İş yerlerinde, dost meclislerinde, sosyal medyada en çok bu konu yazılıp çiziliyor, birçok karikatüre konu oluyor, komik senaryolar üretilip dalga geçiliyor. Dalga geçenleri kınayan, "Akıllı olun; 21 Aralık geldiğinde de böyle dalga geçersiniz!" diyen ve bu işi çok ciddiye alan bir grup da var. Tarih yaklaştıkça herkesin zihninde bir heyecan dalgası, bir kalp çarpıntısı, "ya olursa?" sorusu dönüp duruyor. Hatta dalga geçenlerin, inananları ti'ye alanların birçoğunu da hafif bir endişe kapladığı aldığımız duyumlar arasında.
Japonlar'ın tatlı ve yaşı birazcık geçkince olan prensesi Kaoru Nakamaru'dan tutun da, Tibet din adamlarına, devlet büyüklerine kadar herkes yemiyor, içmiyor bu konuyla ilgili haberleri takip edip, üzerine saatlerce konuşuyor. Şimdi gelin 21 Aralık'ta olması ihtimal senaryolara hep birlikte göz atalım. Kah ciddiye alalım, kah dalga geçelim. : )
En çok konuşulan senaryo; Maya Takvimi'ne göre 21 Aralık 2012 tarihinde ''dünyanın sonu gelecek'' ve ''büyük çevrim'' tamamlanacak. Yaklaşmakta olduğu iddia edilen fakat henüz saptanamayan "Marduk" ya da Antik Sümer metinlerindeki "Nibiru" gezegeni dünyanın dengesini bozacak, büyük depremler, yanardağ patlamaları, seller, buzul istilaları, dev heyelanlar, tsunamiler yaratacak ve insanlık yok oluşun eşiğine gelecek. (Bu haberi okuyan ve inanan herkes, "hayat çok kısa, değmez ağlamaya, kalp kırmaya" diyerek üstüne şirinlik, iyilik elbisesini giyerek, tüm kırdığı kalpleri tamir etmeye çalışıyor. Kırdığı kalplerin 21 Aralık'tan haberi yoksa, karşısındakinin iyilik meleğine dönüştüğünü zannetmesi ve "Ben mi değerini bilemedim acaba? Ne kadar da iyi bir insanmış." demesi an meselesi.)
Maya Takvimi'ne göre 21 Aralık'ta dünyanın sonu gelecek ve kıyamet kopacak inanışı devam ediyor. Bu inanışa göre kıyamet sadece Türkiye'deki Şirince Köyü'ne ve Fransa'nın Bugarach Köyü'ne ve eteğindeki aynı isimli kasabaya uğramayacak. Hal böyle olunca sadece 500-600 kişiye hizmet verecek kapasitedeki Şirince'ye canını seven on binlerce kişi gitmek istedi ve köydeki rezervasyonlar doldu. (Geçenlerde izlediğim bir televizyon röportajında, olayı tamamen yanlış anlayan al yanaklı, şirin bir yaşlı teyze "Böyle etkinlikler, geziler hep olsun, kış aylarında ilk defa dolup taşacak bizim buralar." diyerek aslında olayı özetlemiştir.)
Evrendeki tek bir yaprağın düşmesine bile ruhani boyutta yaklaşan Tibetli din adamları ise tabii ki 21 Aralık hakkında engin bilgilerini bilgiye aç olan biz insanlarla paylaştı. Bunlardan bazıları:
21 Aralık'a kadar daha birçok haber yazılıp, çizilecektir elbette ki. Belki tüm bu yazdıklarım olacak ve ben "nasıl önlem almadım, dalga geçersem işte böyle olur." diye kendimi dünya karardığında tek ayak üzerinde durarak cezalandıracağım. Belki okuduklarımızın, yazdıklarımızın hiçbiri olmayacak. 21 Aralık'tan önce bilemeyiz, yaşayıp, göreceğiz.
Yasal Uyarı: Her ihtimale karşı o gün, söylenilen saatlerde sevdiklerinizle yan yana olmaya çalışın. Dolmuşta, markette, sokaklarda bu deneyimi yaşamayın. Gıcık olduklarınızdan mümkün olduğu kadar uzakta durun ki, en hafif hasarla atlatın bu zor günleri. : )