Ne bir gezi rotası ne de bir gez-gör listesi; bu yazı herkesin ortak üzüntüsünün bir ifadesi. UFO ile gezen bir uzaylı olmadığımızdan iki gün içerisinde güzel ülkemizin ayrı yerlerinden yükselen dumanlar, çaresizliğin acısını bir kez daha hatırlatarak içimizi yakıyor. Çünkü insanız Gülten Akın'ın şu sözleri duyarlı her insan için geçerli; "Yanlış mı belledim, insan sorumluluktur!"
Temmuz Yangınları Hangi Bölgelerde?
28 Temmuz 2021’de Antalya Manavgat’ta başlayan yangın etki alanını artırıp şehre doğru taşarken farklı illerden de kötü haberler gelmeye başladı. Bodrum, Alanya, Mersin, Adana, Kayseri, Marmaris, Kocaeli, Kütahya ve Didim’de de ardı ardına yangınlar çıktı. Çıkan yangın müdahaleler sürerken, havanın da etkisiyle binlerce canlıyı etkileyen bir felakete dönüştü.
Ormanlar Neden Yanıyor?
Daha dün denizlerimizin müsilajından bahsetmiş, "ah insanoğlu" demiştik ya hani, yangının da Akdeniz’de ve daha birçok yerde aynı anda çıkması üzerine düşünmeden edemiyoruz. 1937 itibariyle tutulmaya başlanan istatistiklere göre ülkemizdeki orman yangınlarının sebeplerinin çoğu kasıt veya dikkatsizliğe, yani insana dayanıyor.
İnsanların durduğu yerde duran, bin bir türlü yarar sağlayan masum ağaçlara ve ahalisi canlılara ne kastı olsun diyen iyi kalpli insanlar bir yana; "insandır hata yapar, uymuştur şeytana atmıştır bir kibrit" ya da "mangalın külünü söndürmemiştir dalgınlıktan" demek yerine herkesin canlılığın önemini kavramaya davet etmeye devam etmemiz elzem. Yazın en sıcak günlerinde iyice kuruyan ormanların insan hatası kaldıracak bir yanı kalmıyor ve en ufak bir kıvılcım büyük yangınlara sebep olabiliyor.
Ülkemizde Geçen Yıl Kaç Orman Yanmış?*
3.413 orman yangını kaydedilmiş 2020’de, bu yangınların 3.031’in de can ve mal kaybı olmadan söndürülmüş. 20.938 hektarlık alanımız da zarar görmüş. Son 10 yıla bakıldığında daha çok yanmışız 2020’de. Ülkemiz yüz ölçümünün %29,2’sini kaplayan ormanları gelişen medeniyetin kullanımına almışken, mevcut ormanları büyütmek yerine sulayacağımıza, yangınları söndürmek için sularken bulduk kendimizi.
Orman Yangınları Ekolojik Dengeyi Nasıl Bozuyor?
Gelecek seçimlerimiz ve eylemlerimizle şekileniyor. Ürettiklerimizle, yetiştirdiklerimizle ve kattığımız değerlerle anlam kazanıyor yaşam yolculuğumuz. Bir ormanın oluşumu ise tıpkı ortalama insan ömrü gibi en az 70-80 yılda tamamlanıyor. Ağaçlar boy atıyor, içindeki canlılar yuvalanıyor, otu, çiçeği böceği derken özgür bir habitata dönüşüyor. Yanan bir ormanın yeniden tomurcuklanması ise bu süreyi 20-30 yıl daha geciktiriyor. Ormanda çıkan yangınla sadece ağaçlar değil, bu doğa memleketinde yaşayan her şey yok oluyor. Kaçamayan yaban hayvanları ölüyor ya da sakat kalıyor. Yaşayabilenler içinse artık beslenebilecekleri bir alan kalmıyor. Çok acı ama geçen yıl Avusturalya’da çıkan ve 4 ay sürüp bir türlü söndürülemeyen yangında 1 milyar 250 bin hayvan ölmüş. Ve daha da acısı ölen hayvanların birçoğunun nesli de bu yangınla son bulmuş.
Bir de işin sadece dar bir coğrafyayı değil tüm dünyayı etkileyen başka bir boyutu var ki o da çağın korkulu rüyası iklim değişikliği ve kuraklık. Ülkemiz de diğer coğrafyalar gibi gittikçe ısınıyor ve su kaynakları azalıyor.
Sadece gölgemizi ve nefesimizi kaybetmiyoruz bu yangınlarla. Kültürel ve tarihi mirasımız zedelenirken, ekonomimiz zedeleniyor. Dilimizdeki pek çok manalı sözden biri olan mal canın yongasıdır sözünü ispat eder gibi, Manavgat’ta evi ormanla birlikte yanan bir köylü kadının televizyondaki çaresiz serzenişi çalınıyor kulağıma "Böyle acı mı olur Allah’ım, hiçbir şeyim kalmadı ya!"
Biraz Daha Bilinç, Biraz Daha Dikkat, Biraz Daha Şefkat!
Orman yangını sadece bizim değil, tüm dünyanın gerçeği. Dünyada bu konuda başarılı olanları örnek alıp elimizden geleni iyileştirmeye bakmalıyız. Piknikte mangal yakmayı adetten saymayı bırakıp, çevreyi bozmamayı değil daha iyileştirmeye hedeflendiğimiz bir tavır içinde olmalıyız. Ulusça başımız sağ olsun. Bu felaketten gerekli dersleri çıkarıp gelecek için hazırlıklarımızı bir an önce güçlendirmemiz lazım.
Biz de elimizde bir fidanla bekliyor, kendimizce vatan savunması yapıyoruz.
*Kaynak: Orman Genel Müdürlüğü