Yalnız, bazen o kadar çok seçenek olabiliyor ki eğer seçimimizi ince eleyip sık dokumazsak bizi kolaylıkla hasta edebiliyor. Kimse böyle bir şeyin başına gelmesini istemez. Peki, buna nasıl engel olabiliriz? Sokak yemeklerinin ne kadar hijyenik şartlarda yapıldığını çoğu zaman bilemeyiz. Hele Afrika veya Asya ülkelerindeysek bu, hep soru işareti olarak kafamızda kalacak. Buradaki ülkelere giderken bizlere söylenen ilk şey "asla sokak yemeği yeme" önerisiydi. Gerçekten tek çözüm sokak yemeği yememek mi? Hastalanmadan sokak yemeklerinin tadını nasıl çıkartabiliriz?
Gıda zehirlenmesi hepimizin endişe ettiği bir şey. Kimse harika giden bir tatilinin bir dolu kusmuk poşeti ile kabusa dönmesini istemez. Bu, restoranlardan yemenin daha mı güvenli olduğu anlamına geliyor? Ne yazık ki restoranlar da her zaman doğru bir seçenek olamayabilir.
Hiçbir tavsiye hatasızdır diyemem ama kendiniz için işe yarayan yolları bulmanızı gönül rahatlığı ile önerebilirim. Kendim hangi yolları izliyorum onları paylaşmak istiyorum. Sen de diyetine ve hassasiyetine göre kendine yarayan çözümleri keşfedebilirsin.
1. Gitmeden önce araştırma yapBir sonraki seyahatin için yola çıkmadan önce gideceğin yerde bulunan yaygın sokak yemeklerini araştır. Artık internet üzerinden birçok bilgiye çok kolay ulaşabiliyoruz. Facebook’taki seyahat topluluklarında insanların deneyimlerinden yararlanabilirsin. 2. Kuyruğun uzunluğuna bak
Eğer bir yerin uzun bir kuyruğu varsa bil ki orası lezzetli bir şey pişiriyor. Bununla birlikte bu kuyruğun kimlerden oluştuğuna da dikkat et. Hijyenik olmayan sokak lezzetlerini midesi kaldıranlar mı yoksa hem kadınların hem de çocukların da bulunduğu bir kuyruk mu? Müşteri tabanındaki çeşitlilik, tezgahın herkes için daha güvenli olabileceğinin işareti olabilir. 3. Açık mutfakları gözden geçir
Sokak yemeği sokakta açık bir şekilde pişirilen yemeklerdir. Kokuları bizi kendilerine çekse de nasıl pişirildiklerini tamamen görebiliriz. Paraya dokundukları ellerini yıkamadan mı yemek pişiriyorlar? Eski kirli mutfak eşyalarını ne yapıyorlar? Yemek pişirme yüzeyinde böcek veya sinek var mı? Bu gibi temel şeylere dikkat etmek için hızlıca göz gezdirebilirsin. Yalnızca bir iki ürün satan tezgâhları tercih edebilirsin çünkü çeşitli yiyecek satıyorsa her şeyin taze olması çok zor olduğu anlamına gelir. İşlemleri de daha uzun sürecektir. 4. Okul çevrelerine göz at
Ucuz yemek için yerel bir üniversite yakınından daha iyi bir yer neresi olabilir? Yerel tatların ucuz çeşitlerinin yanında farklı kültürün yemeklerini de bu bölgelerde kolaylıkla bulabilirsin. Çok kaliteli olmayabilirler ama ucuz ve lezzetli olma ihtimalleri var. Özellikle öğle yemeğini buralardan tercih edebilirsin. 5. Çeviri kartlarından yardım al
Çölyak hassasiyetin mi var? Hayvansal bir ürün tüketmiyor musun? Her ne kadar ustalar lezzetli yemekler pişirseler de gıdaların etkilerinin farkında olmayabilirler. Bu durumu ortak bir dil olmadan anlatmak ise çok daha zor. İşte bu noktada çeviri kartlarından yararlanabilirsin. Sokak yemeklerinin yapılışını gördüğün için bu kartları kullanarak bazı malzemeleri kendine göre düzenletebilirsin. Ziyaret edeceğin ülkenin diline göre kartlarını güncelleyebilirsin. Select Wisely ve Alergy Translation internet sitelerindeki örnek çalışmaları inceleyebilirsin. Gıda alerjisi olanlar seyahatlerinde bu kartları yanlarından ayırmıyorlar. Örneklere bakarak sen de kendi gıda kartlarını oluşturabilirsin. 6. Çatal bıçak takımı
Sadece gıdadan hastalanabileceğini düşünüyorsan yanılıyorsun. Çatal bıçakların nasıl yıkandığı da önemli bir detay. Yiyecekler taze ve güvenli olsalar bile çatal bıçak takımı bakteri kaynağı olabilir. Silinmeye ihtiyacı olanlar için yanında ıslak mendil taşıyabilirsin. Benim tavsiyem ise yanınızda yıkayıp tekrar kullanabileceğiniz bir çatal bıçak takımı taşıman. Ufaklar, yani çantada yer kaplamazlar. Bu sayede ıslak mendil atığının da önüne geçersin. 7. Yerel pazarları ziyaret et
Türkiye’deki pazarları gözünde canlandır. Leziz kokular eşliğinde gözleme pişiren bir tane teyze her zaman bulunur. Karnını doyurmak için bulunduğun ülkenin yerel pazarlarını ziyaret etmeye ne dersin? Birileri kesinlikle taze ürünlerle bir yemek pişiriyordur. Ayrıca gıda yelpazeni genişletmek için harika bir başlangıç. Pazarda yediğin yemeyi seversen, aynı yiyeceği başka zamanlarda nerelerde bulabileceğini de sorabilirsin. 8. Yerel insanlar hangi saatte yemek yer?
Yereldeki insanların hangi saatlerde öğünlerini yediklerini öğren. Sokak tezgâhtarları bu insanlara göre hareket ederler. Yani sokak yemeği pişirenler bu saatler göre taze yemek çıkaracaklardır. Bakteri oluşmadan ve taze bir şekilde bu gıdaları tüketmek miden için daha iyi bir seçim. O zaman kendi yemek saatlerini de yerel insanlara göre düzenle. 9. Buz veya meyve sularına dikkat edin
Buzlu bir içecek sipariş ederken buzun nereden geldiğine emin olun. Aynı şey meyve sularına katılan su için de geçerli. Su kirli veya suyun bulunduğu kap bakteri içeriyor olabilir. Suyun ne kadar kullanılabilir olduğu konusunda fikriniz yoksa siparişini hemen değiştir. Genellikle insanlar buzları musluk suyundan yapıyorlar. İşte bu seni hasta edebilir. Buzları damıtılmış sudan yapıp yapmadıklarını sor. 10. Peki ya et?
Vegan veya vejetaryen olmanın, hayvan etiğinin dışındaki bir faydası da hastalık riskini azaltıyor olması. Eğer bitkiye dayalı bir diyetiniz yoksa bile yurtdışında et yemekten kaçınmak gıda zehirlenmesinin önüne geçebilir. 11. Onu yeme bunu yeme, peki ne yiyelim?
Et yemiyoruz, musluk suyu içemiyoruz, onunla yapılan sebze ve meyvelere de dikkat etmemiz gerekiyor. Peki, aç mı kalacağız? Elbette değil. Sadece daha dikkatli olmamız gerekiyor. Et yemeden durabiliriz ama yola devam edebilmemiz için ihtiyacımız olan vitamin ve mineralleri de almamız lazım. Bu noktada meyve vazgeçilmez olarak karşımıza çıkıyor. Meyvelerin kabuğunu soyarak tüketmeye çalış. Nereye gidersen git yiyecek hiçbir şey bulamasan bile oranın yerel meyveleri hayat kurtarıcı olabilir. 12. Ya gıda zehirlenmesi yaşarsanız?
Geçmiş olsun. Elbette yukarıda paylaştığım öneriler yüzde yüz koruyacak diyemem. Bu, farklı kültürlere ziyaret etmenin doğasında var olan bir şey; en sağlam mide bile zarar görebilir. En azından dikkat etmek elimizde olan bir seçenek.
Farz edelim gıda zehirlenmesi veya mide rahatsızlığı yaşadın. Eyvah! Ne yapacağız? Endişe etme. Bu durumda, yerel bir doktora gitmen gerekebilir. Buradaki doktorlar gezginlerin başına gelen ishal gibi rahatsızlıklara artık aşinalar.
Seyahate çıkmadan önce birtakım ilaçları da çantada bulundurmada fayda var. Mesela, ishali ilk aldığın haptan itibaren kesen ilaçlar var. Gerçekten çok zor durumda kaldığın durumlarda bunlara başvurabilirsin. Doktor olmadığım için bir ilaç ismi vermeyi doğru bulmuyorum. Seyahate çıkmadan önce aile hekimine danışıp size uygun bir ilaç yazmasını rica edebilirsin.
Ayrıca yanında izotonik jellerden de bulundurabilirsin. Çok sıvı kaybettiğin zamanlarda bunlarla takviye yapabilirsin. Spor ürünleri mağazalarında bu jellerden satılıyor. Bunların dışında probiyotik takviyeler de miden için iyi bir alternatif. Probiyotikler, zararlı bir bakterinin bağırsak florasında emilimini engelleyerek burada çoğalmasını önler. Tabii tüm bu takviyelerin sizin için uygun olup olmadığını aile hekiminize danışın.