Hiç dans etmediyseniz ya da ortam oldu da etmedik mi diyorsanız işte size en rahat pist, eviniz! Üstelik seyirciler de oldukça tanıdık, aileniz… İsterseniz içinizden geldiği gibi serbest stil, isterseniz Latin! Evde yapılabilecek eğlenceli şeyler arayışında olanlar için en sevdiğimiz önerimiz de bu oldu diyebiliriz. Açın sevdiğiniz bir müziği ve bırakın kendinizi adımların ritmine. Dans hem bir spor hem de inanılmaz bir ruh terapisi. Müzik bittiğinde hissettiğinizin kocaman bir mutluluk olacağına adımız gibi eminiz.
Önlüğünüz olmasa da olur yeter ki lezzet yaratmaya niyetiniz olsun. Evde yapılacak etkinlikler arasında ailenizi en mutlu edecek olan diye de eklemeden geçmeyelim. Mutfaktan gelen koku bir evi yuvaya dönüştürdüğü gibi; çocuğunuzla, eşinizle bir tarif denemek ve aman yanmasın diye fırın başında beklemek de o yemeği müthiş bir lezzete dönüştürüyor. Tabii biz kek dedik, ekmek dedik ama muhteşem bir tarifim var diyorsanız biz de denemeye hazırız. Yoğun bir günde bazen canınız tencere tencere yemek yapmak istemeyebilir. Evde kaldığınız günler bu açıdan çok faydalı oluyor, bütün işlerinizi aradan çıkarıp dolaba yemeğinizi de koyduğunuz zaman; hem zamanın su gibi akıp geçtiğini göreceksiniz, hem de birkaç gün daha yemek yapma stresinden kurtulmuş olacaksınız, daha ne olsun!
Bilet kuyruğunda beklemeden ve bilete de para vermeden dünyanın pek çok yerinde pek çok müzeyi online gezebileceğinizi biliyor musunuz? Pandemi bizlere evlere kapattı ama kültür sanattan mahrum kalmamamız için böyle konforlar da sağladı. Sıkılınca ne yapılır diye kara kara düşünenler için alışılmışın dışında ve ilgi çekici olan bu turlara bir göz atmanızı öneririz. Louvre, British Muzeum gibi markalaşmış global müzelerin yanında Topkapı Sarayı, Dolmabahçe Sarayı, resim heykel salonları ve daha birçok müzenin koridorları tek bir tıklamayla ekranınıza düşüyor. Oturduğunuz Yerden Keyifli Bir Kültür Turu Yapabileceğiniz 10 Sanal Müze yazımızda oldukça faydalı bir liste bulabilirsiniz. Sonrasında ise size sadece en merak ettiklerinizi tıklamak kalıyor.
Tüm sosyalliğin internet olduğu şu günlerde yapabileceğiniz en verimli şeylerden biri de ekran karşısında online eğitim almak. Sıkılınca yapılacak şeyler denilince hep akıllara günü geçirmek için oyalanacak aktiviteler geliyor, bunların dışında kendinize bir şeyler katarak, eğitimler alarak da gününüzü değerlendirebileceğinize değinmek istedik. Mesela yeni bir dil veya bilinen dili biraz daha geliştirme üzerine olabilir bu eğitim. Ya da çiçek bakımı, blog yazma, boncuk işleme gibi hobileriniz varsa yeni yeni şeyler öğrenebilirsiniz. Bu eğitimlerin bazıları çok makul ücretlere, bazıları ise ücretsiz olarak sunuluyor. İnteraktif yapılan eğitimlerde zamanı okul gibi kullanmakla kalmıyor, sınıf arkadaşlarınızla güzel dostluklar da kurabiliyorsunuz.
Eşin dostun mutlaka gör diye önerdiği filmleri izlemek için en uygun zaman belki de bu zamanlar. Sokağa çıkma kısıtlamasının olduğu hafta sonlarında IMDB listelerini gözden geçirebilir, çok sevdiğiniz klasikleri bir kez daha izleyebilir, yeni diziler keşfedebilirsiniz. Ortamı çoktandır unuttuğumuz sinema salonlarına benzetmek için ışıkları biraz kısıp, bir dolu mısır patlatmayı da unutmayın. Hazır Sevgililer Günü de hafta sonuna denk gelmişken Seyahatsever Çiftlerin Mutlaka İzlemesi Gereken 8 Film yazımızdan bir film seçebilir, gecenize ufak romantiklikler katabilirsiniz.
Yapılacaklar listesine sürekli dahil olan ama hiçbir zaman aciliyet kazanmayıp hep unutulan işlerden biri de fotoğrafları düzenlemek. Kimisi oturma odasındaki çekmecelerde, kimisi yatak altlarına atılan kutularda, bazıları da bilgisayar dosyasında olan fotoğrafları arşivlemek hem eğlenceli hem de nostalji yaptırıp anılara götürüp getiren bir eylem. Hele de çocukların ilk gülüşlerini, ilk adımlarını ve ilk gittiğiniz tatilleri hatırlatıyorsa!
Bir Adele, bir İbrahim Tatlıses ya da hep dinlediğiniz o şarkıdaki gibi muhteşem bir ses olmanıza gerek yok. Karaoke bir yıldız yaratmak için değil (belki de bir yıldızsınız ve keşif günü gelmiştir), eğlenmek için oynanan bir oyun. Çocuğunuzla, partnerinizle ya da tek başınayken yaptığınızda hem eğleniyor hem de gülüyorsunuz.
Günlük koşturmacalardan oyun oynamaya vakit mi kalıyor diye yakınanlardansanız işte fırsat! Hem oyun oynamak zaman öldürmek de değil, aksine konsantrasyonu sağlamlaştırmak, zihni canlandırmak, stresten uzaklaştırmak gibi birçok antidepresan etkisi de var. Ama en önemli yanı aile bireylerini buluşturması ve aynı heyecana ortak kılması. Tabu, Scrabble, Monopoly gibi takım işi oyunların yanında boş duvara çerçeveletip asabileceğiniz emek abidesi puzzle da pandemi günlerinin parlayan yıldızları. İki kişilik geleneksel kapışma tavla ya da konsolda bir araba yarışı da hafta sonunda tadına doyulmaz oyunlardan aklımıza gelenler.
Mandala büyükleri oyalayan ve renklere karıştıran basit bir boyama kitabı değil, taaa Budist rahiplere dayanan bir hikayesi, bir felsefesi var. Budistler çok eski zamanlarda rengarenk kumlarla yere geniş daireler çizer ve birçok insana göre sanat şaheseri olan şekiller yaratırlarmış. Sonra da günlerce uğraştıkları bu eserleri birkaç dakikada dağıtır, elleriyle karıştırıp bozarlarmış. Böyle davranmalarının sebebi ise derin bir anlam içeriyor, o da dünyanın gelip geçiciliği… Yani diyeceğimiz o ki, günler günleri kovalarken her anına bir değer biçmek ve anıya dönüştürmek bizim elimizde.
Elimizden geldiğince, evde kaldığınız bir günü en güzel şekilde değerlendirmeniz ve “Evde ne gibi aktiviteler yapılır” diye düşünenlere en azından birkaç alternatif sunabilmek için kendi deneyimlerimizden de yararlanıp böyle bir yazı oluşturduk. Umarız ki yararlı olmuştur, evde kalıyor olmanız eğlenmeyeceğiniz ve bir şeyler öğrenmeyeceğiniz anlamına gelmiyor!