Denizlerin Efsane İsmi Sadun Boro'nun 7 Aşkı

Okluk Koyu - Sadun Boro'nun yaptırmış olduğu deniz kızı heykeli 2015 yıllında aramızdan ayrılan Sadun Boro'nun anısına, saygıyla... Bilen bilir, Sadun Boro ve onun denize olan tutkusunu. Bilen bilir onun Kısmet’e olan büyük aşkını ve ‘Miço’ ile olan hikayesini. Bilmeyenler içinse anlatmak isterim, Sadun Boro’nun benim gözümden 7 büyük aşkını. İstanbul'da 1928 yılında dünya ile tanışan Sadun Boro, çocukluk ve gençlik yıllarını Caddebostan ve Marmara kıyılarında geçirdi. Denize olan büyük tutkusu öncelikle bir sandalla başladı ve liseye geçtiği yıllarda ilk yelkenli teknesini aldı. İstanbul’da Galatasaray Lisesi'ni bitirdikten sonra 1948'de İngiltere'ye giderek Manchester Üniversitesi'nin Tekstil Mühendisliği Bölümü'nden mezun oldu. 1 - Okyanusa Olan İlk Aşkı

Sadun Boro yelkenli bir tekne ile dünya turu yapan ilk Türk denizci. Boro, 1952 yılında Ling adlı 11 metrelik yelkenli tekne ve bir İngiliz arkadaşı ile İngiltere'den Karayip Adaları'na kadar uzanan ilk Atlantik aşırı yolculuğuna çıkmadan önce okyanuslara bu denli aşık olacağını nereden bilebilirdi ki? 2 – Dünya Seyahati ve Oda Boro Aşkı

Sadun Boro’nun ilk açık deniz seyahatinden sonra ilk hedefi yelkenlisi ile dünya seyahati yapmak oldu. Bu hayale bir de büyük aşkı Alman asıllı eşi Oda Boro eklenince, gerçekleştireceği dünya turu daha da heyecan verici bir hale dönüştü. 3 – Kısmet’e Olan Büyük Aşkı

Kısmet, Boro çiftinin 1965 yılında dünya seyahatinde kullanacakları 10,5 metrelik yelkenli teknenin adı. Yolculuk sırasında Kısmet ve Boro çiftine bu seyahatte biri daha katıldı. Katılan bir insan değil adını ‘Miço’ koydukları bir kediydi. Miço’yu Karayip Adaları’ndan aldılar ve onlarla birlikte Miço da ünlü bir denizci oldu. 4 – Deniz’e Aşkı

1968 yılında dünya seyahatini tamamlayıp yurda dönen Boro çifti, 9 yıl sonra yeniden çıkacakları açık deniz yolculuklarına Miço’dan sonra bir kişiyi daha dahil etti. Kimi mi? Deniz’i. Deniz, Boro çiftinin sevgili kızları. 1977 – 1979 yılları arasında çıktıkları bu yolcuğa o zaman 8 yaşında olan kızları da dahil oldu. 5 – Çevreye ve Ege Kıyılarına Olan Aşkı

Çok iyi bir okyanus yelkencisi ve aktif bir çevreci olan Boro, dünya seyahatlerini tamamladıktan sonra 1980 yılında yaşamaya karar verdiği Bodrum’a taşındı. Denizlere olan aşkı ve duyarlı çevreciliği ile özellikle Gökova, Fethiye ve Göcek gibi eşsiz güzellikteki Ege koylarının korunması için elinden geleni fazlasıyla yaptı. 6 – Kitaplarına Olan Aşkı

Hayatının anlamı olan denizciliği ve deniz aşırı seyahatlerini kaleme aldığı kitapları var. Seyahatlerinin Cumhuriyet ve Hürriyet gazetelerinde yayınlanmasına rağmen bütün anılarını ve deneyimlerini kendi yazdığı kitaplarda topladı. Boro, ilk iki seyahatine ve tecrübelerine ‘Pupa Yelken’ ve ‘Kısmet’in Dümen Suyunda’ adlı kitaplarda değindi. Atlantik ve Amerika seyahatini ise ‘Yeni Dünya’ya Fora Yelken’ adlı kitabında anlattı. Ayrıca; 'Bir Hayalin Peşinde – Yarım Asır Evvel Bir Atlantik Serüveni’, ‘Kısmet'in Dümen Suyunda: Anne Baba ve Çocuk Eğitimi’ 'Kısmet’in Dümen Suyunda' ve diğer bütün kitapları da halen satılıyor. 7 – Ardında Bıraktığı Tek Vasiyeti ve Son Aşkı

Denizler ve okyanuslar 5 Haziran 2015’de yıldızını kaybetti. Artık bizimle olmayan Sadun Boro ardında tek bir vasiyet bıraktı. Yelkenliyle dünya turunu tamamlayan ilk Türk, hayatının geri kalanını Türk denizcilerine örnek biri olarak geçiren Sadun Boro’nun, hayattayken hem sözlü olarak dile getirdiği hem de kitaplarında yazdığı bir vasiyeti vardı: Öldüğünde İngiliz Limanı'na (İngiliz Koyu) teknesinin bağlı olduğu çam ağacının dibine gömülmek. Son Dokunuş:

Türk amatör denizcilerini okyanusla buluşturan Boro’nun seyahatlerinde çizdiği rota, arkasından gelen denizcilerin de rotası oldu. Öyle ki; 1965 – 1968 yılları arasındaki yolculuğun yaptığı bu rota, denizciler arasında ‘Sadun Boro Rotası’ olarak anılmaktadır.

İlk yelkenlisi olan Kısmet onun evi hatta kabuğu gibiydi. Denizden son kez çıkartılarak tıra yüklenip restorasyona giden ilk aşkı Kısmet için Sadun Boro; ‘Sevgilimden ayrılıyor gibiyim’ demişti. Kısmet, denizle ilk kez 17 Temmuz 1964’da Salacak Sahili’nde kavuştu ve Mayıs 2010’da denizden ayrılarak karaya çıkartıldı. Kısmet, şu an ise Rahmi M. Koç Müzesi’nin en nadide eserlerinden biri olarak meraklıları ile tanışıp hikayesini anlatmaya, Sadun Boro’yu tanıtmaya devam ediyor.