel: Toplam 7 odası bulunan bu butik otelin tertemiz odalarında konaklarken merkeze de çok yakın olacaksınız. Bahar renkli çiçeklerle sarıp sarmalanmış taş otelde aile sıcaklığıyla karşılanacak, bol çeşitli şahane kahvaltı sofralarına oturacaksınız.