Yanardağların Eteklerinde Kurulan Şehirler

Hem korkutucu hem hayranlık uyandırıcı. Doğanın sonsuz kudretine hayran olmamak elde değil bu yanardağları görünce. Kimi önüne ne varsa katıp gitmiş kimi bir uygarlığın sonunu getirmiş. Yanardağlar, insanoğlu tarafından gizemli, saygı duyulan ve kutsallaştırılan doğa harikaları olarak hep karşımıza çıkar. Bir de bu yanardağların etrafından onun görkeminden uzaklaşamayanlar var. Değdiği her şeyi yakıp yıkan lavlarına, püskürttüğü zehirli gazlarına ve yarattığı korkulu depremlerine rağmen dünya üzerinde yaklaşık 500 milyon insan, aktif volkanların eteklerinde yaşamaya devam ediyor. Kimileri gidecek yeri olmadığı için kimileriyse ateşi söndüğünde toprağa geçen bereket için. 1 - Vezüv Yanardağı / Napoli

Napoli; Vezüv'ün eteklerinde, rahat ve davetkar bir İtalyan. Sokaklarında seslerin hiç eksik olmadığı, geçmişten günümüze görkemli yapıları, efsane lezzetlere sahip yemekleri ve misafirperver sıcacık Akdeniz insanın şehri Napoli. Vezüv yanardağı ise şehrin doğusunda yer alıyor. Napoli'nin siluetini oluşturan Vezüv, 1281 m yükseklikte olup halen aktif olan bir yanardağ. Vezüv'ün ünü ise M.S. 79 yılında patlayarak 19 saat gibi kısa bir süre içerisinde tüm Pompeii kentini toplu bir mezarlığa dönüştürmesinden geliyor. 200 bini aşkın insan bu patlamada hayatını kaybediyor. Yanardağın püskürmesi bittiğinde; Pompei, Herculaneum ve Stabia kentleri haritadan tamamen siliniyor. 2 - Popocatapetl Yanardağı / Mexico City

Azteklilkerin 'Tüten tepe' dediği Popocatapetl, Mexico City'den sadece 56 km. uzaklıkta. 1947’den sonra ilk defa geçtiğimiz yaz lav püskürtmüş olan Popocatapetl'in, efsaneye göre Vezüv gibi öfkesinden değil kederinden yandığına inanılmakta. Rivayete göre Popocatapetl eskiden kralın savaşçılarından biriydi ve son savaşından zaferle döndüğünde sevdiği kadının öldüğünü öğrendi. Onu alarak dağın zirvesine çıktı, kendini aşağı attı ve dağla birlikte volkana dönüştü. 3 - Mauna Loa / Hilo

Mauna Loa’nın, 700 bin yıl boyunca aşkına kavuşamadığı ise hala lav püskürtüyor olmasından anlaşılmakta. En son mart 1984'de 24 gün boyunca aktif olan volkan halka oldukça zor anlar yaşatmış ancak herhangi bir can kaybına sebep olmamış. Yalnız bu durum ne ülkenin nüfusunu azalttı ne de turizm gelirlerini. Mauna Loa’nın eteklerindeki Hilo şehrinin de 19. yüzyılda yanardağ püskürdükten sonra aşağıya yayılan lav örtüsü üzerine kurulmuş olduğu bilinmekte. 4 - Etna Yanardağı / Katanya

Sicilya’nın doğu sahilinde yer alan Etna, Avrupa kıtasındaki en yüksek rakıma sahip yanardağı. Bölgenin en turistik şehirlerinden biri olan Katanya, Etna yanardağının eteğinde kurulmuş olan bir liman kenti. Şehir kurulup genişlediği konum itibariyle muhteşem bir Etna manzarasına sahip. Katanya'ya gelen turistler için Etna’ya günübirlik turlar da düzenleniyor. En son Mart 2013'de kül püskürten yanardağ, Katanya halkı için bir tehlike oluşmadığından şehir boşaltılmamıştı. 5 - Nyiragongo Yanardağı / Kibati - Goma

Demokratik Kongo Cumhuriyeti'ne bağlı Virunga Ulusal Parkı’nın içerisinde yer alıyor, Nyiragongo Yanardağı. 1882 yılından beri tam 34 kez patlayan volkan. Kongo'nun Büyük Göller Bölgesi'nin ortasında yer alıyor. Kaynayan bir kazana benzeyen yanardağın zirvesinde 400 metre derinliğinde bir ateş gölü de bulunuyor. Bu göl, uydudan da net bir şekilde görülüyor. 6 - Mayon Yanardağı / Legazpi

Pasifik ateş çemberinin bir parçası olan Mayon, Filipinlerde aktif bir yanardağ. 400 yılda tam 49 kez harekete geçmiş olan yanardağ, Bicol bölgesinde kalıyor. Mükemmel bir konik şekle sahip olan volkan en son 6 Mayıs 2013 tarihinde havaya devasa taşlar ve kül püskürtmüş, 5 dağcının yaşamını yitirmesine sebep olmuş. Bundan önce en son 2010 yılında faaliyete geçen yanardağ, binlerce kişinin bölgeden tahliye edilmesine neden olmuş. 7 - Taş Kesilmiş Bir Şehir: Pompeii

Dünya tarihinin gelmiş geçmiş en ünlü yanardağ felaketlerinden biri olarak anılır Vezüv'ün lavlarla üstünü örttüğü Pompeii ve Herculaneum şehirleri. Yaklaşık 19 saat sürdüğü kaydedilen patlama sonucunda antik Pompeii kenti santimetrelerce külle boğuldu. 750 dereceye varan sıcaklık sebebiyle bölgedeki organik maddelerin çoğu karbonize oldu. Bulunan kurbanlarının çoğunun başlarının üst kısmı olmadığı ve beyinlerinin eridiği kayıtlara geçti. Lavlar Pompei ve komşu şehirleri öylesine aniden yok etmiş ve taş kesmişti ki; bugün o insanların günlük yaşayışlarını, yeni kurulmuş bir film seti gibi görmekteyiz. Ocaktan indirilmemiş bir domuz, fırından çıkarılamamış ekmekler, bir zengin evinde cenazeye katılanlar ve yerlerinden kalkmaya bile fırsat bulamadan ölen insanlar.