Ülkemizin her bir köşesi cennet her bir yeri ayrı güzel ama @AdanaBaşka güzel. Akdeniz’in incisi Adana, bu hafta sizlere mutlaka gidin ve keşfedin dediğimiz yer. Bizler bizzat Neredekal.com, Onur Air ve Çukurova Kalkınma Ajansı’yla ortak yaptığımız bir proje ile Adana’yı ziyaret ettik ve sizler için harika keşiflerde bulunduk. Bu enfes lezzetli keşfi sizlere de bir rehber olması amacıyla burada tek tek anlatacağız. Daha hızlı bir bakış atmak içinse Neredekal.com’un Instagram hesabındaki öne çıkan gönderiler kısmında bu geziyi sabitledik.
Buradan da detayları ve neler yaptığımızı inceleyebilirsiniz.
{search:adana-otelleri,Adana Otelleri}
Adana’ya Ulaşım
Ulaşımı kendi aracınızla yapabileceğiniz gibi sivil havacılık şirketlerinin Adana seferini düzenleyen uçaklarıyla yapabilirsiniz. Biraz daha nostaljik olsun derseniz de Toros Ekspresi, Fırat Ekspresi, Erciyes Ekspresi gibi tren hatları ile Adana’ya gelebilirsiniz. Bizler gidiş ve dönüşte proje ortağımız olan Onur Air’in Adana seferini yapan uçaklarını tercih ettik.
Adana’da Konaklama
{ad:0}
Adana’da her bütçeye ve her konaklama zevkine göre bir tesis olup misafirlerine hizmet vermektedir. Bu tesislerin hepsini Adana otelleri sayfamızdan inceleyebilirsiniz. Bizim hangi tesisi tercih ettiğimizi sorarsanız da hem havaalanına hem de çarşıyla yakınlığıyla İbis Hotel Adana’yı tercih ettik. Daha merkezi bir noktada olmasını isterseniz de enfes manzarasıyla ve tarihi dokusuyla görseldeki tesis olan Hotel Bosnalı’yı tercih edebilirsiniz.
Adana Araç Kiralama
Adana’da gün içinde gezimizi yapabilmek için ulaşım aracımızı Çukurova Kalkınma Ajansı temin etti. Sizlere de Adana’yı keşfedebilmek için bu sayfadan araç kiralama hizmeti alabilirsiniz.
Adana’ya Varış ve Birinci Gün
İstanbul’dan akşam 20:30 uçağı ile Adana’ya vardık ve otelimize giriş yaparak güzelce dinlendik. Güne Adana böreğinin en iyisini yiyebileceğiniz yer olan Levent Börek’te başlıyoruz. Burada peynirli ve kıymalı böreklerin enfes lezzetiyle kendimizi kaybedip toparladıktan sonra istikamet eski Adana. Eski çarşı olarak da bilinen yere geldiğimizde ilk durağımız Yağ Cami oldu.
Yağ Cami
Seyhan ilçesinde yer alan Yağ Cami, Ramazanoğlu Halil Bey’in emriyle 1501 yılında Ermeni St. Jean Kilisesi’nin kalıntıları üzerine inşa edilmiş. 1552 yılında da yine Ramazanoğlu Halil Bey’in oğlu Piri Paşa tarafından da medresesi yaptırılmıştır. Daha önce ‘Eski Cami’ olarak adlandırılan cami, anıtsal avlu kapısının önünde yağ pazarı kurulması ve avlusunun altında yağların depolandığı bir alana sahip olması nedeniyle ‘Yağ Cami’ adını almıştır.
Büyük Saat Kulesi
Yağ Cami’den çıkıp çarşı boyunca ilerleyince tam karşınızda Büyük Saat Kulesi’ni görürsünüz. Ali Münif Caddesi üzerinde bulunan bu tarihi saat kulesi 1881 yılında Vali Ziya Paşa’nın emriyle yaptırılırmış. 32 metre uzunluğuyla kule kare prizma şeklinde olup kesme taştan yapılmış. Osmanlı dönemi saat kuleleri arasında en uzunu Adana Büyük Saat Kulesidir. İkincisi ise Dolmabahçe Saat Kulesi’dir. Kulenin yapımından uzun bir süre sonra Almanya’dan özel olarak saat makinesi getirilmiştir. Kule o kadar sağlam yapılmıştır ki 1998’deki büyük Adana depreminde bile ayakta kalarak günümüze kadar gelebilmiş.
Tarihi Kazancılar Çarşısı
Saat kulesinin hemen sağında yer alan çarşının içinde geçmişten günümüze unutulmaya yüz tutmuş kalaycılık sanatını halen devam ettiren birkaç dükkanı ziyaret edebilirsiniz. Daha önce kalaylama işleminin nasıl yapıldığını hiç görmediyseniz burada işi ustasından izleyebilirsiniz. Fotoğraf: AA
Ramazanoğlu Beyliği Saray Selamlığı
Büyük Saat Kulesi’nden birkaç adım ilerlediğinizde hemen solunuzda ziya Paşa Parkı vardır. Buradan içeriye doğru girince yolun solunda karşınıza tarihi bir yapı çıkar. Bu yapı bundan 650 yıl önce Ramazanoğulları Beyliği zamanında Kanuni Sultan Süleyman'ın misafir olarak kaldığı saray selamlığıdır. Restorasyonu tamamlanan yapı günümüzde kültür merkezi olarak halen kullanılmakta ve yaşayan binalar arasında sayılmaktadır. Yapın hemen karşısında bir mezar dikkatinizi çeker bu mezar. Zamanında Adana Valiliğini yapan Ziya Paşa’nın mezarıdır. Mezarın 10 adım ilerisinde ise Ramazanoğlu Türbesi vardır. Türbenin kitabesi olmadığı için yapım tarihi ile ilgili kesin bir bilgi yoktur. Türbenin içinde ise yedisi büyük, bir tanesi çocuk olmak üzere sekiz tane sanduka yer alır. Bu sandukalar, cami ile bütünlük arz eden diğer türbedeki sandukaların aksine çok sadedir.
Ulucami ve Ramazanoğlu Medresesi
Ziya Paşa’nın kabrinden biraz daha ileride ve yolun sağında tarihi Ramazanoğlu Medresesi’ni görürsünüz. Medresenin hemen yanında Küçük Mescit ve tam karşısında da 1541 yılında yapılmış olan tarihi Ulucami yer alır.
Yemek Molası: Köy Sofrası
Adana’nın en leziz yöresel yemeklerini deneyimleyebileceğiniz bu yerde korkmadan sipariş verin. Yediğiniz hiçbir lezzetten asla pişman olmayacaksınız. Adresini ve web sitesini de şuraya bırakıyoruz: Hanedan Mahallesi, Bakımyurdu Caddesi No:31/A, Seyhan - adanakoysofrasi.com
Taş Köprü ve Sabancı Merkez Cami
Çukurova’nın cam damarlarından biri olan Seyhan Nehri üzerindeki tarihi Taş Köprü, Seyhan ilçesiyle ve Karşıyaka (Yüreğir’i) birleştiren köprüdür. Adana'nın simgesi olan bu yapı Roma dönemi eseridir. Orijinal köprünün 21 gözlü varmış Ancak Seyhan Nehri'nin ıslahı sırasında köprünün 7 gözü toprak altında kalmış. Böyle olunca da günümüzde tarihi köprüde 14 tane göz kalmıştır. 310 metre uzunluğunda, 11,40 metre genişliğindeki köprünün, ilk yapıldığı zamanda her iki girişinde de şu anda mevcut olmayan taç kapısı olduğu bilinmekte. Osmanlı döneminde birkaç kez onarılan Taşköprü, günümüzde de kullanılmakta. 1998 yılında tamamlanarak halkın kullanımına açılan Sabancı Merkez Cami Adana’nın simgesel yapılarından bir diğeridir. Avlusu ve caminin içi mimari güzelliğiyle görülmeye değer.
Adana Sinema Müzesi
Müze, Taş Köprü’yü geçip Sabancı Merkez Cami’ye doğru ilerlerken yolun solunda kalan bir binadır. Restorasyonu tamamlanmış eski bir Adana evi olan tahta köşkte yer alan müzenin içinde özellikle şehre özgü yönetmenler, oyuncular ve yapımcılar ile ilgili eserler sergilenmekte. Müze binasının zemin katı film afişleri için ayrılmıştır. Posterdeki en az bir isim (yönetmen, oyuncu, senarist vb.) Adana sakinine aittir. Birinci kattaki odanın birinde Yılmaz Güney'in fotoğrafları, film afişleri ve eşyaları sergilenmekte. Binada ayrıca Yılmaz Güney, ressam Abidin Dino ve yazar Orhan Kemal'in heykelleri vardır. Yaşar Kemal, oyuncu Şener Şen ve babası oyuncu Ali Şen, Muzaffer İzgü, Ali Özgentürk, Orhan Duru, Aytaç Arman, Bilal İnci, Meral Zeren, Menderes Samancılar, Nurhan Tekerek ve Mahmut Hekimoğlu da fotoğrafları, afişleri, özel eşyaları ve eserleri sergilenen diğer ünlü isimlerdendir. Müze binası içerisinde bir de sinema kütüphanesine ev sahipliği yapmakta.
Adana Atatürk Müzesi
Atatürk Evi Müzesi, Sinema Müzesi’nden 10 adım ileride yer alır. Burası 15 Mart 1923'te Atatürk’ün Latife Hanım’la ile birlikte Adana'ya geldiğinde ağırlandıkları binadır. Ramazanoğulları'ndan Suphi Paşa'ya ait olan bu bina yıllar sonra, Atatürk Bilim ve Kültür Müzesi Koruma ve Yaşatma Derneği'nce zamanın Kolordu Komutanı Bedrettin Demirel'in önderliği ve halkın yardımıyla kamulaştırılmıştır. Kamulaştırılmasının ardından 19.yy. da yapılmış geleneksel Adana evlerinden biri olan bina restorasyona alınır. 1981 yılında da Müze Müdürlüğü'ne bağlı bir müze olarak halkın ziyaretine açılır. İki katlı, çıkmalı, kırma çatılı, kâgir bir yapı olan ‘Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlığı’ olarak tescil edilmiş ve koruma altına alınmıştır.
Akşam Yemeği: Onbaşılar Kebap
Artık yemek yiyelim derseniz istikamet tarihi ve enfes manzarasıyla Onbaşılar Kebap. Biz burayı hem manzarası hem de kebap yapım atölyesi için tercih ettik. Daha önceden geleceğimizi bildikleri için atölye biz gittiğimizde hazırdı. Kebabın üstatları başımızda hemen önlüklerimizi giydik ve işe koyulduk. Bu atölye sırasında anladık ki bir kebap kolay yapılmıyor. Atölyede herkes kebabını zor da olsa bir şekilde yaptı ancak iş kebabı yapmakla bitmiyor burada işiniz onu bir de pişireceksiniz ve yiyeceksiniz. Eğer ki sizlerde Adana gezinizde bu atölyeyi deneyimlemek istiyorsanız önceden arayıp rezervasyon yaptırmayı sakın unutmayın. Bizler Adana’daki ilk günümüzü bu restoranın enfes lezzetleriyle sonlandırdık.
Adana’da ikinci Gün
Kahvaltıda Ciğer: Kifidis Büyüksaat Kebapçısı
Dinlenmiş bir şeklide sabah kahvaltısı için soluğu bir Adana klasiği olan ciğercide aldık. Burası sanayi sitesi içerisinde yer alan ve içinde enfes lezzetlere ev sahipliği yapan bir restoran. Restorana girmemizle masamız bir anda donatılıyor. Donatılıyor ama neyle? Tabi ki de salatalarla, yeşilliklerle ve soğan piyazlarıyla. Sabah sabah bunlar da yenme demeyin öyle güzel yeniyor ki tadı damağınızda kalıyor.
Kapıkaya Kanyonu Doğa Yürüyüşü
Adana'nın Karaisalı ilçesinin 4 km dışında yer alan Kapıkaya Kanyonu’na merkezden yaklaşık 40 dakikada ulaştık. Bu kanyonu bizim gibi sabah tercih etmenizi tavsiye ederiz zira öğleden sonra aşırı ve gereksiz bir kalabalık buraya akın ediyor. Kanyona giriş ücreti yok. Özellikle fotoğraf tutkunları için enfes manzara ve makro fotoğraf çekebileceğiniz kanyon toplamda 7.250 metrelik bir yürüyüş parkuru var. Bu parkuru yürüyebildiğiniz kadar yürümenizi tavsiye ederiz. Kanyonun köprü tarafındaki girişinde teyzeler odun ateşinde sıkma ve börek yapıyorlar. Çay ya da ayranla birlikte sıkma ve böreklerden alarak atıştırabilirsiniz. Sonuçta temiz hava insanı acıktırır.
Varda Köprüsü
Kapıkaya Kanyonu aynı zamanda ünlü Varda Köprüsü’ne ya da halk arasındaki adıyla Alman Köprüsü’ne de çok yakın. O yüzden kanyonu gezdikten sonra aracımızla adeta bir anıt niteliğinde karşımıza çıkan Varda Köprüsü’ne geldik. 200 metre uzunluğu ve 99 metre yüksekliğiyle köprü tam bir mühendislik harikası. Buradaki demiryolu projesinin yapımı için o yıllarda binlerce Alman ve Türk görev yaptı. Bu bölgede çalışmalarını sürdüren Almanlar burada kendilerine resmen bir kasaba kurmuşlar. Bu yaşama alanının içinde hastane, kilise, okul, sinema ve hatta cami bile varmış. Bağdat Tren Hattı'nın yıllarca süren inşası sırasında ölenler için Almanlar mezarlık oluşturarak vatandaşlarını defnetmişler.
Muz Serası Gezisi
Çukurova’da yeni yeni sayıları artmaya başlayan bir seracılık, muz seracılığı. Daha çok Mersin ve Anamur’da muz seracılığı yaygındı. Ama artık Adana’da da muz önemli bir tarım ürünü olmuşa benziyor. Köprü dönüşü denk geldiğimiz bir seradan içini gezmek için sahibinden rica ettik ve kapısından girer girmez kendimizi adeta tropikal bir ormanda hissettik. Sonrasında da muzun nasıl yetiştiğine dair bilgiler aldık.
Kahve Molası Botta Bloom: Güzel Kokulu Şeyler
Dinlenmek ve bir kahve molası vermek için bu mekanı tercih ettik. İyiki de tercih ettik. Öylesine keyifli ve öylesine güzel insanların bir arada yer aldığı bu kafede sadece bedenimizi değil ruhumuzu da dinlendirdik. Adana seyahatinizde buraya mutlaka uğrayıp tatlılarını ve kafelerini deneyin.
Kazım Büfe: Muzlu Süt
O kadar muz serası gezdik Kazım Büfe’nin spesiyali olan muzlu sütü içmeden olmazdı. Hem bir mola hem de lezzetli bir atıştırmalık. Sadece muzlu süt yok burada farklı meyve suları da taze taze sıkılıp satılıyor.
Adana Yeni Arkeoloji Müzesi
Öyle güzel öyle büyük bir müze yapmışlar ki hayran kalmamak elde değil. İnsanlığın ilk dönemlerinden günümüze kadar uzanan şahane bir müze burası. Girişte MüzeKart geçerli. 68 bin 530 metrekare alanda kurulu olan müze binası 2017 yılında halkın ziyaretine açılmış. Orta Doğu’nun ve Türkiye’nin en büyük müze kompleksi olan Adana Yeni Arkeoloji Müzesi, eskiden atıl durumda olan bir yerleşkenin yeniden hayata kazandırılmasıyla ortaya çıkmış. Müze büyümeye ve eserlerini arttırmaya devam ediyor.
Akşam Yemeği: Raif Usta Kebap
Günü Adana kebapla bitirmesek olmazdı. Bu kez Adana merkez otogarının hemen yanındaki Raif Usta’nın maharetli ellerinden kebabımızı yiyelim dedik ve iyi de ettik. Öylesine lezzetli ve öylesine doyurucuydu ki tadı hala damağımızda. Keşke İstanbul’da da olsa gitsek yesek diyoruz.
Yemek Sonrası Tatlı: Doğan Kaymaklı Kadayıf
Yemek sonrası tatlı için adresimiz Doğan Kaymaklı oldu. İstanbul Çengelköy’de de şubesi olan firmanın spesiyali kaymaklı kadayıfı, fıstıklı midye tatlısı ve tahinli ayva tatlısını denedik. Her biri öylesine lezzetli ki mutlaka bu lezzetleri tatmalısınız.
Dönüş Zamanı :(
Maalesef ki her güzel şeyin bir sonu varmış dedik ve soluğu Adana Havaalanı’nda aldık. Onur Air’in Adana – İstanbul seferini yapan uçağımızla üzülerek ve sizler için yeni keşif planlarımızı yaparak İstanbul’a geldik.
