Bir Amsterdam Macerası

Paylaş
Anonim  
Eklenme: 06 Aralık 2012
 • Son Güncellenme: 17 Mart 2023
Bir Amsterdam Macerası

Önemli bir liman kenti olan Amsterdam, ismini Amstel nehrinden ve üzerine kurulu barajlardan almıştır.

Yüzyıllar boyunca Amsterdam; liman kenti olması dolayısıyla Avrupa’daki çalkantılardan kendisi korumuş, ticaret hayatını sürdürmeyi başarmıştır. Elmas kesim ustaları ve Portekiz’den buraya göç eden Yahudiler ile kentin zenginlikleri çeşitlenmiştir. Ferah ortam ve süregelen ticari yaşam sayesinde Hollanda, sömürgelerini de artırmış ve Karayipler’e kadar uzamıştır. Böylece Amsterdam 16. yüzyıl sonlarında ve 17. yüzyılda altın çağını yaşamaya başlamış ve bu dönemde Hollanda ve Amsterdam kültür sanat açısından en önemli meyvelerini de vermeye başlamıştır.

17. ve 18. yüzyıllarda hızlı yükselişin yerini gerileme dönemi almış, 19. yüzyılda William van Orange’ın sürgünden dönüşü ile Amsterdam, yeniden yükselmeye başlamıştır. Sanayileşme devriminde atılan adımlarla Amsterdam giderek zenginleşmeye ve bunun bir yansıması olarak kültür, sanat, müzecilik konularında da serpilmeye başlamıştır. 19. yüzyıl sonunda ise Centraal Station’ın yapılması ile kent, liman kenti olmanın yanı sıra endüstri kenti niteliği de kazanmıştır. Dünya savaşlarının hâkim olduğu 20. yüzyılda ise Hollanda, 1. ve 2. Dünya Savaşı’nda Yahudilere yapılan baskılara sessiz kalmayıp onların yanında yer almıştır. Böylece Amsterdam, hoşgörülü ve ayrım yapmayan bir şehir algısı yaratmış ve burada yaşamak isteyen pek çok kişinin akınına uğramıştır.

{ad:0}

Haberin tamamı için: Ray Gurme / Aralık 2012

Benzer Yazılar