Birçok turist köy veya mahalle, turizmle tanıştıktan sonra benliğinden uzaklaşırken, Palamutbükü tam tersini yapmıştır. Hem turizmde önemli yol katetmiş hem de köy sıcaklığını ve geleneğini korumuş halen de korumaktadır. Artık taşradaki köylerde bile insanlar evlerine çelik kapı taktırarak hırsızlık karşısında tedbir alırken, Palambutbükü’nde en son ne zaman hırsızlık işlendiğini kimse hatırlamıyor. İşte böyle güvenli, böyle samimi bir yer.
Palamutbükü otelleri genellikle köylüler tarafından işletilen bir nevi aile işletmesi. Restoranlarda kullanılan bütün ürünler köyde üretiliyor. İşletmeciler ne en lezzetli ne ise size de onu hazırlıyorlar. Gideceğiniz her mekanda sıcaklık, samimiyet bulursunuz, kendinizi asla yabancı veya turist gibi hissetmezsiniz.
Eğer Palamutbükü’nde konaklayacaksanız, apar topar gitmeyin. Kesinlikle önceden yer ayırtın. Çünkü köyde 30 kadar apart veya pansiyon var ve yatak kapasitesi sınırlı. Hele yaz aylarında yer bulmak oldukça zor. Palamutbükü otel fiyatları ise oldukça uygun. Tesislerin çoğu denize sıfır. Akşam üstü balıkçıların restoranlara bıraktığı taze balıkları yerel malzemelerle yedikten sonra gürültüsüz bir uyku çeker ve sabah hiç olmadığı kadar zinde uyanırsınız. Çünkü Palamutbükü’nde onca güzelliğin yanı sıra görünmez bir varlık gibi her yeri saran dinginlik vardır.
Haberin kaynağı için: Şamata Magazin