Avanos Gezilecek Yerler ve Turistlik Yerler

Tabiat ananın cömert davranıp, peri bacaları serpiştirerek süslediği, antik adı ‘Venessa’ olan Avanos, nefes kesen bir manzaraya sahip olan vadilere, günümüze kadar korunmuş fresklere ve kaya kiliselerine ev sahipliği yapmaktadır.

Kapadokya’nın en çarpıcı yerlerinden biri olan Avanos, Nevşehir’e 18 kilometre mesafede yer alır. Tabiat ananın cömert davranıp, peri bacaları serpiştirerek süslediği, antik adı ‘Venessa’ olan Avanos, büyüleyici manzaraya sahip olan vadilere, günümüze kadar korunmuş fresklere ve kaya kiliselerine av sahipliği yapmaktadır. Uçsuz bucaksız bozkırın ortasından geçen Kızılırmak topraklarına resmen hayat verir Avanos. Bölgedeki dağların eteklerinde yetişen leziz üzümlerin tadını verdiği bölge şarapları neredeyse kusursuzdur.

Özkonak Yeraltı Şehri: Avanos civarındaki görülmesi gereken yerlerin başında gelir Özkonak Yeraltı Şehri. Bölgede bulunan ve yoğun ilgi gören Derinkuyu Yeraltı Şehri ve Kaymaklı Yeraltı Şehri’nden farklı olarak odaları düzgün oyulmuştur ve her katta haberleşmek için uzun delikler bulunmaktadır. Yapılan bu delikler aynı zamanda havalandırma olarak da kullanılmıştır.

Bölgenin tarihine daha yakından dokunmak ve geçmişe kısa bir yolculuk yapmak istiyorsanız Özkonak Yeraltı Şehri en doğru adreslerden biridir.

Zelve Ören Yeri: Maceralı bir tırmanış sonucu ulaşacağınız Zelve Ören Yeri, üç vadiden oluşmaktadır. Kapadokya’da peri bacalarının en yoğun olduğu yerlerden biridir ve Avanos’a 5 kilometre mesafededir. Buradaki peri bacaları sivri uçlu ve geniş gövdelidir. Bu bölge özellikle 9. ve 13.

Yüzyıllarda Hristiyanların hem yerleşim hem de dini merkezi olmuştur.

Kızılırmak: Bozkırın gölgelediği Avanos’un nefes alma alanı olan Kızılırmak, bölgenin yeşillik ve su kaynağıdır adeta. İkiye ayırdığı bölgeyi, asma köprü ve tarihi taş köprüyle birbirine bağlayan bu sularda lezzetli balıklar tutulur, çamurundan çömlek ve toprağından da kiremit yapılır. Geziniz sırasında, her yönüyle nimet niteliğindeki Kızılırmak’ı listesine eklemelisiniz.

Üzümlü Kilise: 10. Yüzyılda yapıldığı tahmin edilen Üzümlü Kilise, içerisindeki üzüm salkımı motifleri sebebiyle Üzümlü Kilise olarak adlandırılmıştır. İçerisinde palmiyeler, balık simgeleri ve asmalar bulunmaktadır. Yüzyıllara meydan okuyan kilise iki nefli olup üzeri tonozla örtülüdür. Bu yapıda aynı zamanda dini sembollerde bulunmaktadır.