Balıkesir’e bağlı olan bu ada, Marmara Denizi’ndeki adaların da en büyüğü. Peki, Marmara Adası'na nasıl gidilir? Yaz sezonu ve kış sezonu olarak feribot seferleri farklılık gösterse de Marmara Adası ulaşımı oldukça kolay ve rahat. Adaya; İstanbul, Tekirdağ, Silivri, Avşa Adası, Erdek'ten kalkan gemi ve deniz otobüsleriyle ulaşıyorsunuz.
Adanın denizi harika. Sadece denizi değil aslında harika olan doğası, tarihi kalıntıları ve sıcakkanlı ada insanları sizi kendilerine çekiyor adeta. Marmara Adası'nın hem tatil için en ideal zamanı hem de en yoğun turistik dönemi Temmuz ve Ağustos ayı. Ancak ben sakin bir yaz tatili istiyorum diyorsanız da en ideal aylar Haziran ve Eylül. Mayıs ve Ekim ayları ise kampçıların en sevdiği aylar.
Fotoğraf:Sinan Çakmak
Marmara Adası'na ayak bastığınız anda tek katlı ada evleri, zeytin ağaçları, çamlarla size kendinizi Ege'de hissettiriyor. Bir zamanlar 36 adet kiliseye ve 1 adet manastıra ev sahipliği yapan adada şu an bunlardan geriye sadece kalıntıları kalmış durumda. Bu kiliselerden sadece bir tanesi günümüze kadar iyi korunmuş. Ayrıca açık hava arkeoloji müzesinin yanında, ada 1912'de buharla çalışan makinelerin kullanıldığı Türkiye'nin ilk mermer kesme fabrikasına da ev sahipliği yapıyor.
Oldukça yeşil bir ada olan Marmara Adası'nın yüzölçümünün neredeyse yarısı ormanlık alanlarla kaplı. Sahile oldukça yakın zeytinlikler, bağlar, yükseklerdeki kızılçamlar ve güneydeki makilerle muhteşem bir doğa şöleni sunar misafirlerine. Yeşil ve mavinin kucaklaştığı adada denize girmek için en ideal koylar arasında; Aba, Kole, Kayaburnu, Manastır, Gündoğdu, Mestanağa'yı sayabiliriz. Adada bir de birbirinden güzel plajlar var.
Aslen bir Rum köyü olan ve sonrasında mahalleye çevrilen Çınarlı'da günümüzde tek bir tane bile eski Rum evlerinden kalmamış maalesef. Sadece bu tarihi evlerden değil eskiden şaraplarıyla meşhur olan Çınarlı'da üzüm bağları da talan edilmiş. Ve yine 1935 yılında Marmara'da yaşanan büyük depremde hasar gören çoğu evi onarmak yerine yakmayı tercih etmiş adalı halk. Asırlık çınarlarıyla ünlü ve adını da 1001 yılında buraya dikilmiş olan bu kadim ağaçtan alan Çınarlı köyü, incecik kumlara sahip sahil şeridi ve temiz denizi ile dikkat çekiyor. Konaklamada da Çınarlı köyü sıklıkla tercih ediliyor. Merkeze 15 dakikalık bir mesafede yer alan köyde özellikle pansiyonculuk bir hayli yaygın olarak yapılıyor.
Marmara Adası'nda ne yenir ne içilir diye sorarsanız hemen söyleyelim. Adadasınız ve tabiki deniz ürünleri ilk seçeneğiniz olmalı. Mutlaka taze balıklardan yiyin ve adanın tuzlu balığını deneyin. Adanın ünlü lezzeti peynirli patlıcan yemeğini de yemeden dönmeyin. Adalıların kendi imalatı olan dondurmaları tadın, özellikle kavunlu ve karadutlusunu.
Marmara Adası'nda ada merkezinden ziyade konaklama yapabileceğiniz birkaç güzel köy ve mahalle mevcut. Bu yüzden feribottan indiğiniz yer olan adanın merkezi yerine, buraya sadece 10-15 dakikalık mesafede kalan köyleri tercih etmenizi tavsiye ederiz.