Havaalanlarındaki bitmek bilmeyen kontrol kuyrukları yolculuğun en yıldırıcı yanı olabilir. Hiçbir zaman yoğunluğu tahmin edemeyeceğiniz kuyruklardan kurtulmanın oldukça akıllıca bir yolu var. Pek çok havaalanında tek seferlik veya yıllık hızlı geçiş hakkı almak mümkün. Yıllık olarak aldığınızda daha uyguna denk gelen bu geçişler, size daha konforlu ve stressiz bir yolculuk şansı kazandırıyor. 3 – Her Seçeneği Değerlendirin
Özellikle havayolu şirketlerinin sadakat programını kullanmak karlı bir yol olsa da bazen kişileri tek bir seçeneğe mahkûm edebiliyor. Biletinizi alırken mutlaka farklı seçenekleri değerlendirin. Daha önce hiç denemediğiniz bir havayolu şirketinde çok daha uygun fiyata, daha konforlu bir şekilde seyahat etme şansı yakalayabilirsiniz. 4 – Sakin Zamanları Tercih Edin
Yüksek sezonda seyahat etmenin ne kadar pahalı olduğunu hepimiz biliyoruz. Özellikle popüler destinasyonlarda yıldırıcı bir kalabalık içinde gezmek, boş bir şezlong bulmaya çalışmak, o çok görmek istediğiniz esere yaklaşamamak da yüksek sezonda seyahat etmenin dezavantajları arasında yer alıyor. Tatil kalitenizi yükseltmek için insanların daha az tercih ettiği sabah erken saatleri ya da gün batımı saatlerini tercih edebilirsiniz. Bu saatlerde hem daha rahat gezebilir hem de fotoğraf için iyi bir ışık yakalayabilirsiniz. 5 – Her Şeyi Yapmaya Çalışmayın
Evet, hazır oralara kadar gelmişken o müzeye de gitmek istiyorsunuz, o restoranda da mutlaka yemek yemelisiniz, kesinlikle o antik kente gitmeden dönmemeniz gerekir. Ancak tüm bunlara yetişmeye çalışmak çoğu zaman stres yaratıyor. Bu stresin önüne geçmek için gününüzü sabah, öğle ve akşam olarak üç bölüme ayırın ve her gün için en fazla üç aktivite belirleyin. Böylece oradan oraya yetişme yorgunluğunun önüne geçecek, spontane aktiviteler için fırsat yakalamış olacaksınız. Anında gelişen planların da her zaman en iyileri olduğunu hatırlatmak isteriz. 6 – Telefonunuzla Bağınızı Koparın
Eğer bir topluluğa göstermek için seyahat etmiyorsanız her sokağın, her köşenin fotoğrafını çekmenize gerek yok. Her fotoğraf çektiğinizde pozu ayarlamak, doğru ışığı yakalamak için harcadığınız zaman yerine, o anın daha fazla tadını çıkarabilirsiniz. Gitmeden önce gün içinde kaç fotoğraf çekeceğinizi aşağı yukarı belirleyin ve bu sayıya sadık kalın. İnanın, tatiliniz bittiğinde aklınızda en çok yaşadığınız anlar kalacak, telefonunuza bakarken harcadığınız zaman değil. 7 – Yorumlara Kulak Verin
Bir otel, restoran ya da etkinliğe gitmeden önce yorumları okumak harika bir değerlendirme yöntemi. Başka kullanıcıların deneyimleri, hikayeleri sizin için iyi bir kıyas olabilir. Ancak sadece verdikleri yıldıza değil, yorumun içeriğine de odaklanın. Başkasının üç yıldız verdiği bir deneyim sizin için beş yıldıza değer olabilir. 8 – Para Harcamamak İçin Direnmeyin
Tatil için ayırdığınız bütçenizi harcarken stresinizi azaltacak şeyler için kullanmayı deneyin. Eğer havaalanında gerçekten çok acıktıysanız, o yemeği orada yiyin. Eğer o gün canınız sadece plajda uzanmak istiyorsa, bırakın o müzeye gitmeyin. Her bir durakta durarak vakit harcamak istemiyorsanız otobüs yerine taksiye binin. Sonuçta bu tatilinizi iyi vakit geçirmek için yapıyorsunuz, daha fazla stres yönetimi yapmak için değil. 9 – Havaalanı Lounge Alanlarını Kullanın
Havaalanlarındaki lounge alanlarını kullanmak için çok büyük meblağlar ödemek zorunda değilsiniz. Ücretsiz yiyecek ve içecek büfeleri, dinlenme alanları, duşlar ve kesintisiz internet imkanı sunan bu alanlar için önceden indirimli fiyatlardan giriş hakkı satın alabilirsiniz. Özellikle de uzun süreli ve aktarmalı uçuş yapacaksanız bu tavsiyemizi değerlendirmenizi öneririz. 10 – Uzun Kuyruklarda Vaktinizi Harcamanıza Gerek Yok
Bilinen bir gerçek var ki pek çok müze, park ve turistik nokta için bilet almak gerekiyor. Kısıtlı olan tatil gününüzde bilet almak, sonrasında içeri girmek için saatlerce uzun kuyruklarda beklemek insanı yıldırabiliyor. Bu stresi ortadan kaldırmanın kolay bir yolu var. Biletlerinizi önceden internet üzerinden satın alın. Böylece hem çok daha uygun fiyatlara bilet alabilir hem de gireceğiniz saatte hiç beklemeden rahatça gidebilirsiniz. 11 – Pahalı Restoranlara Gidecekseniz Öğle Yemeği İçin Gidin
Her şehirde mutlaka gidilmek istenen lüks restoranlar vardır. Bu zevkten kendinizi mahrum bırakmak istemiyor, yine de bütçenizi aşmak istemiyorsanız öğle yemeği fırsatlarını takip edin. Pek çok lüks restoran öğle yemeği için belirli saatler arasında %50’ye varan indirimli menüler sunmakta. Gün içinde kendinize bir ödül vermek isterseniz mutlaka bu kampanyaları takip edin ve rezervasyon yaptırın. 12 – Upgrade İstemekten Çekinmeyin
Seyahatiniz için ekonomi sınıfından uçak bileti aldıysanız kabin görevlilerinden business sınıfa geçiş isteyebilirsiniz. Uçakta müsaitlik varsa, şansınız da yaver giderse kolaylıkla sizi business sınıfa alabilirler. Aynı durum otel için de geçerli. Otele giriş yapacağınız sırada süit oda uygunluğu olup olmadığını sorun. Eğer otel boş ise, sizi memnuniyetle süit odaya davet etmeleri oldukça muhtemel. Şanslıysanız ve biraz da tatlı dille sorarsanız seyahatinizi birinci sınıf kalitede geçirme ihtimaliniz oldukça yüksek.