Bu yazımız dünyada en iyi kış tatili yerlerini kapsadığı, listemizde ülkemizden de yerler bulabilirsiniz. Fakat başka bir ülkeye gittiğinizde dil sorunu yaşayacağınızı düşünüyorsanız merak etmeyin. Sizler için hazırladığımız Yurt Dışı Seyahatlerinde Hayat Kurtaran Çeviri Uygulamaları yazımız işinize yarayabilir.
{facility:0}Yukarı Avusturya’nın küçük bir köyü olan Hallstatt, Salzkammergut'da yer alıyor. 2001 yılındaki nüfus 946 desek ne kadar huzurlu ve sakin bir yer olduğunu aslında anlatmış oluruz. Burası tamamen inzivaya çekilip kışın sunduğu tüm güzelliklerin tadını çıkarmak için biçilmiş kaftan. Köyün sınırındaki yine aynı isme sahip gölün etrafında yürüyüşler yaparken güneş ışınlarının bile ne kadar farklı olduğunu deneyimleyebilirsiniz. Hallstatt, tarih öncesi dönemden beri tuz üretimiyle popülerleşmiş bir yer. Tuz üretimi günümüzde hala sürüyor ve buna Hallstatt kültürü deniyor. Dünya tarihinin en eski tuz madeninin de burada yer aldığını ekleyelim. Hallstatt, aynı zamanda UNESCO Dünya Miras Alanı’na da dahil. {ad:0}
Moskova yani Rusya'nın başkenti ve en kalabalık şehri, yaklaşık 10.406.578'lik nüfusa sahip. Doğu Avrupa’nın en önemli politika, ekonomi, kültür ve bilim merkezi olmasının yanı sıra bizi daha çok ilgilendiren kısmı soğukluğu. Fakat soğuk derken tam anlamıyla buz gibi demek daha doğru olabilir çünkü Rusya’nın gerçekten enteresan bir iklimi var. En soğuk hava rekoru 1940’ta -43 derece olarak kalsa da günümüzde hissedilen sıcaklıklar hala düşük. Bu yüzden en kalın giysilerinizi yanınızda götürün deriz.
Bavyera ya da resmî ismiyle Özgür Bavyera Devleti Almanya'nın güneydoğusunda yer alan bir eyalet. Aynı zamanda yüzölçümü bakımından Almanya'nın en büyük eyaleti. Yüksek platoların ve muhteşem dağların süslediği manzaralar, adeta bir yağlı tablo eseri gibi. Oksijenin temizliğini ciğerinizin her noktasında hissedebiliyorsunuz. II. Dünya Savaşı’ndan sonra ABD işgali altındaki Bavyera, 1948 Anayasası sonucunda Almanya’ya bağlandı. Bu yüzden günümüzde eyaletin güneydoğusunda eski Bavyeralılar, güneybatısında Bavyera-Schwaben kökenliler ve kuzeyde Frank kökenliler yaşıyor. Bu farklılığı en belirgin olarak köylerde hissedebiliyorsunuz, bu yüzden giderseniz köyleri kesinlikle gezmenizi tavsiye ederiz.
Grönland’ın başkenti Nuuk, İskandinav ruhunu iliklerinize kadar hissedebileceğiniz ve bambaşka bir kış geçirebileceğiniz harika bir bölge. Gökyüzünün büründüğü renkler, donmuş ağaçlar ve sessiz nehirler arasında ruhunuzu hissedebileceğiniz kadar sakin bir tatil geçirebilirsiniz. Kışın sunduğu benzersiz atmosferin hissedilebildiği en güzel yerlerden biri Nuuk. Rengarenk köy benzeri yapılarıyla ve farklı mimarileriyle bu atmosferi daha üst noktalara taşıdığı da bir gerçek.
Çek Cumhuriyeti’nin başkenti ve en büyük şehri olan Prag, eski dönemlerden kalma gotik, ortaçağ sonrası dönemden kalma klasik ve modern dönemde yapılmış sanatsal mimarileri bir arada görebileceğiniz yürek ısıtan bir yer. Vltava Nehri’nin üzerine kurulu olduğundan kendine has bir atmosfere de sahip. En çok mimarileriyle dikkat çekse de Prag’da gezebileceğiniz pek çok sanat müzesi de var. Elbette mimariler de başlı başına bir açık hava müzesi olarak düşünülebilir fakat Museum of Senses ve Gallery of Steel Figures gibi dünyaca ünlü müzeleri de gezmeyi ihmal etmeyin deriz.
Avusturya’nın başkenti Viyana, kış zamanları tüm ziyaretçilerini harika bir atmosferle karşılıyor. Yaklaşık iki milyon nüfusa sahip olmasıyla hem eyaletin en büyük şehri, hem de her daim capcanlı ve işlek bir yapıya sahip. Orta Avrupa'nın en büyük kentlerinden biri olan Viyana, gelişimini ve popülerliğini büyük ölçüde ticaret potansiyeline borçlu diyebiliriz. Elbette kara ve deniz ticareti üzerinde gelişirken en bilindik turizm rotaları arasında da geri kalmadı. Kışları karla kaplı manzaralar eşliğinde adeta bir peri masalında uyanıyormuş gibi güne başlayabilirsiniz.
Macaristan’ın popüler başkenti Budapeşte, aslında Tuna nehrinin iki yakasındaki Budin ve Peşte’nin 1873’te birleşmesiyle oluşmuş. Tuna nehrinin ayırdığı Budin ve Peşte şehirlerini birbirine bağlayan köprünün 1849'da açılması, bunun mesajlarını zaten çok önceden vermişti. Berlin’den sonra Orta Avrupa’nın en büyük şehri olmasıyla da ünlü Budapeşte, herkes için kış rotalarının vazgeçilmez bir parçası diyebiliriz. Nefes kesici kar manzaraları sayesinde kışın neredeyse turist akımına uğruyor. Bu yüzden ziyaretiniz sırasında farklı ülkelerden gelen turistleri de rahatlıkla görebilirsiniz.
Sisimiut, ya da eski adıyla Holsteinborg, Grönland'ın en kalabalık ikinci şehri olmasıyla popüler bir bölge. Fakat elbette tek marifeti bu değil; harika kış manzaraları, tertemiz bir atmosfer, gezilebilecek onlarca müze ve köklü tarihi bunlardan sadece birkaçı. Şehir başkent Nuuk'un yaklaşık 320 kilometre kuzeyinde,Grönland'ın orta batısında, Davis Boğazı'nın kıyısında yer alıyor. Eğer gitmeye karar verirseniz kesinlikle Nuuk’u da gezmenizi tavsiye ederiz.
Listemizin bu bölümünde kışın gidilecek Avrupa ülkelerine bir ara verecek olursak Mardin’den bahsedebiliriz. Ülkemizin Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yer alan Mardin, tarihi açıdan çok önemli bir bölge. Hal böyle olunca uluslararası kuruluşlar tarafından kültür mirası kabul edilen bazı yapılar Mardin’de koruma altında. Kış tatilinde sevgilinizle romantik bir kaçamak planlıyorsanız ve değişik bir yer olsun diyorsanız Mardin’i tercih edebilirsiniz. Bu yönü pek bilinmese de otantik açılardan bakıldığında çok romantik bir şehir karşımıza çıkıyor. Sokaklarda, tarihi mimarilerin arasında kar manzaraları eşliğinde dolaşırken köşe başındaki mekanlarda sıcacık içecekler yudumlamak, insanın ruhunu dinlendirdiği kadar huzurla da dolduruyor. Eğer Mardin ziyaretiniz sırasında konaklayabileceğiniz en kaliteli tesisleri keşfetmek isterseniz Mardin Otelleri sayfamıza da göz atabilirsiniz.
Tallinn, Estonya'nın başkenti ve ana liman kenti olarak bilinen harika bir yer. Tarihi yapıları UNESCO tarafından koruma altında tutuluyor ve dünya çapında Ortaçağ Dönemi’nden günümüze ulaşan en sağlam şehir olarak kabul ediliyor. Kulağa inanması zor gelse de bu ruhu hala yaşayabilirsiniz. Mimariler günümüzde hala ayakta duruyor ve pek çok müzede bu dönemden kalma eserler sergileniyor. Arnavut kaldırımlı dar sokakları, kış vakti karla kaplanan uzun kubbeli mimariler ve küçük, şirin yapısı düşünülünce öz ruhuna hala sadık kaldığı kolayca anlaşılıyor. Görkemli kale duvarlarından eski mimarilere içinizi ısıtan bir kış tatili ilginizi çekiyorsa Talin, sizin için en doğru soğuk kış şehirlerinden olabilir.
Dünyadan kış manzaraları denince akla hep karla kaplanmış vadiler, İskandinav ülkelerinin küçük köylerindeki içimizi ısıtan görüntüler veya Paris’te kaldırım kenarlarına usul usul düşen karlar gelir. Fakat bunları görebilmemiz için iki gözümüzün de süreç boyunca açık olması gerek. İşte Yakutsk soğuğunda bu pek mümkün olamayabiliyor çünkü Ocak ayında kaydedilen sıcaklıklar kirpiklerinizi birbirine yapıştırabilecek kadar soğuk. Fakat yine de ben tam techizatlıyım diyorsanız bu ekstrem maceraya atılabilirsiniz. Moskova’nın soğuğu hakkında daha önceden bir uyarıda bulunmuştuk. Fakat Yakutsk, son derece karasal ve subarktik iklimi ile dünyanın büyük şehirleri arasından en soğuğu. Eski efsanelerde ateşin bile donduğunun anlatılması pek de boşuna değil anlayacağınız.
Orta Batı ABD’de yer alan Kolorado en yüksek rakıma sahip eyaletlerinden biri. Eski kovboy filmlerini büyük bir tutkuyla izleyerek büyüyenlerdenseniz hayal gücünüz her manzarada tetiklenebilir. Yazın kurak kışın ise soğuk ve karlı bir iklime sahip olsa da insanı soğuktan yıldıran bir havası yok. Dilediğiniz gibi çorak vadilerin arasındaki kar manzaralarının tadını çıkarabilirsiniz. İklim olarak Amerika’nın tüm özelliklerini en güzel şekilde yansıtmayı da başarıyor. Kolorado’da yürüyüşler yapmak, doğa parklarını gezmek ve kanyonlardaki aktivitelere katılmak son derece eğlenceli. Eğer kışın Amerika’ya gitme planınız varsa elbette elinizden geldiğince çok eyaletini gezmenizi kesinlikle öneririz fakat Kolorado’yu da atlamayın deriz.
Lofoten, Norveç'in Nordland ilçesinde bir takımada ve geleneksel bir bölge olarak gizli kalmış bir yer de diyebiliriz. Nefes kesici güzellikteki dağları ve tepeleri, açık denizi ve korunaklı koyları, plajları ve el değmemiş toprakları yanı sıra kendine özgü manzarasıyla da biliniyor. En büyük kasabası Leknes sayesinde dünyanın en kuzey ucundaki yaşanan yer olma özelliğine de sahip. İzlediğimiz fantastik filmlerde veya oynadığımız video oyunlarında bazı uzak çekim açıları vardır ya, insan görünce nasıl çekmişler, nasıl çizmişler der. İşte Lofoten Adaları bu manzarayı düşleyebilmemizin asıl sebebi. Her adımınızda, göz bebeğinizin her hareketinde bu manzarayı görebiliyor ve atmosferi hissedebiliyorsunuz. O manzaraların içine girdiğinizde bile şaşırmaya hala devam edebilirsiniz çünkü adeta tarifsiz güzelliklere sahip.
Bergen, ilk kurulduğu zamandan beri günümüzde de hala en önemli kara ve deniz ticareti şehirlerinden biri olarak biliniyor. Kesin olarak bilinmese de Bergen'de ticaretin 1020'lerin başlarında başlamış olarak kabul ediliyor. Günümüzde bir kış rotası olarak düşünülünce gerçekten harika bir yer diyebiliriz. Kışın yurt dışında nereye gidilir sorusunun kısa cevabı bile olabilir. Dağ eteklerine dizilmiş rengarenk evleri ve kış manzaralarıyla beyaza bürünen kaldırımları kesinlikle görülmesi gereken güzellikler arasında. Sakin yapısı sayesinde kafanızı da dinleyebileceğiniz bir yer. Gün batımı manzaraları eşliğinde göl kıyısında yürüyüşler yaparken ardından akşam saatlerinin getirdiği ilk ışıklarla şehir, adeta bir masal diyarını andırıyor.
Ülkemizin Doğu’daki güzelliklerinden bahsedilmesi gereken bir diğeri iseAdıyaman. Mistik havasıyla ve tarihi kökenleriyle Adıyaman, ülkemizin en enteresan bölgelerinden biri. Yüzyıllar boyunca tarihe yakından tanıklık etmiş bu yerde pek çok gezilebilecek yer de var. Camiler, müzeler, anıtlar ve mağaralar bunlardan yalnızca birkaçı. Asıl atlanmaması gereken noktaysa Nemrut Dağı Kommagene’nin dünyaya bıraktığı harika bir miras olan Nemrut Dağı, kış vakti en güzel manzaraları izleyebileceğiniz yer olduğu gibi ülkemizdeki en güzel gün doğumu ve gün batımı manzaralarına da ev sahipliği yapıyor. Eğer Nemrut Dağı hakkında daha detaylı bilgiler edinmek isterseniz Şehir Efsaneleri: Nemrut Dağı'nın Gizemi adlı yazımız dikkatinizi çekebilir. Ayrıca konaklayabileceğiniz en güzel tesisleri keşfetmek için Adıyaman Otelleri sayfamıza göz atabilirsiniz.
Hollanda’nın en büyük şehri ve başkenti olan Amsterdam listemizde olmazsa olmazdı çünkü tam anlamıyla bir klasik diyebiliriz. Gerçekten de gözlere şenlik kış manzaralarının anavatanı olarak kabul edebiliriz burayı. Irmak üzerinden karşıya uzanan köprüler ve harika mimariler de düşünülünce sadece gidip dünyanın en güzel coğrafyalarından birini deneyimlemek dışında diyebilecek pek fazla şey kalmıyor.
Listemizin son sırasında sizi muhteşem bir Uzak Doğu bölgelerinden biriyle uğurluyoruz. Tadami, Japonya’nın Fukushima bölgesinde bulunan harika bir şehir. Karlar o kadar beyaz ve yoğun ki… Şehrin sembolü haline gelen Tadami Nehri, dünya üzerindeki en güzel kış manzaralarını izleyebileceğiniz yerlerden biri. Her mevsim ayrı renklere ve ayrı güzelliklere bürünüyor. Sisli havası eşliğinde en güzel kış fotoğraflarınızı burada çekebilirsiniz. Ayrıca yine bu nehir üzerinden geçen demiryolu sayesinde trenle seyahat edebilmeniz de mümkün. Tadami yanında Ina ismiyle bilinen iki adet nehre, üç tane dağa ve iki tane de göle ev sahipliği yapan Tadami, bir bütün olarak açık hava müzesi sayılabilecek muhteşem bir doğa harikası.